2023 Ocak ayı dış ticaret verilerine göre yıllık açık 114 milyar dolara dayandı!
Ocak ayı yıllık enflasyonu da TÜFE’de % 57,68, ÜFE’de % 86,46 imiş!
Türkiye İstatistik Kurumu hani bizim semtte de market açsa, bizde oradan alışveriş yapsak dediğimiz TÜİK, her ayın başında bir önceki aya ilişkin verileri açıklar. Mutfak, vatandaş itibar etmese de karar vericiler için TÜİK’in rakamları (rakam olarak!) önemlidir!) Nitekim 3 Şubat 2023 Cuma TÜFE aylık yüzde 6.65, yıllık 57,68; Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi ise yıllık yüzde 86,46, aylık yüzde 4,15 olarak açıklandı!
TÜİK’in rakamlarına göre enflasyon Ekim’de tavan yaptıktan sonra girdiği düşme eğilimini sürdürüyormuş! Reel ekonominin içinde yaşayan, gözlemleyen, okuyan, dinleyen olarak böyle bir eğilimi hissetmek bir yana her markete gidişimizde fiyatların artışını yaşarken açıklanan bu rakamları haliyle garipsiyoruz. Vatandaşa moral enjekte etmek için böylesi sıkıntılı ortamlarda pozitif açıklamalar gerekebilir ama sürekliliği halinde işe yaradığı görülmemiştir. Vatandaş mutfakta yangının sürdüğünü alışverişinde görmekte, yaşamında hissetmektedir.
Ayrıca enflasyon rakamlarını açıklayan farklı kurumlarda varr. Kamuoyunda en çok itibar gören ENAGrup un Tüketici Fiyat Endeksine göre tüketici fiyatları Ocak ayında % 9,26 artmış. Buna paralel olarak E-TÜFE'deki 12 aylık artış oranı da % 121,62 olarak gerçekleşmiş. Bu rakamlar hissettiğimize çok daha uygun, bir de İTO’nun verilerine bakalım. İstanbul Ticaret Odası bile Ocak ayına ilişkin İstanbul'un yıllık tüketici fiyatları artış oranını yüzde 79,68 olarak açıklıyor. Onun rakamı bile TÜİK’den yüzde 40’a yakın fazla.
Bu arada benim emekli maaşımın artışı da yüzde % 30!
Yaşadığımız realite ve fotoğraf bu iken Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin enflasyonla ilgili bugün yaptığı, "Kasım ayında boynunu, aralık ayında belini kırdık. Milletimiz ve ekonomideki tüm paydaşlarımızla birlikte mücadele vererek, enflasyondaki artış eğilimini aşağı yönlü çevirmeyi hep birlikte başardık. Enflasyonu inşallah çok daha aşağılara da indireceğiz" şeklindeki açıklamasını varın siz yorumlayın.
Bakan Nebati’den bahsettik. Bugün Ocak ayı dış ticaret verileri de açıklandı. İktidar medyası, Sayın Bakan her zaman ki gibi “ihracatta rekorlar kırdık” başlıklarını atsa da resmi rakamlar öyle söylemiyor. Ağırlıklı baskılanan kur rejimi nedeniyle ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 60’ların altına düştü! Yanı neredeyse 1 dolarlık ihracata karşı 2 dolarlık ithalat. Detay rakamları vermeden sonuç rakamı araya alayım; Ocak ayı dış ticaret açığı 14 küsur milyar dolar, 12 aylık birikimli dış ticaret açığı da 113,6 milyar dolar gibi afaki bir rakama ulaşmış durumda.
Yazının burasına geldiğimde mali müşavirlerin çoğunlukta olduğu işletmeci – iktisatçı arkadaşlarımla buluştuğum WhatsApp grubumuzdan pazara dair direk bilgi alayım istedim. Neticede bazıları bizzat ihracata çalışan, çoğu da ihracat yapan firmaların müşavirleri, en sağlıklı canlı bilgiye sahip onlar.
Özetle;
• Etrafımda, müşterilerimin arasında ihracatı artan ihracatçı göremiyorum. Ayrıca dışarıdan alınıp transit ticarete konu edilen ürün miktarı fazlalaşıyor. Bu satış şeklinin de ülkeye ve istihdama hiç bir katkısı yok.
• Yanlışa devam ediyorlar, kur artışını enflasyonun çok altında tutmakla ihracatı da baltaladılar.
• Faiz sebep enflasyon sonuç doktrininin ardından düşük TL, yüksek ihracat doktrini de çöktü.
• Müşterilerim arasında tekstilciler var, ailemde tekstil sektöründe. Bereket versin bizimkiler vaktinde markalaştı, artık kendilerine üretim yapıyorlar. İhracata dayalı tekstilciler, onlara çalışan alt firmalar iyi durumda değiller.
Bilimsel gerçekler yüksek faizin yüksek enflasyonun sonucu olduğunu gösterdiği halde bunun tersinin geçerli olduğunu, yani yüksek enflasyonun yüksek faizin sonucu olduğunu iddia edip Merkez Bankası’nın faizini düşürerek enflasyonu düşürmeye uğraşılmasının sonucu bugünkü tablo. 94’de de MB, yüksek enflasyonu düşürmek amacıyla faizi düşürmüş, düşürdüğü andan itibaren kurun ve enflasyonun düşmediğini, tam tersine yükseldiğini açık ve net bir biçimde bugün yaşandığı gibi görülmüştü.
Velhasıl piyasaların, dahası ihracatçıların üzerinde birleştikleri uygulanan kur politikasının makasın açılmasına neden olduğu aşikar. Enflasyonla mücadelede izlenen kuru baskılama politikası ihracata da olumsuz yansıyor. Üretimin maliyeti yüzde 130’dan fazla artarken TL dolar karşısında sadece yüzde 28 değer kaybetmesi, yanı doların gerçek değerinin altında olması (içeride maliyetler artmışken) ithalatı da cazip kılmaktadır.
Gelelim Ticaret Bakanlığının verilerine… 2023 yılı Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre;
• İhracat, %10,4 oranında artarak 19 milyar 376 milyon dolar,
• İthalat, %21,2 oranında artarak 33 milyar 742 milyon dolar,
• Bu durumda ihracatın ithalatı karşılama oranı da 5,6 puan azalarak %57,4 olarak gerçekleşti.
• Böylelikle Ocak ayında dış ticaret açığı 14,4 milyar dolar ile tarihi en yüksek seviyede seviyesinde gerçekleşerek 12 aylık birikimli dış ticaret açığı da 109,5 milyar dolardan 113,6 milyar dolar gibi afaki bir rakama ulaşmıştır.
Bakanlığın verilerinden anlaşılacağı üzere Ocak 2023 ihracat rakamı Mayıs ve Temmuz 2022’den sonra son 12 ayın en düşüğü, buna karşın Ocak 2023’ün ithalat rakamı da son 12 ayın en yükseği olarak gerçekleşti !!! (Tabloda ay ay var.)
Hız kesmeden artan ithalatımız içinde enerji 8,8 milyar dolarla başı çekerken 5,1 milyar dolarlık altın ithalatı da dikkat çekmeye devam ediyor.
Ocak ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sırasıyla; Almanya, ABD ve Rusya olurken en fazla ithalat yaptığımız ülkeler de sırasıyla; Rusya Federasyonu, İsviçre ve Çin oldu.