Bugünden 20 Ekim Pazar akşamına sürecek ve bu yıl 11'incisi düzenlenen etkinlik, bir öncekinde olduğu gibi Maltepe Sahili Etkinlik alanında gerçekleştiriliyor. Organizasyonu İstanbul RİZE Dernekler Federasyonu (RİDEF), Rize Valiliği ile Rize Belediyesinin desteği ve sponsor katkılarıyla gerçekleştiriyor. Valilik ve Belediyenin organizasyona dahil olmasıyla Rize’den de kurum ve ilçeler bazında etkinliğe yüksek katılımın olacağı anlaşılıyor.
Rize Tanıtım Günlerinde kültürel motiflerin ve yöresel yiyeceklerin tanıtılacağı, satışa arz edileceği stantların yanında konuklar etkinlik alanlarında yapılan tanıtımları ve sunumları izleyebilecek, konser ve dinletilere katılabilecek. Gerçi ilk programda yer almasına rağmen RİDEF yönetimi TSK’mızın Suriye'de yürüttüğü operasyonu da dikkate alarak doğru bir yaklaşımla konser tarzı eğlenceye dönük aktiviteleri kaldırdı. Daha soft dinleti ve sohbetlere yer verilecek bu saatlerde.
Ancak RİDEF’ten aylardır yapılan açıklamalar bu seneki Rize Günlerinde öncekilere göre daha fazla kültürel ögelere yer verileceği yönünde olsa da üzülerek ifade edeyim ben tatmin olmadım. Daha fazlasını, Rize’nin karanlığa doğru giden çayı da, ekonomisi de, sosyal ve kültürel ögelerini farklı farklı açılardan programda yer almasını arzu ederdim. İki yılda bir yapılan bu organizasyonda Rize ağzıyla yazılmış bir tiyatronun, piyesin yer almasını düşlemek çok mu abartı olurdu. Kış döneminde Ankara ve İstanbul’da Rize’den gelip temsiller veren Rize Lisesinden arkadaşlarımın tiyatrosu bile pekala bu misyonu üstelenebilir. Elbette bu artık 2 yıl sonrası için.
Resul Çelik ve REVAK sergileri haricinde daha fazla sergiye yer verilebilirdi. Sanatçı kaprislidir, çoğu kez size gelip bende eserlerimi sergileyeyim demez. Hatta bilindik popüler birkaç ismin dışında müzikle uğraşanlarda gelip ben de sahne yapayım demez. Ama organizatörlerin bu misyonu üstlenmeleri, buluşturmaları gerekir.
Adeta Rize’nin arşivini tutan, özel Rize İhtisas Kütüphanesini bin bir emekle kurup yürüten Recep Koyuncu, araştırmacı – yazar Fatih Sultan Kar’ın da olmasını arzu ederdim programda. Birkaç yazarın imza günlerinin var olduğunu gördüm program metninde. Tanımıyorum, tanıyacağım inşallah. Romanlarında Rize’den alıntılar yapan, Rizeli kimliklere yer veren ve halen Türkiye’nin cinayet romanlarında güncelde en fazla satış yapan, imza gününe katılan yazarı Gençosman Denizci kardeşimi de bu tanıtım günlerinde hemşerilerimizde tanısın isterdim.
Mikro milliyetçi yanım yok ama yerel kültürümüzün korunması, doğru tanıtılması ve yarınlara sağlıklı kalması için projeler yürüten, hemşeri dayanışmasını ve Rize’mizin – Rizelinin her yönüyle doğru tanıtılmasını arzu ettiğimden organizasyonun başarılı olmasına karınca kararınca omuz veriyor, destek oluyorum. Ama tüm bunlar daha iyisi için eleştiride bulunmama engel değil.
İstanbul’da en son Rize Günleri organizasyonu 2017’nin ilkbaharında yapılmıştı. O dönem organizasyonu RİDEF adına hemşerimiz Abdurrahman Uzun üstlenmiş, federasyon yönetimi de yanında yer almıştı. Bu kez Rize Günlerini, RİDEF yönetimi Minci Ajans ve Modern Organizasyondan destek alarak düzenliyor.
Özellikle RİDEF Başkanı Recep Albayrak, uzun bir süredir bu etkinliğin başarılı geçmesi için olağanüstü efor sarf ediyor. Yönetim Kurulundan arkadaşları ile beraber yoğun ziyaret ve toplantılarda bulunarak buluşmanın başarılı geçmesi için çaba sarf ediyor. Destek aldığı iki genç ajansta özellikle sosyal medya duyuruları için fevkalade güzel görseller hazırladılar. Tüm bu emeklerin sonucunu Maltepe’de görmüş olacağız.
Maltepe Etkinlik Alanı, daha önceki yıllarda Rize Tanıtım Günlerinin yapıldığı Feshane’ye göre çok çok iyi. Her şeyden önce ferah. İnsanı. Otopark sorunu yok. Labirent değil. Rize tüm ilçe ve kurumlarıyla temsil edilebiliyor.
Bu yıl buluşma iki çadırda gerçekleşecek ve çadırlar öncekisinden büyük ve aralarda gezinmeye, hatta mini sunum ve dinletiler yapılmaya uygunmuş. Hemen dinletilerden birini de araya sıkıştırayım. Bu buluşmada kültür çadırının orta koridorunda üstat Süleyman Sarıahmetoğlu armoniği ile kısa kısa performanslar sergileyecek. Kendisine kemençenin virtüözü Musa Agun ara ara Çellomençe ve ağız mızıkası ile eşlik edecek. 5-6 yıldır sürekli yazıyorum ama yeni nesil pek bilmiyor; 1980’ler öncesinde Rize’nin en popüler, düğünlerde en yaygın kullanılan enstrümanı armonik – mozika idi. Kültürümüzü korumak, bilenlerce anımsanması, yeni neslinde tanınması için önemsediğimiz bu enstrümana ilk kez Rize Günlerinde yer verilmiş olacak. Sevgili Recep Albayrak Başkana bu konuda müteşekkirim.
Organizasyonun dördüncü günü, Cumartesi Saat 15’de “Endüstriyel Kenevir Gerçeği, Rize Bezi Feretiko” konu başlıklı panel var, ilk kez bir RİDEF organizasyonunda Keneviri konuşacağız.
Çay öncesi yerel ekonominin temel geçim kaynağı gurbetçilik ile narenciye ve kenevir ekimi idi. Doç Dr. Merve Koçoğlu'nun moderatörlüğünü yapacağı oturumda Samsun OMÜ Ziraat Fakültesinden Doç. Dr. Selim Aytaç hoca ile keneviri konuşacağız. Ben Rize’de ki ekimi ve seyrini anlatacağım, Selim Hoca da ekibiyle ruhsat aşamasına getirdiği bağımlı madde içermeyen tohumu ve endüstriyel yanını… Ardından da Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç "kiwi" konusunda konuşacak. Devamında da Muhammet Avcı vekilimiz ile Belediye Başkanımız ve Valimiz Rize’nin Vizyonunu ele alacaklar.
Birazdan ben de Maltepe’nin yolunu tutacağım. Çoktandır göremediğimiz eşimizi dostumuzu göreceğiz, laflayacağız. Bazılarımız kolaylıkla ulaşamadığı siyasilere, başkanlara bağlılıklarını bildirecek, fotoğraflar çektirecek. Netice keyifle geçecek 5 gün olacak. Eksikleri olan ve olacak ama süreçlerde iyi niyetle, menfaati olmadan mesai harcayan tüm emek verenleri gönülden kutluyorum. İnanıyorum ki bir sonrakinde daha amaca dönük, ziyaretçi hedef tayınının net yapılmış ve ona uygun biçimlendirilmiş programlara sahip “RİZE” gününü de bu ekiple yaşayacağız.
Maltepe’de görüşmek üzere…
Musa Agun, Osman Topuz veya Çaykur stantlarında ya da RİDEF’in deskinde…