Sedef Kabaş Hanım, Cumhurbaşkanından bahsedilen bir TV oturumunda,
“Büyükbaş hayvan bir saraya girdiğinde o kral olmaz ama saray ahır olur”
Bu cümleleri,
“Öküz saraya çıkınca kral olmaz ama o saray ahır olur”
şeklindeki “Çerkez atasözü” diye nitelenen(!) cümlelerden almış!
Anlaşılan Sedef Hanım, “öküz” kelimesini kendince yumuşatmış “büyükbaş hayvan” yapmış!
Kıvırmanın gereği yok; bu sözlerde (oturum sahnesi değerlendirildiğinde!) Cumhurbaşkanı Erdoğan ve de Saray denilen Cumhurbaşkanlığı külliyesinin kastedildiği açıktır. Bazı TV’lerin bu sözlerin ve konunun hiç geçmediği sahneleri bu oturummuş gibi vermesi ise ancak milleti aldatmaca olarak yorumlanabilir.
Şimdi, açıkça söyleyeyim…
Sayın Cumhurbaşkanının çok eleştirilecek yönleri var. En önemlisi de bu sıfatıyla Parti Genel Başkanlığı görevine soyunması, bir de üstüne devletin başı olmayı yeterli bulmayıp Amerikan başkanlarına özenip kendidine “Başkan” dedirtmesidir.
Pratikteki prk çok sorun/tartışma konusu işte buradan kaynaklanmaktadır. Yargının geldiği nokta ise bütün bunları çözmek, hukuki bir zemine oturtmak, milletin adalete/devletine güvenini sağlamak yerine maalesef daha da çetrefilleştirmektedir.
Diğerlerini geçelim.
Ama ne olursa olsun Sedef Hanımın sözleri çok kabadır, hakaret amacıyla sarf edilmiştir, bir hanıma da hiç yakışmamıştır.
T.C. Cumhurbaşkanlığı makamına bunlar söylenmemeliydi.
“atasözüydü” filan diyerek savunma yapması da yaptığı bu çıkışa uymadı.
Bu anlamda ben “Sedef Hanım Yalnız Değildir” pankartının altında değilim.
Ha! Tutuklama doğru mu?
Kanımca doğru değil, “bırakın kendi ayıbıyla, utancıyla yaşasın” noktasında tutulup kendi halinde bırakılsaydı Cumhurbaşkanlığı makamının yüceliğine daha çok yakışırdı.
Adalet Bakanı’nın karar öncesindeki açıklamaları ise yargının bağımsızlığını ortadan kaldıran, dolayısıyla hukuk devletinin temellerini sarsacak derecede yersiz ve yanlıştı.
Hulasa…
Devlet organizasyonu organlarını kaybediyor, organlar kaybolunca sistemler söz konusu olmaktan çıkıyor, sistemler de olmayınca mesele tek merkezli dijital dünyaya dönüşüyor:
Bir parmak dokunuyor ya “Yeşil” yani “evet” ya da “kırmızı” yani “hayır” oluyor!
Digital dili kıllandığımız dile dönüştürürsek;
Ya hain ya vatansever,
Ya bizden ya onlardan,
Ya Müslüman ya gavur
ya zengin ya fakir,
Ya kara ya ak…!
Devlet böyle olmamalı. Bu hale düşürülmemeli!
Buna kimsenin hakkı yok!
Bu arada… iki şey yararlı(!) şey oldu:
- Sedef Hanım herkes tarafından tanındı.
- Gerçek gündem (ekonomi vs) Sezen Aksu’dan sonra benzer bir durumla değiştirilmiş oldu!