Geçen ki yazımın altına yorum yazan “Pırlanta” rumuzlu arkadaşımızın yorumundan çıkardığım sonuca odaklanmak istedim bu yazımda…
Dostumuz yorumunda Tevfik Fikret’in, Sultan 2. Abdülhamit’e kurulan tuzağa atıfta bulunan beytini yazmaya çalışmış. Aslını aşağıya alıyorum.
Biliyorsunuz 21 Temmuz 1905 Cuma günü Abdülhamit’e bombalı suikast planlanır. Sultan, camiden çıkıp arabasına bindiği saatte patlatılması planlanan bomba, yanına gelen Şeyhülislam Cemalettin Efendi ile sohbete başlaması üzerine, Sultan’a zarar veremez ama arabasının civarındaki 26 kişi hayatını kaybeder. Bu durumu bir beytinde eleştiren Tevfik Fikret,
“Ey şanlı avcı damını beyhude kurmadın
Attın ama yazık ki, yazıklar ki vurmadın” der.
Bu duruma atıfta bulunan yorumcumuz, bununla birlikte içimizdeki Ermeni sever gazeteci ve yazarlara dokunmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Bunu da görmüştük. 19 Ocak 2007’deki Hrant Dink suikastından hemen sonra fotoğrafının bulunduğu afişler elden ele dolaşmaya başlamıştı. “Hepimiz Emeniyiz” diyenler de vardı. Belki de arkadaşımız buna parmak basmamızı söylüyor. Bugün Ermenistan, haksız yere Azerbaycan’a saldırdığı, pek çok çocuk ve sivili öldürüp askerimizi şehit ettiği halde neden “Hepimiz Türk’üz” demiyorlar?
Fransa’ya da dikkat etmemiz gerektiği bir gerçektir. Abdülhamit’e suikastta da Fransızlar vardır. Bomba Paris’ten satın alındı.
Vücudundaki hiçbir yerin gizli kalmasına razı olmayıp, herkesin görüşüne sunan Kim Kardashian tamam da bizim içimizdekilere ne demeli. Mesela çok okunan Ermeni sever Elif Şafak… Hanımefendi, çocukların ölmesini istemiyormuş. Tamam da, çocukları Ermeniler öldürüyor, görmedin mi? Fakat bize yazıklar olsun ki, senin gibi bir kişiliği baş tacı etmiş, kitaplarını on binlerce satın alıp okuyoruz. Üstelik bu ilk eylemin de değil. Yazdık bunu bir kenara Elif Hanım…
Yine HDP milletvekili, daha üç gün önce cebine maaş olarak 25 bin TL koyduğumuz Garo Paylan, twiter hesabından çirkin paylaşımlarda bulunuyor. Çirkin demem, Azerilerin çocukları katlettiğine dair yalan beyanlarıdır. Oysa çocukları Ermeniler katlediyor. Daha 2-3 gün önce Gence’de sivillerin üzerine ateş açıp 13 kişiyi hunharca katlettiler.
Aslında bütün bunlardan bir çıkarımda bulunabiliriz. Tarihte de Ermeniler katliamlar yapıp bunu güçlü lobileri sayesinde Türklerin üzerlerine yıkmışlardı. Hiç olmazsa dünya bunu görür diyebileceğiz ama dünya kör, dünya sağır. Sadece Türklere yapılanlara kör ve sağırlar ama. Bakın Doğu Türkistan’a… Uygur Türklerine yıllardır Çin tarafından asimilasyon, baskı ve zulüm uygulanırken dünya suskun. Sadece dünya da değil, maalesef Türkiye de suskun. Birkaç kuruşluk Çin malı için mi bu suskunluk bilinmez. Oysa boyunduruktan bir kurtulsak neler yapabileceğimizi bütün dünya görecek.
Son olarak Markar Esayan… Ak Parti İstanbul milletvekili Esayan, daha 51 yaşındaydı ve amansız hastalığa yenik düşerek göçtü bu dünyadan. Ermeni olduğunu biliyoruz ama doğrusu Türkler aleyhine açıklamalarına tanık olmadık. Bu ülkede yetişmiş bir insandı. Gazeteci kökenli Esayan’ın toprağı bol olsun; dinince dinlensin.
Bir sözümüz de Araplara; kendilerine hâlâ Müslüman denilen Arap ülkelerine… Başlarına bir musibet geldiği zaman, eylemler yapıp bunu kınadığımız Araplar, Ermenistan’ın açıkça yaptığı katliamlara sessiz… Anlayacağınız onlar da Ermeni sever çıktı.
Gel de Nihal Atsız’a hak verme şimdi… Oğlu Yağmur’a yazdığı vasiyetnamesinde, 30’a yakın ülkeyi sayar ve onları düşman bellemesini ister. Onlarla savaşabilmek için de çok iyi hazırlanılması gerektiğini vurgular.
Bu mücadelede, yalnız olduğumuzu, Türk’e Türk’ten başka dost olmadığını çok iyi bilmeli ve ona göre yolumuzu belirlemeliyiz.
Azerbaycan’dan güzel haberler geliyor. Ateşkes kandırmacasına teslim olmadılar ve zorlu mücadelelerine devam ediyorlar. Yolları açık, kılıçları keskin, Allah yardımcıları olsun.
Kıbrıs’a sonra değineceğiz. Hele şu seçim bir geçsin, kazanan, kaybeden bir belli olsun…
Muhabbetle Efendim!