Yıllardır söyleyenlerin dilinde tüy bitti. “İşi ehline veriniz”
“Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir.” (Nisa Suresi 58)
Asıl konumuz bu. Bilinen korona sürecinde, Türkiye’deki aşı arayışlarıyla ilgili TÜBİTAK’ın bir çalışmasından bahsedilince hemen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın özgeçmişine bakmak istemem, yıllardır işin ehline değil de gözü kara bir yakına verilmesindendir. Neyse ki Hasan Mandal, ÖDTÜ Metalürji Mühendisliğinden mezunmuş. Bunun böyle olması, yine de işin ehline verildiği anlamına gelmez. Nitekim bazı iş alanları için tamamen adrese teslim ilanlar verilmesi, toplumun bütün katmanlarında çok büyük infiallere yol açıyor. Yoksa bir büro memuru alımı için İHA pilotu şartı aranır mıydı? Merak edenler için söyleyelim. O ilana, tahmin ettiğiniz gibi bir kişi başvurdu ve 63 KPSS puanıyla işe alındı.
Yine Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ’ın eşini kaymaklı bir işe yerleştirebilmek için attığı taklaları, adrese teslim ilanları, rektörlük dışında çoğu dekanlık olmak üzere 22 koltuğu da kendisinin dolduruyor olmasını insanlara izah etmek oldukça zor olsa gerek. Neyse ki YÖK, gereğini yaptı ve rektörü görevden uzaklaştırdı. Anlayacağınız rektör bey Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu.
131 devlet üniversitesinin kaçının rektörü işini ehlidir acaba? Şimdi KTÜ dâhil birçok üniversiteye yeni rektör atanacak. Bari burada liyakate dikkat edilse…
Trabzon Belediye otobüsleriyle ilgili yaşadığım bir sorunu et yetkili kişi ile tartışırken, “Şoförleriniz bu tür yanlışlar yaptığında, insanlar, kim bilir nerenin imamıydı da onu alıp şoför yaptılar diye söyleniyor” demem üzerine bana verdiği “Bu arkadaşımız da imamdır” cevabı, olayı doğruluyor. Bir şoför imam olamaz mı, yani İmam Hatip’ten mezun birisi olamaz mı? Bal gibi olur. Yeter ki işinin ehli olsun, çeşitli ayak oyunlarıyla işe girmiş, hele bin başkasının hakkını yemiş olmasın.
Bu örneklerden o kadar çok var ki, sanırım iktidarı en çok zorlayan da bu. Hatta önümüzdeki dönem, belki de iktidardan edecek olan etmen, bu adam kayırmacılık. İlk başlarda sesi çıkmayan halkın artık sesi de çıktığına göre, iktidar şapkasını önüne koyup iyice bir düşünmelidir. AK Partinin imtihanı da bu olsa gerek. Ama bu zor ve ağır bir imtihan… Çünkü ucunda insan hakkı var, adaletsizlik var. İşlerin, ehil olmayan kişiler elinde darmadağın olması da cabası…
Bizden hatırlatması… Şimdi bu yazıyı okuyanlar, çevrelerinde dönenleri şöyle bir hatırlayacak ve belki de yüzlerce örnek sıralayacak. İnsanlar, işlerinin şöyle dört dörtlük kişilerce görülmesini istemez miydi? Böyle mi olmalıydı?
Muhabbetle efendim!