Yerel haber sitesinde AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği, Belediye Başkanı Rifat Özer’in de girişimleri sonucu Güneysu’ya 100 yataklı hastane yapılacağı haberi var.  Güneysu, Sayın Erdoğan’ın ilçesi olmasının avantajı ile son yıllarda neredeyse tüm Rize iline eş değer yatırım alarak gelişim gösterdiği, ihya olduğu her ortamda dile getiriliyor. Doğru, yerinde ve zamanında yatırımları elbette alkışlayacağız ama aynı hacimde yatırımları diğer ilçelerin alamamasını da elbette hak ve adalet açısından görmemezlikten gelemeyeceğiz. İlçede 100 yataklı bir hastanenin yapımın programa alınmış olması temelde memnuniyet verici. Zira Eğitim Araştırma Hastanesi formundaki genelde üniversitelere bağlı olarak hizmet veren hastanelerin asıl işlevlerine odaklanabilmeleri için ilk kademelerdeki sağlık hizmetlerinin lokalden karşılanmaları doğru olandır. Hizmet kalitesinin artması, kaynakların – zamanın doğru kullanılması açısından ilk kademe sağlık hizmetleri için araştırma hastanelerine gidilmemelidir. Mahallem İslampaşa ’da 3 hekimli aktif sağlık ocağı varken basit soğuk algınlığı için ya da ateşini – tansiyonunu ölçtürmeye, ilaç yazdırmaya RTEÜ EA Hastanesine gidilmesini hep eleştirmişimdir. Aynı şekilde Çayeli’nde ki Devlet Hastanesi, Pazar’daki Bölge Hastanesi ve diğer ilçe hastaneleri atıl dururken üniversite hastanesine yüklenilmesi, izdiham yaratılması da bu çerçevede değerlendirilmelidir. Dahası buna Rize merkezdeki Devlet Hastanesini de ekleyebiliriz. Fevkalade güzel şekilde yenilendi ama o da atıl kapasitede. Sadece Araştırma Hastanesinin kapasite kullanımı üst seviyede iken ildeki diğer tüm sağlık kuruluşlarında kapasitelerin çok düşük düzeyde olmasının temel nedeni buralarda başta hekim olmak üzere personel ve bazı tetkik cihazlarının yetersiz olmasıdır. Özellikle uzman düzeyinde hekim yetersizliği Araştırma Hastanesinde de vardır ama yine de insanlar bir umut oradan medet ummakta, yığılmaya neden olmaktadır. Önceki yazılarımda bu konuda rakamlara, teknik konulara dayalı bilgiler vermiştim, bu kez Güneysu’da yapılacak hastane çerçevesinde kalıp kısa yazmakla yetineceğim. Ancak ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizini de bir an pas geçerek konumu, gereksizliği, ölçütü, zamansızlığı bu kadar yanlış olan deniz üzerine dolguda yapılacak Şehir Hastanesi ve modellemesinden biraz da olsa bahsedeceğim. Farklı nedenlerle vasıflı hekimleri Rize’de tutabilmenin çarelerini araştırmak, bu hassas sorunu çözmek yerine (hemen eklemeliyim yeni Rektör Sayın Yılmaz’ın bu konuda kendinden beklenen performansla en azından üniversite boyutunda bu konuya eğildiğini, sonuç alacak adımlar attığını biliyor ve destekliyorum) mevcut hastanelerin toplamda kapasitelerinin yarısı değerlendirilebilirken (rakamlar söylüyor) denizi doldurarak yükseğinde yükseği maliyetlerle 1000 yataklı (850 ye indirilecek de deniyor) Şehir Hastanesi Yaşam Kompleksi yapmanın rasyonelliği yoktur. Kaynak yetersizliğinden Ovit tüneline işlerlik kazandıracak yollar yıllardır yapılamazken hafriyat – beton esaslı yatırım kentin önceliği değildir, zararında neresinden dönülürse kardır. Üstelik gelişmişimi tamamlamış ülkelerin metropollerinde azami yatak kapasitesi 600 – 800 arasında olup Şehir Hastanesi modellemesinden bir çok nedenle yıllar önce vaz geçilmiştir.  Rize’nin sağlık konuşunda ki acil gereksinimi Tıp Fakültesinin eğitim kalitesinin, dolayısıyla kentin hekim sayısı ve kalitesinin yükseltilmesi ile fakülteye entegre iyi dizayn edilmiş hastanenin tamamlanmasıdır. Rahat bırakırlarsa Sayın Rektör bunu çözümleyebilecek vizyon ve ikili ilişkilere sahiptir.  Gelelim Güneysu’ya… Güneysu’da halen 5 yıl önce ziyaret ettiğim üniversiteye bağlı oldukça modern ve donanımlı inşa edilmiş Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezine zerre işlerlik kazandırılmamış olmasını da belleğimde tutarak 100 yataklı bir hastanenin yapılmasını yerinde buluyor ve destekliyorum. Ve elbette diğer ilçelerimizde ki hastanelere de işlerlik kazandırılmasını; hekim, personel ve donanım eksiklerinin tamamlanmasını da dileyerek.