İnsanlar; hayatlarının temelini oluşturan ve dünyaya bakış açılarını belirleyen inançlarını, ideolojilerini, düşüncelerini, yaşam tarzlarını fedakârlıkla, bilinçle, bilimle, sanatla, kültürle, edebiyatla, felsefeyle emek vererek, tahkik ederek, sorgulayarak, araştırarak, okuyarak, anlayarak ilmek ilmek örmelidir.
Tahkik etmeden, tetkik etmeden, sorgulamadan kabul edilen inanç ve ideolojilerin insanları yanlış yollara sürükleme ihtimali çok yüksek olsa bile insanların çoğunluğu günümüzde inancını, değerlerini, düşünce ve ideolojilerini araştırmadan, sorgulamadan, başkalarının yaşam biçimlerine, söylemlerine, hırslarına, çıkarlarına göre yaşamaktadırlar.
Bu kişilerin inancı, imanı, vatan, millet, bayrak sevgisi ve bağlılığı tahkike dayanmayıp taklidi olduğu için birilerinin elinde oyuncak gibi bir sağa, bir sola oynatılırlar, bağlandıkları şahıslar ne derse ona inanırlar, ne isterse onu yaparlar, onlar nereye sürerse oraya giderler.
Hâlbuki iman da, vatan, millet, bayrak sevgisi de tahkik ister, emek ister, fedakârlık ister, bilinç ister. Çünkü bu değerler kolay elde edilemez, kimselere teslim edilemez, paha biçilemez, kıymetli, önemli ve hayatidir.
Bu sebeple insanı değerli kılan temel unsurlar sahip olunan bilinç seviyesi ve bu bilinç seviyesine uygun yaşanan tutarlı bir hayattan geçer.
Tutarlı bir hayat ise kişinin entelektüel, dürüst, güvenilir, sevgi dolu, kibirsiz, tevazu sahibi olmasıyla, hakka, hukuka, adalete bağlılığıyla, kararlı, fedakâr, hoşgörülü olmasıyla, diğerkâmlığıyla, zor zamanlarda, sorunlu ve sıkıntılı dönemlerde ortaya koyduğu doğru tepkilerle, verdiği güvenle, hiç kimseyi dışlamadan çevresine ve insanlığa kattığı değerlerle şekillenir.
Okumak, tahkik etmek, tetkik etmek, emek vermek, anlamak zor gelen kolaycı ve günübirlikçi insanlar ise “biat et rahat et, itaat et daha rahat et” sözü gereği kapılanacak bir yer bulur kapılanır ve kendilerince rahat ederler.
Onlar için; düşünmek, okumak, çaba, tahkik, tetkik, anlamak, sorumluluk almak olmadığı gibi başkaları onların adına düşündüğü için hamasi bir vatan, millet, bayrak, Kur’an, İslâm algısıyla bunlarla ilgili de dertleri yoktur.
Çünkü bu tip insanlar için söylemler eylemlerden önemlidir. Söylenenlerin tam zıttı bile yaşansa, yaşanıyor olsa bile onlar için yaşadıkları, başlarına gelenler değil biat ve itaat ettiklerinin söyledikleri geçerlidir.