RİZE, BOYKOT VE MADALYONUN DİĞER YÜZÜ

Rize 16.10.2024 - 22:25, Güncelleme: 17.10.2024 - 08:22 3455 kez okundu.
 

RİZE, BOYKOT VE MADALYONUN DİĞER YÜZÜ

Ak Parti Rize’de bir toparlanma içerisindedir ve verilecek cezaların niteliği gelecekle ilgili önemli sonuçlar doğuracaktır.
BOYKOT ÜRÜNLERİ VE MADALYONUN DİĞER YÜZÜ İSRAİL, vahşetini daha da tırmandırıyor. Ne yazık ki İsrail ordusunda zorunlu askerlik yapanlar arasında ülkemizde yaşayan Yahudi vatandaşlarımız da bulunmakta. Bu ve benzeri çelişkiler içinde bizler de İsrail vahşetine tepki göstermenin yollarını arıyoruz. Bu yollardan biri de İsrail ürünlerine/firmalarına boykot uygulamak. Haber/Yorum:Adnan ONAY Soykırımcı, Siyonist İsrail’in Gazze’deki katliamları nedeniyle sivil insiyatiflerin başlattığı ve iktidarın da desteklediği İsrail Ürünlerini Boykot kararından ne yazık ki azami derecede sonuç alınabilmiş değil.. Bunun çeşitli nedenleri var; Öncelikle şunu belirtmeli.. Boykot kararı resmi bir karar değil. Bu karar İsrail saldırılarına karşı duyarlılık gösteren sivil insiyatif tarafından başlatılıp, iktidarın da destek verdiği bir karar..  İktidarın, boykota verdiği bu destek yurdun dört bir yanında aynı çevrelerce toplumsal baskı unsuru olarak Ak Partili Belediyeleri de zorlamakta ve iktidara mensup Belediyeler de boykot ürünlerinden uzak durmaya çalışmakta.  Buradan bakıldığında vurgulamak gerekir ki; ‘boykot’a yalnızca belirli çevreler özen göstermekte.. Boykot kararına genel bir destek gelmediği gibi bazı çevreler de boykota hiç itibar etmediler. İktidara destek veren bazı siyasiler ve toplumsal çevreler de boykota karşı yeterince duyarlı değiller.. Nedenlerine gelince; Bunun en önemli nedenlerinden biri Türkiye’nin İsrail’le olan ticari ilişkileri..  İktidar, uzun zamandır bir yandan Filistin’de iki devletli çözüm yolu için barışçıl çabalarını sürdürürken, diğer yandan da İsrail’in işgalci politikalarına karşı çıkıyor ancak, İsrail’le ticari ilişkilerin gelişmesinin Bölge barışına ve ülkemizin çıkarlarına katkı sağlayacağını hesap ediyordu. Ayrıca, İsrail’le ticari ilişkilerin Türkiye’nin ABD ile ilişkilerine de olumlu yansıyacağı düşünülüyordu.. Süreç içerisinde İsrail’in katliamları devam edince Türkiye- İsrail ilişkileri gerildi. One Minute ve Mavi Marmara’yla tırmanan gerilim sonrasında ise ilişkiler adım adım düzelmeye başladı ve ilerleyen süreçte İsrail’le siyasi ve ticari ilişkiler hızla gelişti. O kadar ki, İsrail, Filistin’de işgal ve soykırıma giriştiğinde Türkiye hem Devlet olarak, hem de iş çevreleri olarak İsrail’le önemli ticari ilişkiler içerisindeydi. Bu anlaşmaların bir çoğu tahkim ve uluslararası hukuk çerçevesinde yapılmış,sonuçta tazminat doğuracak anlaşmalardı. İktidar, İsrail’in işgal ve soykırım politikalarına sert tepki gösterirken devleti ve özel teşebbüsü büyük bir tazminat yükü altına sokar gerekçesiyle ticari ilişkileri hemen sonlandırmadı. Ancak, boykotu başlatan sivil insiyatiflerin ve çeşitli çevrelerin baskıları artıp, barış görüşmelerinden de sonuç çıkmayınca iktidar, İsrail’le ticareti kesme yönünde resmi karar aldı. Alınan bu karara rağmen İsrail’le ticari ilişkilerin hala sürdüğünü iddia edenler var. Bu iddialar kuşkusuz boykotu olumsuz etkilemekte. Günümüzdeki reel duruma baktığımızda; Filistin’e destek veren çevrelerin baskılarına rağmen muhafazakar bilinen birçok market ve işletme İsrail ürünlerini kampanyalı şekilde satmakta. İktidarın, bu işletmelere karşı bugüne kadar herhangi bir baskısı söz konusu olmadı. Böyle bir şey de zaten mantık dışı olurdu. Zira, İsrail kökenli ürünler piyasadaki ürünlerin neredeyse yarısından fazlasını oluşturmakta ve birçoğu da bilinirliği yüksek, geniş halk kesimlerince tercih edilen ürünler. O kadar ki, bu ürünlerin satışına müdahale edilse birçok işyeri neredeyse krize girer. Tedarikçiler de farklı talepleri tedarik edemez..  O nedenle, iktidar yasakçı bir tutum izlemekten ziyade halkın boykot ürünlerinden uzak durmalarını sağlayacak duyarlılıkların gelişmesi için kendi camiasını bu yönde kontrol altında tutmaya çalışıyor. Ancak, görülüyor ki, bu çabalardan azami sonuç elde edilemiyor.  Düşünün; son hadisede milli duygularla destek verilen, muhafazakar diye nitelendirilen Köfteci Yusuf dahi işyerlerinde Coca Cola ve diğer boykot ürünleri içeçekleri baştan beri hiç ara vermeden satıyor! BOYKOTTA MARKALARIN ETKİLERİ  İsrail kökenli işletme ve ürünlerin yaygınlık, bilinirlik derecesi boykotu etkileyen bir diğer önemli unsurlardan biri. Tüketiciler piyasadaki İsrail menşeli ürünlerinin çoğunu bilmiyor. Boykotun en etkili olduğu ürünlerin başında Coca Cola gelmekte. Bunu yiyecek sektöründe McDonald’s, içecek/cafe sektöründe de Starbucks izlemekte.  Halk bilinirliği olmayan veya az olan boykotlu firmalara ve ürünlere karşı herhangi bir tepki göstermiyor. Örneğin; AVM’lerde İsrail menşeli birçok firma var ve İsrail vahşetine en sert tepkiyi gösteren çevreler dahi bu işletmelerin arkaplanını bilmediği için tümüne aynı yaklaşımı,tepkiyi göstermiyor.  Hatırlanacağı gibi İsrail vahşetine tepki gösteren bir grup Şimal AVM’de yer alan Starbuscks’ta oturma eylemi yaparak bu markaya karşı duyarlılık oluşturmaya çalışmıştı. Oysa, aynı AVM’de boykot listesinde yer alan birçok işyeri mevcuttu. Bunların hiç birisine tepki gösterilmemişti. Hatta bu AVM’de geçtiğimiz günlerde Çarşı AVM’de açılışı yapılan ve bazı talihsiz olaylarla gündeme gelen Burger King şubesi de vardı. Starbucks’u protesto edenlerin hiçbiri bu ve benzeri işyerlerine tepki göstermediler. Bunun nedeni, boykot firmalarının yaygınlık ve bilinirlik ölçüsüyle ilgili.. BURGER KİNG AÇILIŞI VE AK PARTİLİLERİN DİSİPLİNE VERİLMESİ Bahsettiğim gibi Burger King olayı az bilinirlikle ilgili yaşanmış bir yol kazası. Muhtemeldir ki, içlerinde Ak Parti’nin yerel yöneticilerinin de bulunduğu birçok kişi açılışa katılırken Burger King’in boykot firmaları arasında yer aldığını bilmiyordu.! Onlarca boykot ürünü/firma/marka var ve çoğu duyarlı tüketiciler tarafından dahi bilinmiyor. Örneğin; Hacı Şakir ürünlerinin boykot ürünü olduğunu veya damla, erikli, Pepsi gibi içeceklerin, tursil vb. gibi temizlik ürünlerinin boykot ürünü olduğunu ne kadar kişi biliyor? Eğer, benzer markalardan biri olan Burger King, Coca Cola, McDonald’s, Starbucks gibi boykotta öne çıkan markalardan biri olsaydı Şimal AVM’deki Burger King orada tutunabilir miydi? Veya Rize Belediyesi boykot sonrası bir süre daha su faturalarına Burger King reklamını koyar mıydı? Çarşı AVM’deki  Burger King’i açanlar da sanırım bu genel tablonun kurbanı oldular. Kim olduklarını sonradan öğrendiğim bu işyerinin sahiplerine örneğin Starbusck veya McDonald’s açılması teklif edilseydi eminim bu teklife tepki gösterirlerdi.! İşte o işyeri böyle bir bilgi ve duygu atmosferi altında açıldı ve açılış görkemli  olsun diye de işyeri sahipleri ne kadar eş, dost, tanıdık varsa onları bu açılışa davet etti. Açılışa katılan veya çelenk, çiçek gönderen iktidara yakın kişilerde bu işyerinin arkaplanını irdelemeden dostluk adına bu açılışa katıldılar. Eminim ki orada açılan Burger King değil de Starbucks olsaydı çok az sayıda kişi o açılışa katılırdı ! TEPKİLERİ BÜYÜTEN NEDENLERE GELİNCE Her ne kadar açılan işyerinin markası boykotta çok bilinen markalardan olmasa da bilhassa bu tür konuları yakından takip eden çevreler, aktivistler var. Bilhassa sosyal medyadaki bazı isimler boykota ilgi göstermeyen veya az ilgi gösteren Ak Partilileri deşifre ederek, onlara sivil baskı uygulamakta. Belli ki Çarşı AVM’de bu işyerini açanlar bu durumun öneminin farkına varmamış ve birçok Akpartili yöneticiyi, Ak Partili iş çevresini açılışa ısrarla davet etmişler. Bir önemli vakıfla ismi anılan bir hocanın açılışta dua yapması ve kalabalık seçkin bir gurubun kurdele kesimine iştirak ettirilmesi zaten boykotçuların dikkatlerini çekecek bir durumken üstüne üstlük burada İsrail aleyhine slogan atan aktivist bir öğretim görevlisinin dövülmesi ülke medyasının ve sosyal medyanın gündemine oturdu ve tepkiler oraya katılan Ak Partili Belediye Başkanı ve yöneticilerine, işadamlarına yöneldi. Her şeyden önce olayı bu noktaya taşıyan şey İsrail aleyhine slogan atan öğretim görevlisinin dövülmesi olmuştur..! Oraya bir deli de gelip, bağırıp, çağırarak, katılımcılara hakaret edebilirdi. Bu gibi durumlarda yapılacak olan şey o tip kişileri sessizce oradan uzaklaştırmak veya tepki vermemek olmalı, olmalıydı.. AK PARTİLİ YÖNETİCİLERİN DİSİPLİNE VERİLMESİNE GELİNCE Yukarıda değindiğim gibi açılışa katılan Ak Partili Belediye Başkanları ve yöneticiler muhtemelen işletme isminin bu derece sakıncalı Boykot firmaları arasında yer aldığının farkında olmayıp, iş yeri sahiplerine olan dostluk ve yakınlıklarından katılmışlardır.  Ancak, İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete’nin sonradan karar gazetesine yaptığı “ Ben orada hiç yemek yemedim” yönündeki açıklaması “açılışa katılanlar boykotu umursamadılar” kanaati oluşturdu.  İL BAŞKANI YILMAZ KATMER’İN AÇIKLAMASI İŞİN TUZU, BİBERİ OLDU Yaşananlar karşısında en zor durumda kalanlardan biri Ak Parti İl Başkanı Yılmaz Katmer oldu. Açılışa katılmayanlar arasında yer alan Katmer, açılışa katılan bazı Ak Parti Belediye Başkanı ve Parti yöneticilerine yöneltilen eleştirilerin baskısı altında başka gündemle basın toplantısı düzenledi. Ak Parti Genel Merkezinden farklı bir uyarı ve yönlendirme olmayınca Katmer, kendisine yöneltilen sorular üzerine dolaylı bir yolla açılışa katılan Ak Partilileri savundu.  Basın toplantısında; “o gün orada o şekil açılışın yapılmasını tasvip etmiyorum ve dövülme olayına, her tür şiddete karşıyım “ dedi ve kurdele kesen Belediye Başkanlarıyla ilgili ısrarla yöneltilen soruya verdiği yanıtta da, “onları İsrail yanlısı gösterenlere karşıyım, oraya katılan hiçbir arkadaşımız İsrail yanlısı gösterilemez, bu konuda onların arkasındayım” şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak, okumakta zorlandığı Mehmet Akif şiirindeki hakaret sözleri açılışı eleştirenlerin tümüne bir cevap olarak anlaşıldı. Sanırım, açılışa katılan Belediye Başkanlarını ve Teşkilat Yöneticilerini disipline verme kararı alan Ak Parti Genel Merkezi içinde bulunulan Rize’deki genel tabloyu dikkate alacaktır. Zira, objektif değerlendirmelere göre Ak Parti Rize’de bir toparlanma içerisindedir ve verilecek cezaların niteliği gelecekle ilgili önemli sonuçlar doğuracaktır.
Ak Parti Rize’de bir toparlanma içerisindedir ve verilecek cezaların niteliği gelecekle ilgili önemli sonuçlar doğuracaktır.

BOYKOT ÜRÜNLERİ VE MADALYONUN DİĞER YÜZÜ

İSRAİL, vahşetini daha da tırmandırıyor. Ne yazık ki İsrail ordusunda zorunlu askerlik yapanlar arasında ülkemizde yaşayan Yahudi vatandaşlarımız da bulunmakta. Bu ve benzeri çelişkiler içinde bizler de İsrail vahşetine tepki göstermenin yollarını arıyoruz. Bu yollardan biri de İsrail ürünlerine/firmalarına boykot uygulamak.

Haber/Yorum:Adnan ONAY

Soykırımcı, Siyonist İsrail’in Gazze’deki katliamları nedeniyle sivil insiyatiflerin başlattığı ve iktidarın da desteklediği İsrail Ürünlerini Boykot kararından ne yazık ki azami derecede sonuç alınabilmiş değil..

Bunun çeşitli nedenleri var;

Öncelikle şunu belirtmeli.. Boykot kararı resmi bir karar değil. Bu karar İsrail saldırılarına karşı duyarlılık gösteren sivil insiyatif tarafından başlatılıp, iktidarın da destek verdiği bir karar.. 

İktidarın, boykota verdiği bu destek yurdun dört bir yanında aynı çevrelerce toplumsal baskı unsuru olar ak Ak Partili Belediyeleri de zorlamakta ve iktidara mensup Belediyeler de boykot ürünlerinden uz ak durmaya çalışmakta. 

Buradan bakıldığında vurgulam ak gerekir ki; ‘boykot’a yalnızca belirli çevreler özen göstermekte.. Boykot kararına genel bir destek gelmediği gibi bazı çevreler de boykota hiç itibar etmediler. İktidara destek veren bazı siyasiler ve toplumsal çevreler de boykota karşı yeterince duyarlı değiller..

Nedenlerine gelince;

Bunun en önemli nedenlerinden biri Türkiye’nin İsrail’le olan ticari ilişkileri.. 

İktidar, uzun zamandır bir yandan Filistin’de iki devletli çözüm yolu için barışçıl çabalarını sürdürürken, diğer yandan da İsrail’in işgalci politikalarına karşı çıkıyor ancak, İsrail’le ticari ilişkilerin gelişmesinin Bölge barışına ve ülkemizin çıkarlarına katkı sağlayacağını hesap ediyordu. Ayrıca, İsrail’le ticari ilişkilerin Türkiye’nin ABD ile ilişkilerine de olumlu yansıyacağı düşünülüyordu..

Süreç içerisinde İsrail’in katliamları devam edince Türkiye- İsrail ilişkileri gerildi. One Minute ve Mavi Marmara’yla tırmanan gerilim sonrasında ise ilişkiler adım adım düzelmeye başladı ve ilerleyen süreçte İsrail’le siyasi ve ticari ilişkiler hızla gelişti.

O kadar ki, İsrail, Filistin’de işgal ve soykırıma giriştiğinde Türkiye hem Devlet olarak, hem de iş çevreleri olar ak İsrail’le önemli ticari ilişkiler içerisindeydi. Bu anlaşmaların bir çoğu tahkim ve uluslararası hukuk çerçevesinde yapılmış,sonuçta tazminat doğurac ak anlaşmalardı. İktidar, İsrail’in işgal ve soykırım politikalarına sert tepki gösterirken devleti ve özel teşebbüsü büyük bir tazminat yükü altına sokar gerekçesiyle ticari ilişkileri hemen sonlandırmadı. Ancak, boykotu başlatan sivil insiyatiflerin ve çeşitli çevrelerin baskıları artıp, barış görüşmelerinden de sonuç çıkmayınca iktidar, İsrail’le ticareti kesme yönünde resmi karar aldı.

Alınan bu karara rağmen İsrail’le ticari ilişkilerin hala sürdüğünü iddia edenler var. Bu iddialar kuşkusuz boykotu olumsuz etkilemekte. Günümüzdeki reel duruma baktığımızda; Filistin’e destek veren çevrelerin baskılarına rağmen muhafazakar bilinen birçok market ve işletme İsrail ürünlerini kampanyalı şekilde satmakta. İktidarın, bu işletmelere karşı bugüne kadar herhangi bir baskısı söz konusu olmadı. Böyle bir şey de zaten mantık dışı olurdu. Zira, İsrail kökenli ürünler piyasadaki ürünlerin neredeyse yarısından fazlasını oluşturmakta ve birçoğu da bilinirliği yüksek, geniş halk kesimlerince tercih edilen ürünler. O kadar ki, bu ürünlerin satışına müdahale edilse birçok işyeri neredeyse krize girer. Tedarikçiler de farklı talepleri tedarik edemez.. 


O nedenle, iktidar yasakçı bir tutum izlemekten ziyade halkın boykot ürünlerinden uz ak durmalarını sağlayac ak duyarlılıkların gelişmesi için kendi camiasını bu yönde kontrol altında tutmaya çalışıyor. Ancak, görülüyor ki, bu çabalardan azami sonuç elde edilemiyor. 

Düşünün; son hadisede milli duygularla destek verilen, muhafazakar diye nitelendirilen Köfteci Yusuf dahi işyerlerinde Coca Cola ve diğer boykot ürünleri içeçekleri baştan beri hiç ara vermeden satıyor!

BOYKOTTA MARKALARIN ETKİLERİ 

İsrail kökenli işletme ve ürünlerin yaygınlık, bilinirlik derecesi boykotu etkileyen bir diğer önemli unsurlardan biri. Tüketiciler piyasadaki İsrail menşeli ürünlerinin çoğunu bilmiyor.

Boykotun en etkili olduğu ürünlerin başında Coca Cola gelmekte. Bunu yiyecek sektöründe McDonald’s, içecek/cafe sektöründe de Starbucks izlemekte. 

Halk bilinirliği olmayan veya az olan boykotlu firmalara ve ürünlere karşı herhangi bir tepki göstermiyor.

Örneğin; AVM’lerde İsrail menşeli birçok firma var ve İsrail vahşetine en sert tepkiyi gösteren çevreler dahi bu işletmelerin arkaplanını bilmediği için tümüne aynı yaklaşımı,tepkiyi göstermiyor. 

Hatırlanacağı gibi İsrail vahşetine tepki gösteren bir grup Şimal AVM’de yer alan Starbuscks’ta oturma eylemi yapar ak bu markaya karşı duyarlılık oluşturmaya çalışmıştı. Oysa, aynı AVM’de boykot listesinde yer alan birçok işyeri mevcuttu. Bunların hiç birisine tepki gösterilmemişti. Hatta bu AVM’de geçtiğimiz günlerde Çarşı AVM’de açılışı yapılan ve bazı talihsiz olaylarla gündeme gelen Burger King şubesi de vardı. Starbucks’u protesto edenlerin hiçbiri bu ve benzeri işyerlerine tepki göstermediler. Bunun nedeni, boykot firmalarının yaygınlık ve bilinirlik ölçüsüyle ilgili..

BURGER KİNG AÇILIŞI VE AK PARTİLİLERİN DİSİPLİNE VERİLMESİ

Bahsettiğim gibi Burger King olayı az bilinirlikle ilgili yaşanmış bir yol kazası. Muhtemeldir ki, içlerinde Ak Parti’nin yerel yöneticilerinin de bulunduğu birçok kişi açılışa katılırken Burger King’in boykot firmaları arasında yer aldığını bilmiyordu.!

Onlarca boykot ürünü/firma/marka var ve çoğu duyarlı tüketiciler tarafından dahi bilinmiyor.

Örneğin; Hacı Şakir ürünlerinin boykot ürünü olduğunu veya damla, erikli, Pepsi gibi içeceklerin, tursil vb. gibi temizlik ürünlerinin boykot ürünü olduğunu ne kadar kişi biliyor?

Eğer, benzer markalardan biri olan Burger King, Coca Cola, McDonald’s, Starbucks gibi boykotta öne çıkan markalardan biri olsaydı Şimal AVM’deki Burger King orada tutunabilir miydi?

Veya Rize Belediyesi boykot sonrası bir süre daha su faturalarına Burger King reklamını koyar mıydı?

Çarşı AVM’deki  Burger King’i açanlar da sanırım bu genel tablonun kurbanı oldular. Kim olduklarını sonradan öğrendiğim bu işyerinin sahiplerine örneğin Starbusck veya McDonald’s açılması teklif edilseydi eminim bu teklife tepki gösterirlerdi.!

İşte o işyeri böyle bir bilgi ve duygu atmosferi altında açıldı ve açılış görkemli  olsun diye de işyeri sahipleri ne kadar eş, dost, tanıdık varsa onları bu açılışa davet etti. Açılışa katılan veya çelenk, çiçek gönderen iktidara yakın kişilerde bu işyerinin arkaplanını irdelemeden dostluk adına bu açılışa katıldılar. Eminim ki orada açılan Burger King değil de Starbucks olsaydı çok az sayıda kişi o açılışa katılırdı !

TEPKİLERİ BÜYÜTEN NEDENLERE GELİNCE

Her ne kadar açılan işyerinin markası boykotta çok bilinen markalardan olmasa da bilhassa bu tür konuları yakından takip eden çevreler, aktivistler var. Bilhassa sosyal medyadaki bazı isimler boykota ilgi göstermeyen veya az ilgi gösteren Ak Partilileri deşifre ederek, onlara sivil baskı uygulamakta. Belli ki Çarşı AVM’de bu işyerini açanlar bu durumun öneminin farkına varmamış ve birçok Akpartili yöneticiyi, Ak Partili iş çevresini açılışa ısrarla davet etmişler. Bir önemli vakıfla ismi anılan bir hocanın açılışta dua yapması ve kalabalık seçkin bir gurubun kurdele kesimine iştir ak ettirilmesi zaten boykotçuların dikkatlerini çekecek bir durumken üstüne üstlük burada İsrail aleyhine slogan atan aktivist bir öğretim görevlisinin dövülmesi ülke medyasının ve sosyal medyanın gündemine oturdu ve tepkiler oraya katılan Ak Partili Belediye Başkanı ve yöneticilerine, işadamlarına yöneldi.

Her şeyden önce olayı bu noktaya taşıyan şey İsrail aleyhine slogan atan öğretim görevlisinin dövülmesi olmuştur..!

Oraya bir deli de gelip, bağırıp, çağırarak, katılımcılara hakaret edebilirdi. Bu gibi durumlarda yapılac ak olan şey o tip kişileri sessizce oradan uzaklaştırm ak veya tepki vermemek olmalı, olmalıydı..

AK PARTİLİ YÖNETİCİLERİN DİSİPLİNE VERİLMESİNE GELİNCE

Yukarıda değindiğim gibi açılışa katılan Ak Partili Belediye Başkanları ve yöneticiler muhtemelen işletme isminin bu derece sakıncalı Boykot firmaları arasında yer aldığının farkında olmayıp, iş yeri sahiplerine olan dostluk ve yakınlıklarından katılmışlardır. 

Ancak, İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete’nin sonradan karar gazetesine yaptığı “ Ben orada hiç yemek yemedim” yönündeki açıklaması “açılışa katılanlar boykotu umursamadılar” kanaati oluşturdu. 

İL BAŞKANI YILMAZ KATMER’İN AÇIKLAMASI İŞİN TUZU, BİBERİ OLDU

Yaşananlar karşısında en zor durumda kalanlardan biri Ak Parti İl Başkanı Yılmaz Katmer oldu. Açılışa katılmayanlar arasında yer alan Katmer, açılışa katılan bazı Ak Parti Belediye Başkanı ve Parti yöneticilerine yöneltilen eleştirilerin baskısı altında başka gündemle basın toplantısı düzenledi.

Ak Parti Genel Merkezinden farklı bir uyarı ve yönlendirme olmayınca Katmer, kendisine yöneltilen sorular üzerine dolaylı bir yolla açılışa katılan Ak Partilileri savundu. 

Basın toplantısında; “o gün orada o şekil açılışın yapılmasını tasvip etmiyorum ve dövülme olayına, her tür şiddete karşıyım “ dedi ve kurdele kesen Belediye Başkanlarıyla ilgili ısrarla yöneltilen soruya verdiği yanıtta da, “onları İsrail yanlısı gösterenlere karşıyım, oraya katılan hiçbir arkadaşımız İsrail yanlısı gösterilemez, bu konuda onların arkasındayım” şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak, okumakta zorlandığı Mehmet Akif şiirindeki hakaret sözleri açılışı eleştirenlerin tümüne bir cevap olar ak anlaşıldı.

Sanırım, açılışa katılan Belediye Başkanlarını ve Teşkilat Yöneticilerini disipline verme kararı alan Ak Parti Genel Merkezi içinde bulunulan Rize’deki genel tabloyu dikkate alacaktır. Zira, objektif değerlendirmelere göre Ak Parti Rize’de bir toparlanma içerisindedir ve verilecek cezaların niteliği gelecekle ilgili önemli sonuçlar doğuracaktır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (7 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Balevabal
(16.10.2024 22:38 - #13623)
Kesin ihraç olmalı... Yazıklar olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Deli neron
(16.10.2024 22:49 - #13624)
Kara lahana yiyen kafalar anca böyle yazı yazabılır. Yahu İsrail ekonomik olarak kabul et ve etme bizden çok daha iyi bir yemek yerinden asla zayiflamaz İsraile karşi isen gidersin önden bende arkandan gelirim savaşmaya varmisin dostum hadi hayırlısı o iş yerlerinde çalışan bir sürü işsiz gençlerimiz var o zaman bütün İsrail işyerlerini kapat o işyerinden ekmek yiyen insanları devlet olarak istihdam et boş yapma insanlar işsiz ve aç sen süriyeli afganliya gösterdiğin merhameti kendi insanına göster o zaman devlet ve hükümetin Gerisi teferruat
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kaan
(16.10.2024 23:10 - #13625)
Adamı dövmeselerdi hiiiç bir şey olmayacaktı. Protesto olmadımı hiç Rizede oldu. Çarşıda delikanlıyım diye gezen zibidiler starbucks da gidip ana babasından uzak gariban öğrencilere salça olmadılar mı. Oldular. Onların meselesi filistinmiydi. Değildi. İşleri güçleri karı kıza caka yapmakdı. Birşey oldumu. Hayır. Burada adam geldi. Bağırdı. Sonra. Dövdüler. Bağırıp giderdi en fazla. Ki adam aklı başında davaya hakim okumuş adam. Adamı 10 kişi dövmek nedir. Sorsan delikanlılık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hamza
(17.10.2024 00:54 - #13626)
x hangi vicdanla bunu kaleme aldın
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal
(17.10.2024 01:02 - #13627)
Nasıl bir toparlanma acaba...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
rocero
(17.10.2024 02:37 - #13628)
İşletmeyi açanlar bilmiyor,Katılanlar,kurdeleyi kesenler bilmiyor,dua eden hoca bilmiyor,hiç kimse bir sey bilmiyor...Laa şansa yaşiyoruzda haberimiz yok...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Vatandaş
(17.10.2024 08:43 - #13630)
Bu köşe yazarınız kimse onu da bence haber sitenizden uzaklaştırın. Bu kadar manasız bir yazı olamaz....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi