Tahir ORHAN
Köşe Yazarı
Tahir ORHAN
 

ŞİMDİ DE KADİR GECESİ İYİ Mİ?

Önce diğer mübarek geceleri tartıştık. Var mı yok mu, Kur’an’da geçiyordu, geçmiyordu. Bazı dini çevreler, bazı gecelere kutsal kitabımızda dayanak ararken, bazıları da sadece Kadir Gecesinin sure ile sabit olduğunu, diğer gecelerin sonradan uydurulduğunu yazdı. Miraç Gecesi için İsra suresi dayanak gösterilirken, Berat Gecesine dayanak olarak da Duhan Suresinin,  “Biz onu (Kur’an’ı ) mübarek bir gecede indirdik” (Leyleti’n mübareketin) şeklindeki 3’üncü ayeti gösterildi. Oysaki Kadir Suresinde “Biz onu Kadir gecesinde indirdik” deniyor. Böylece, Duhan Suresindeki bu lafzın da Kadir Gecesini işaret ettiği anlaşılır. Şu gerçeğin altını çizelim; Kutsal kitabımızda sadece Kadir Gecesi geçmektedir. Diğer kutsanan geceler nasıl girdi hayatımıza bunu bilemiyoruz. Baştan belirtelim ki, amacımız kutsal sayılan geceleri yok saymak, bu geceleri kutlamaya gayret eden saf Müslümanları karalamak değildir. Ancak, bu geceleri bahane ederek yıl boyunca melanet işleyip, bir gecede kurtulmanın peşinde olan uyanıkları ve uyanıklıkları ortaya dökmeye çalışıyoruz. Tekrar konumuza dönersek; Kadir Gecesini, Kadir Suresinden biliyoruz. Regaip, Berat, Miraç ve üç ayların dışında kalan Mevlit kandili konularına da kısaca değinelim. Miraç hakkında söyleyeceklerimiz olduğu için, onu sona bırakalım. Regaip, çokça rağbet edilen anlamında olduğu halde, o gece için pek nahoş bir şekilde Peygamber Efendimizin anne rahmine düştüğü gece şeklinde yorumlanması, sadece zandan ibaret olsa gerek. Mevlit Kandili, Peygamber Efendimizin doğum yıldönümlerinde kutlanıyor. Kutlayalım ne ala ama yine o gece birkaç rekât fazla namaz veya biraz sahte dua veya zikirle kimse kurtulacağını düşünmesin lütfen. Berat gecesi için Beraat kelimesi kullanılarak günahlardan kurtulunacağına nispetle o geceyi ihya etmeye çalışmak, eğer sadece daha çok ibadet ve bağışlanma dilemekten ibaretse bir sorun teşkil etmez ama bir ömür boyu işlenen günahların bir gecede yok olacağına inanmak safdillik olur. Geldik Miraç Gecesine. İsra Suresinde “Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” denilmektedir. Bundan sonrası yok. Yani Efendimiz Miraca çıktı inancımız, tamamen Resulullah’ın anlattıklarından ibarettir. Necm Suresinde de, onun kendi hevasından konuşmadığı, ona vahyedileni söylediği belirtiliyor. Aynı surede, Yüce Allah, Cebrail’in Peygamberimize kendi suretinde görünüp ona vahyedileni naklettiğini; 13 ve 14’üncü ayetlerinde de “Andolsun ki, o Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. Sidretü’l Münteha’nın yanında” demektedir. Buradan çıkarılacak sonuç, İsra hadisesinde Efendimizin Mescit-i Haram’dan Mescit-i Aksa’ya götürüldüğü anlatımının yanında, kendi ifadesindeki gibi göğe yükseldiğine dair söylemi de Necm Suresindeki ayetlerle desteklenmiş olur. Bu geceleri böylece anlatmaya çalıştıktan sonra, Kadir Gecesi meselesine gelelim. Bin aydan hayırlı olduğu belirtilen Kadir Gecesi, ayetlerle ve hatta bir sureyle tescillenmiştir. Burada bir sorun görünmüyor da, diğer gecelere külliyen karşı olanlar ve dinle de pek ilgisi olmayanlar, son zamanlarda bu gece hakkında da pek çok söylenti yaymaya başlamış bulunuyor. Şimdiki tartışma, Kadir Gecesinin Ramazan’ın kaçıncı gecesi olduğunun yanında, Ramazan ayında olup olmadığıdır. Son söyleyeceğimiz şey şudur: Kur’an’da olanı yokmuş gibi, olmayanı varmış gibi gösterme çabaları, iyi niyetle bile olsa hiç doğru değil ve hatta insanı cehenneme sürükleyebilecek günahlardan olma ihtimali yüksektir. Bütün bunlar, Kur’an’ı anlamamaktan kaynaklanıyor. Anlamaktan kastım, Arapça aslından okumanın yanında, mealini de okuyup iyice anlamak gerekiyor. Bundan imtina etmeyelim ve bütün kâinatın nasıl bir düzen içinde yaratılıp idare edildiğini müşahede edelim. Tevekkül ve tefekkür de… Bu vesileyle, birbirimize sarılacağımız bayramların hayali ve temennisi içersinde Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım. Muhabbetle Efendim!
Ekleme Tarihi: 11 Mayıs 2021 - Salı

ŞİMDİ DE KADİR GECESİ İYİ Mİ?

Önce diğer mübarek geceleri tartıştık. Var mı yok mu, Kur’an’da geçiyordu, geçmiyordu.


Bazı dini çevreler, bazı gecelere kutsal kitabımızda dayanak ararken, bazıları da sadece Kadir Gecesinin sure ile sabit olduğunu, diğer gecelerin sonradan uydurulduğunu yazdı. Miraç Gecesi için İsra suresi dayanak gösterilirken, Berat Gecesine dayanak olarak da Duhan Suresinin,  “Biz onu (Kur’an’ı ) mübarek bir gecede indirdik” (Leyleti’n mübareketin) şeklindeki 3’üncü ayeti gösterildi. Oysaki Kadir Suresinde “Biz onu Kadir gecesinde indirdik” deniyor. Böylece, Duhan Suresindeki bu lafzın da Kadir Gecesini işaret ettiği anlaşılır.


Şu gerçeğin altını çizelim; Kutsal kitabımızda sadece Kadir Gecesi geçmektedir. Diğer kutsanan geceler nasıl girdi hayatımıza bunu bilemiyoruz.


Baştan belirtelim ki, amacımız kutsal sayılan geceleri yok saymak, bu geceleri kutlamaya gayret eden saf Müslümanları karalamak değildir. Ancak, bu geceleri bahane ederek yıl boyunca melanet işleyip, bir gecede kurtulmanın peşinde olan uyanıkları ve uyanıklıkları ortaya dökmeye çalışıyoruz.


Tekrar konumuza dönersek; Kadir Gecesini, Kadir Suresinden biliyoruz. Regaip, Berat, Miraç ve üç ayların dışında kalan Mevlit kandili konularına da kısaca değinelim. Miraç hakkında söyleyeceklerimiz olduğu için, onu sona bırakalım.


Regaip, çokça rağbet edilen anlamında olduğu halde, o gece için pek nahoş bir şekilde Peygamber Efendimizin anne rahmine düştüğü gece şeklinde yorumlanması, sadece zandan ibaret olsa gerek.


Mevlit Kandili, Peygamber Efendimizin doğum yıldönümlerinde kutlanıyor. Kutlayalım ne ala ama yine o gece birkaç rekât fazla namaz veya biraz sahte dua veya zikirle kimse kurtulacağını düşünmesin lütfen.


Berat gecesi için Beraat kelimesi kullanılarak günahlardan kurtulunacağına nispetle o geceyi ihya etmeye çalışmak, eğer sadece daha çok ibadet ve bağışlanma dilemekten ibaretse bir sorun teşkil etmez ama bir ömür boyu işlenen günahların bir gecede yok olacağına inanmak safdillik olur.


Geldik Miraç Gecesine. İsra Suresinde Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” denilmektedir. Bundan sonrası yok. Yani Efendimiz Miraca çıktı inancımız, tamamen Resulullah’ın anlattıklarından ibarettir. Necm Suresinde de, onun kendi hevasından konuşmadığı, ona vahyedileni söylediği belirtiliyor.


Aynı surede, Yüce Allah, Cebrail’in Peygamberimize kendi suretinde görünüp ona vahyedileni naklettiğini; 13 ve 14’üncü ayetlerinde de “Andolsun ki, o Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. Sidretü’l Münteha’nın yanında” demektedir.


Buradan çıkarılacak sonuç, İsra hadisesinde Efendimizin Mescit-i Haram’dan Mescit-i Aksa’ya götürüldüğü anlatımının yanında, kendi ifadesindeki gibi göğe yükseldiğine dair söylemi de Necm Suresindeki ayetlerle desteklenmiş olur.


Bu geceleri böylece anlatmaya çalıştıktan sonra, Kadir Gecesi meselesine gelelim. Bin aydan hayırlı olduğu belirtilen Kadir Gecesi, ayetlerle ve hatta bir sureyle tescillenmiştir. Burada bir sorun görünmüyor da, diğer gecelere külliyen karşı olanlar ve dinle de pek ilgisi olmayanlar, son zamanlarda bu gece hakkında da pek çok söylenti yaymaya başlamış bulunuyor. Şimdiki tartışma, Kadir Gecesinin Ramazan’ın kaçıncı gecesi olduğunun yanında, Ramazan ayında olup olmadığıdır.


Son söyleyeceğimiz şey şudur: Kur’an’da olanı yokmuş gibi, olmayanı varmış gibi gösterme çabaları, iyi niyetle bile olsa hiç doğru değil ve hatta insanı cehenneme sürükleyebilecek günahlardan olma ihtimali yüksektir.


Bütün bunlar, Kur’an’ı anlamamaktan kaynaklanıyor. Anlamaktan kastım, Arapça aslından okumanın yanında, mealini de okuyup iyice anlamak gerekiyor. Bundan imtina etmeyelim ve bütün kâinatın nasıl bir düzen içinde yaratılıp idare edildiğini müşahede edelim. Tevekkül ve tefekkür de…


Bu vesileyle, birbirimize sarılacağımız bayramların hayali ve temennisi içersinde Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.


Muhabbetle Efendim!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi