AK PARTİNİN LİSTESİNE RİZE’DEN YAZICI, BAK DEĞİL HÜSREV YAKIŞIR 14 Mayısa sayılı günler kala siyasi partilerde ilk telaş adayların kimler olacağı… Aday adayları memlekete, millete hizmet aşkıyla önce kendi parti üyelerine yönelik kıyasıya tanıtım rekabetinde bulunarak parti yöneticilerine karşı öne çıkmaya çalışıyorlar. Çalışırken partilerinin bu seçim için belirlenmiş sloganları ile podyuma çıkarak bir anlamda mensubu oldukları partilerin seçim kampanyası startlarını erkenden veriyorlar. Bu kıran kırana rekabet aday adaylarına ne kadar katkı sağlar açıkçası emin değilim. Zira parti yönetimleri aday adaylarının kendi tabanlarına karşı yaptıkları tanıtım hamlelerini ve yerel seçmenin arzu ettiği adayları çoğunlukla dikkate almadan Ankara’dan farklı hesaplar güderek farklı kişilere listelerde yer verirler…  İstanbul 1. Bölge seçmeniyim ama memleketim Rize’yi de yakinen takip etmeye çalışıyorum. Rize’de de farklı partilerde tanıdığım, değer verdiğim, mecliste görmeyi arzu ettiğim aday adayları var. Ki bu seçimde Rize’nin 3 vekilliğini Ak Partinin artık alabileceğini düşünemiyorum. Sosyal ve ekonomik açıdan bir çok neden ile tek adam yönetiminden yeniden demokrasiye geçme yönünde kamuoyunda oluşan arzu ve kararlılık meclisin yıllardır süregelen aritmetiğini de yeniden dizayn edebileceğinden Rize’den farklı parti yahut ittifakların meclise temsilci ya da temsilciler göndermesi kente hizmet alınması açısından da yararlı olacaktır. Bu süreçte bu konuda yazmaya pek istekli değildim ama iki gündür sosyal medyada, yerel haber sitelerinde dönen bir haber üzerine birkaç cümle sarf etmek istedim. “AKP’nin ağır toplarından Hayati Yazıcı Rize 1. sıradan aday gösterilirken, 2. sıra Osman Aşkın Bak, 3. sıra da İbrahim Akkuş oldu.”  Haber yalanlanmadı, doğru mu elbette bilemeyiz ama böyle bir içerik gündem olunca insan topa girmeden edemiyor. Sayın Hayati Yazıcı, AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan için kıymeti biri olabilir. Sayın Osman Aşkın Bak’ta. Ama AK Partiye oy vermiş seçmen dahi Rizelinin, Rize’nin ihtiyaçlarına hiçbir zaman merhem olamamış bu beyefendileri Rize’den istemiyor. AK Parti döneminde Rizelinin hafızasında yer edinmiş, becerebildikleri ölçüde her kese yakın olmuş, Rize için üretmeye çalışmış iki vekil var; biri artık farklı bir partide siyaset yapan Hasan Karal, diğeri de genç yaşına rağmen artık devam etmeyeceğim diyen Muhammet Avcı.  2018’de AK Parti’den Rize’de vekil olmak için aday adayı kaç kişi vardı anımsamıyorum ama 14 Mayıs için 26 kişi adaylık başvurusunda bulunmuş. Her partide olduğu gibi bazılarının sadece aday adayı etiketini almak için gerekli meblağı ödeyerek aday adayı olduğunu biliyoruz. Aralarında mesleklerinde başarılı olmuş hemşerilerimizde var. Ben içlerinden birini Mehmet Hüsrev’i Sayın Yazıcı ve Sayın Bak’ın yerine Rize ve Rizelinin menfaatleri için AK Partinin adayı olarak görmeyi arzu ederim. Mehmet Hüsrev, lise öğrenimine kadar ilçesi Çayeli’nde, Ziraat Mühendisliğini de İzmir’de olduktan sonra da Çayeli’nde vekil öğretmenlik yaptı, Çay Fabrikasında çalıştı. Çayeli ve Rize ile bağlarını hiç koparmadı. Rize sonrası tüm mesleki yaşamı TSE bünyesinde farklı sorumluluklar üstlenerek geçti. 6 Ekim 2020 tarihinden beri yürüttüğü TSE Bursa Bölge Koordinatörü görevinden de seçimlerde aday olmak için istifa etti. Halen TMSF kapsamında bir çok firmada Kayyum sorumluluğu ile bazı STK larda Başkan ve Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekte olan Mehmet Hüsrev’i İstanbul’da Rize yerel dernekleri ile az buçuk yakınlığı olan her hemşerim tanır. Ben de Mehmet Hüsrev’i daima güler yüzlü, her kesimden her yaştan hemşerilerimizle çok iyi diyalogları olan, pozitif, üretken bir kimliğe sahip olarak tanıdım. Rize’m adına O’nun için yazmak istedim.  2015’de İstanbul’dan Milletvekili adayı olan, kamusal alanda ve STK’lar nezdinde vermiş olduğu hizmetleri daha etkin ve daha verimli bir mecraya taşıyabilme düşüncesi ile milletvekilliğine soyunan Mehmet Hüsrev’i umarım partisi de listenin başına koyar, Rize adına kendisine bu fırsatı tanır. Daha yaşanılabilir Rize için.