Sevgili okurlarım ”Evde Kal,sağlıklı kal” kampanyası gereği 20.Günden beri evdeyiz. İster istemez eski defterleri karıştırmaya başladık. Bugün size kendimi anlatmaya karar verdim..
Bendeniz, Rize’nin Ardeşen ilçesi Yukarı durak köyündenim. Okuma yazma bilmeyen bir ailenin oniki çocuğundan biriyim. Lise sona kadar Kaçkar’ın eteklerinde çobanlık yaptım, inşaatlarda çalıştım. Kısacası hem çalıştık, hem okuduk. Hayatın içinden geliyoruz. Mısır ekmeği tek gıda maddemiz, beyaz fırın ekmeği ise pastamız oldu. Tabandan, tavana uzun bir yürüyüş yaptık.
*
İlkokulu; tek sınıflı, tüm sınıfların bir arada olduğu tek gözlü, tek öğretmenli okulda okudum. Defter yerine, çimento torba kâğıtlarını ya da arkadaşlarımın kullanmadıkları; defterlerini kullandım.
Ortaokula, büyüklerimin pantolon çeketleri ve Trabzon lastiği ile başladım. Almancıların verdikleri gömlekleri giydim. Köyden ilçeye ilkez, ilkokul diplomasına yapıştırılacak; resim çektirmek için; çay kamyonu ile gittim.
Ortakul süresince tek göz odaya kaldım. İlk sinemaya arkadaşım götürdü. Annem rahmetli,22 kilometrelik köy yolundan; ilçeye sırtında ödün taşıdı, sattığı yağ ve peynir paralarını gönderdi.’Oğlum okuyup adam olacak’ sevincini hep yaşardı. Hayata asılmam, sorumluluğum bir azda ondandır
Çocukken bahçelerden getirdiğimiz meyveleri, ”Nereden aldın” diye sormadan yemeyip, bize ait olanla olmayanı, helal ve haramı öğreten rahmetli annem ile” Devlet adamına dua edilir, beddua edilmez. Çünkü daha zalim olur ve millete eziyer eder’ deyip, bana devlete hizmet etmenin önemini aşılayan rahmetli babamın sorumlulukları hala omuzlarımdadır.
*
Rize Endüstri Meslek Lisesi’ne başladığımda; gündüzleri simit sattım, yaz aylarında Hopa-Arhavi-Kemalpaşa’da inşaatlarda çalıştım, hafta sonları; emanet parayla sebze ve meyvecilik yaptım.
Ekmek alamadığım günler oldu, tek kesme şeker ile açlığımı giderdim, Evde yakacak sobam ve odunum olmadığı için; okuldaki bekçisi ile arkadaşlık kurup, okul kulübesinde hem ısındım hem de ders çalıştım, bazende uyuya kaldım.
Teknik Lisesini okumak için Trabzon’a; inşaatta çalışırken tanıştığım; Hopa-Kemalpaşa’dan Hasan Subaşı’nın petrol tankeri ile gittim. Ve o Trabzon’da uğrayacağım, selam götüreceğim ne kimseyi tanıyordum, ne de bir akrabam vardı.
Okula veli olarak; Trabzon Lisesi’nin karşısındaki camiden çıkan bir dedeyi ikna ederek götürdüm.
Dört yıllık eğitimim süsesinde; güneş görmeyen, pencereleri olmayan, nemden yataklar ıslanan bodrum katlarında kaldım. Ev arkadaşlarımla simit parasını bölüştük, bayat ekmek alırdık fazla tükenmesin diye.
*
Gazeteciliğe bulaştığım için dört yıllık İşletme Fakültesi’ni sekiz yılda bitirdim. Ve daha nice zorluklarla, hayat mücadelesini verdik.50.Yaşından sonra yüksek lisansı tamamladım, doktorayı bitirmeye çalışıyorum..
Çömez muhabir olarak başladığım Karadeniz Gazetesi’nden Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Başyazar olarak ayrıldım. Üyesi olmaktan onur duyduğum Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin yönetiminde bulundum.
1978 yılında Trabzon’a gelirken, tek kişiyi tanımazken, 1992’de, her Trabzonlunun tanıdığı biri olarak ayrıldım.
Ankara’da; Flaş TV’de muhabirlik, Parlamento’da Dergisi’nde editörlük, Meclis’te danışmanlık, Milletvekili danışmanlığı, ANAP’nin yayın organı olan Petek Gazetesi’nin yayın yönetmeni, Parti danışmanlığı, Başbakan Müşaviri kadrosuyla;
İki Başbakana(Mesut Yılmaz, Rahmetli Bülent Ecevit’e),Sekiz Bakana(Cavit Kavak, Hüsamettin Özkan, Fikret Ünlü, Ülkü Güney, Murat Basesgioğlu, Yüksel Yalova ve Yılmaz Karakoyunlu’ya);TRT, Anadolu Ajansı, Basın-Yayın ve Özelleştirmeden sorumlu başdanışmanlık. Görevlerini yürüttüm.
Anadolu Ajansı Görüntü Hizmetleri ARG’ de ve Tekel Tuz İşletmeleri’nde Genel Müdürlük. Tüpraş, Anadolu Ajansı, Denizcilik İşletmeleri, Et-Balık Kurumu, Gübre Sanayi A.Ş,Tekel Genel Müdürlüğü ve TEKA Puro ’da Yönetim Kurulu üyeliği gibi görevlerde bulundum..
Gazi Üniversitesi Başkent Üniversitesi ,HBV Üniversitesi İletişim Fakülteleri’nde ve Türk Hava Kurumu İşletme Fakültesi’nde “Yarı zamanlı” öğretim görevlisi olarak ders veriyorum..
Kızım ,hukukçu, oğlum ise daha 8.Sınıf öğrencisi..