Şehitlik; makam, saltanat, para kazandırsaydı fakire, fukaraya, kimsesize, sahipsize, kısaca sana kalmazdı yiğidim…
Şehitlik; güç, şan, şöhret, zenginlik kazandırsaydı kimlerin evlatları, kocaları, babaları şehit olurdu sen o zaman görürdün yiğidim…
Ama şehitlikte ölüm var…
Ama şehitlikte gözyaşı var…
Ama şehitlikte evladını, babanı, kocanı kaybetmek var…
Ama şehitlikte canını vatan, millet, Allah için verebilme ve canının parçasını toprağa verirken “vatan sağ olsun” diyebilme imanı ve vatan sevdası var…
Yiğidim bilirsin “şehitler ölmez, vatan bölünmez…” Doğrudur…
Şehitler; Allah indinde ölmezler…
Şehitler; ölürler, ölürler de öldüklerini bilmezler ki bu dünyada ölmeden şehit olunamaz…
Şehitler ölür; ailelerinin yüreğine, acılarına, hatıralarına, gözyaşlarına gömülür…
Bir de toprağa…
Şehitlik; cesaret ister, yürek ister, kahramanlıktır, Allah için, vatan, millet, bayrak için…
Şehitlik; Allah katında bu dünyadaki bütün makamların üzerinde bir makamdır ama ödülü Allah’ın yanındadır, öteki âlemde ve ahirettedir…
Öyle ya; ahirete de kim öle, kim kala…