Namaz; Müslüman’ın dürüstlüğünü, ahlâkını, insan sevgisini, hoşgörüsünü, İslâm’ın kazandırdığı bütün insani değerleri dünyaya sergilediği duruşudur.
Namaz; bütün dünyaya, nefsine, kötülüğe, şeytana ve uşaklarına karşı duruştur.
Namaz; Allah’a kul olduğumuzun haykırışıdır, teslimiyettir, yakarıştır.
Namaz; Allah’tan başkasına bağlanmayacağımızın, el açmayacağımızın, başkasından umut etmeyeceğimizin, iyi insan olacağımızın Allah’a verilen sözüdür.
Namaz; makamı, mevkii, parası, maddi, manevi gücü ne olursa olsun hiçbir güç karşısında eğilmeyeceğimizin, hiç kimseye el pençe divan durmayacağımızın, bel bağlamayacağımızın, teslim olmayacağımızın yeminidir.
Namaz; bunları sağlamıyorsa, namaz kıldığınız halde dünyanızı, dininizi, hayatınızı bazı insanlara bağlıyor, onlarsız hayatınızın tepetaklak olacağını sanıyor, bazı insanlar olmasaydı olmayacağınızı düşünüyor ve o insanlara tapınır derecede bağlanıyorsanız,
Namaz; günlük hayatınızı, davranışlarınızı etkilemiyorsa, sizi değiştirmiyorsa, sizi vicdanlı, iyi, sevgi dolu, hoşgörülü, affedici, merhametli bir insan yapmıyorsa, sizi güvenilir kılmıyorsa, insanlar size saygı duymuyorsa, insanlar sizden korkuyorsa, günde en az kırk kere okuduğunuz Fatiha Suresi beyninize, kalbinize işlemiyor, anlamı sizi sarsmıyor ve hayatınıza geçmiyorsa,
Parti, cemaat, tarikat, lider, hoca, şeyh ve bağlandığınız her neyse onun adına yalan söylüyor, iftira atıyor, insanları ve sizden olmayan Müslümanları bile ötekileştiriyor, bölücülük, hizipçilik, tarafgirlik yapıyor, insanları korkutuyor, hakaret ediyor, tehdit ediyor, tarafınız adına kin ve nefret kusuyor, düşmanlık yapıyor ve insanları dinden korkutuyor, soğutuyorsanız,
Allah diyor ki; “yazıklar olsun o namaz kılanların haline ki kalpleri kıldıkları namaza yabancı, gaflet içinde, bilinçsizce veya gösteriş için namaz kılarlar, kıldıkları namazın değerini bilmezler, ona önem vermezler.”
“İnsanların çoğu Allah'a başka insanları ortak koşarak, başka varlıklara da tanrısal nitelikler yükleyerek, onları otorite kabul ederek şirk içinde Allah'a iman eder ve müşrikler gibi yaşarlar.”
Hz. Ömer boşuna dememiş; “Ey insanlar! Sakın bir adamın orucu, namazı, ibadetleri sizi aldatmasın. Bir kimsenin güvenilir olup olmadığını öğrenmek için konuştuğu zaman doğru söyleyip söylemediğine, kendisine bir şey emanet edildiğinde ona hıyanet edip etmediğine, helal ve haramı gözetip gözetmediğine, merhametli olup olmadığına ve takvasına bakın”
Gelin hep beraber dua edelim; “Allah’ım, bizlere verdiğin akıl, irade ve vicdanı senin gösterdiğin yolda kullanabilmemiz ve senin emrettiğin gibi dosdoğru ve iyi insanlar olabilmemiz için bizlere yardımcı ol.”