Üç aylar gelip de mübarek Ramazan Ayı yaklaşınca her zaman olduğu gibi dini hassasiyetimiz arttı, içimizde bari bu aylarda dinimizi daha iyi yaşayalım arzusu doğdu ama gel gör ki bu günler hatalı din algılarını ve zanlarını da depreştirdi.
İnsanlar kendi koydukları bir ofsayt kuralını bile Allah’ın koyduğu kurallardan daha çok önemsiyor, milim milim inceliyor, üzerine günlerce konuşuyor da Allah’ın koyduğu, Peygamber Efendimizin uygulamalarıyla gösterdiği İslâm’ın kuralları artırılarak veya eksiltilerek esnetiliyor da esnetiliyor.
Yeni yeni ibadetler, günler, geceler, kurallar konuyor, bazı ibadetler veya kurallar kaldırılıyor özetle birileri kafalarına göre dine ekleme, birileri de dinden azaltma yapıyor, zanlarına, kafalarına göre bir din yaşıyor, yaşatıyorlar.
Yüce Allah; “Sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım” dediği halde, uydurulan din adına uyardığınız zaman ne zararı var, Müslümanların ibadetlerine karışmayın, sanki Kur’an ve Sünnet motive etmeye yetmiyormuş gibi, motivasyonlarına engel olmayın gibi eleştirilerle karşılaşıyorsunuz.
Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de belirtmediği, Peygamber Efendimiz (sav) aracılığıyla bize bildirmediği, Peygamber Efendimizin hayatında yer almayan bir sürü ekleme veya azaltma sebebiyle okumadan, öğrenmeden, araştırmadan, ondan bundan duyduğu kulaktan dolma bilgilerle dini yaşamaya çalışan bir sürü insan da cehaletleri sebebiyle dini bu sanıyor.
Demek ki, haşa, bazı kişiler İslâm’ı Allah’tan iyi biliyor ki Allah’ın koymadığı kuralları, ibadetleri, günleri, geceleri ihdas ediyor, Allah’ın yapın demediklerini yapıyor, Peygamber Efendimizin yapmadığı ibadetleri yaparak dini Peygamber Efendimizden iyi yaşıyorlar.
Din iman demektir, iman da teslimiyet ve samimiyetle Allah’ın emrettiklerini yaparak, Peygamber Efendimizin yaptıklarını yaşayarak olur.
Ama günümüzde zanlar imanın yerini aldığı için fazla mal göz çıkarmaz diyenler belki de farzları, sünnetleri bile terk etmek pahasına zanlarına göre uydurulan bir din yaşıyorlar ve doğruyu söyleyenlere de dine karşı gelme diyorlar.
Müslümanlar bilmelidir ki; İslam’ın sahibi Allah’tır, tek rehberi, önderi, örneği Hz. Muhammed Mustafa’dır (sav). Hiçbirimiz kendi kafamıza veya biat ettiğimiz kulların kafalarına göre İslâm tanımı yapamayacağımız gibi zanlarımıza, kendi kafamıza göre de İslâm’ı yaşayamayız.
İslâm her bir insana indirildiği için bunları düşünmek, söylemek, yaşamak ve birbirimizi uyarmak için âlim, hoca olmamız değil Mümin olmamız yeterlidir.
Din bizim içindir. Hepimiz Allah’ın emirlerini, yasaklarını ve dinin bütün kurallarını araştırmak, okumak, öğrenmek, bilmek, yaşamak zorundayız.