Kişisel, toplumsal, yönetimsel düzeyde yapılan ve yapılacak olan her iş için doğru karar almanın, doğru kişileri seçmenin, doğru kişileri göreve getirmenin yöntemi olan Cumhuriyet (şura) Allah'ın istediği, Kur’an’da anlatılan, Peygamber Efendimizin hadislerinde önerilen yönetim biçimidir.
Uygulanan anlamda halifelik ve diğer yönetim şekilleri olan padişahlık, hanedanlık, şahlık, saltanat, krallık, imparatorluk ise İslâm’a uymayan, Allah’ın istemediği yönetim biçimleridir.
Türk Milletinin tarihte kurduğu devletlere, bu devletlerde uygulanan yönetim biçimlerine bakıldığında, Allah’ın izni ve nasibiyle, Türk Milletinin Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde kula kulluktan Allah’a kulluğa, özgür birey, özgür vatandaş ve millet olmaya adım atmasına vesile olan cumhuriyet Türk Milleti’nin milli ve manevi yapısına en uygun yönetim biçimidir.
Hâlâ anlamak istemeyen, anlamamakta direnenler varsa cumhuriyet;
Yırtık ayakkabıyla okula giden, harçlığını çıkarabilmek için su, simit satan, ekmeğini kazanabilmek için itfaiyede işçi olarak çalışan fakir bir Türk evladının cumhurbaşkanı olabilmesinin yolunu açmıştır.
Yine cumhuriyet;
Peygamber Efendimizin ‘‘Ey! Allah’ın kulları, kardeşlerim’’ diye hitap ediyor ve her anını insanların içinde yaşıyor olmasına rağmen insanları ‘‘kulları’’ görenlerin, “kullarım” diye hitap edenlerin kulluğundan alıp herkesin ‘‘eşit yurttaş’’ olmasını sağlamıştır.
Bu vesileyle; minnettar olduğumuz, sevgi ve saygı ile andığımız Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına, vatan, millet, bayrak uğruna canını, malını, evladını, anasını, babasını feda ederek savaşan, şehit olan, gazi olan, İstiklal Harbimiz ve sonrasında bugünlere gelebilmemiz için büyük fedakârlıkla alın teri döken milletimizin her bir ferdine Allah rahmet eylesin.
Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılı aklı hür, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, imanı hür olan Türk Milletine, kendisini bu milletin bir ferdi, bu ülkenin bir vatandaşı hisseden bütün insanlara kutlu olsun.
Bu yüzyıl binlerce yıl olsun ve binlerce yıl kutlu olsun.