“Sefer” dedim, çünkü bu basit ve tesadüfi bir ziyaret değildir. Çok eskiden beri uygulanmakta olan büyük bir projenin bugünkü ayağıdır.   Ne varki bu proje dinler arası diyalog olarak ve hoşgörü-iyi niyet ziyareti olarak lanse edilmektedir. Kazın ayağı hiç de öyle değil.   Bu argümanımızı, değişik zamanlarda iki Papa’nın ve bir ABD başkanının sözleriyle dayanaklandıralım.   1964 Papa 6.Paul: “Kilisemiz bütün insanlığın mutluluğu içindir. Dinler arası diyalogun bizim için anlamı bütün insanlığı kiliseye ve İncile yani Hıristiyanlığa ulaştırmanın yoludur.”   1991 Papa John Paul II: “Dinler arası diyalog Mesih’i ve İncili bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir.”   ABD başkanı Bush, Irak işgali öncesinde; “Bu bir Haçlı seferidir”   Bunlara bir de Yahudilerin Ramazan’da Filistinli yerleşimcilere  attığı bombaların üstünde ne yazdığını ekleyelim “Ramazan şekeri!”   Son olarak, Fetullah Gülen’in (telefonumda otomatik yazdırırken Kötullah diye çıkmıştı, tavafuk!)  Bu projenin gönüllü fedailerinden olduğunu ve zamanında Vatikan’da Papa ile bunun görüşmelerini yaptığını da ilave edelim.   Sonuç olarak... Bir diyalog her zaman gereklidir ama bu, dinler arasında değil insanlar ve devletler srasında olmalıdır.   Kapsamı da, - Birbirini tanıma ve tanışma - Ön yargıları giderme - Ekonomik teknolojik ve insani anlamlarda yardımlaşma ve işbirliği olarak belirlenmelidir.   Şunu da unutmamak gerekiyor ki büyük Orta Doğu Projesi bu dinler arası diyalog projesi ile birlikte yürütülen çok sinsi, çok büyük, tarihi bir plandı.   Sayın cumhurbaşkanımız Erdoğan da başbakanlığı döneminde Büyük Orta Doğu projesinin “eş başkanı” ilan edilmişti! Bunun da altını çizmiş olalım.   Papa’nın ziyaretini bütün bunlarla ve orta Doğu’nun bugün içinde bulunduğu halle tekrar düşünelim. Ve tabi hatırına bastırılan puldaki o düzmece haritayı da!   “Leküm diniküm veliyeddin” (Herkesin dini kendine)