Asgari ücret tartışılırken bazı milletvekillerinin, asgari ücret konusunda 2002 - 2019 yılları arasında karşılaştırma yaparak, sanki başka bir ülkede yaşıyorlarmış gibi, Allah'tan korkmadan, kuldan utanmadan pespembe bir tablo çizdiklerine tanık olduk.
Hal böyle olunca da; yaşam şartları içimizi acıtan, beraber yaşadığımız, beraber çalıştığımız, beraber ağladığımız, sıkıntılarını, acılarını, yoksulluklarını, evlatlarına, ailelerine ne derece mahcup yaşadıklarını çok iyi bildiğimiz, bütün dertlerine tanıklık ettiğimiz asgari ücretli dostlarımız adına bir yazı kaleme almak gerekti.
Öncelikle belirtmemiz gereken; asgari ücreti belirleyecek komisyonda hükümeti temsilen on binlerce lira maaş alan bakan, asgari ücretlileri temsilen yine on binlerce lira maaş alan sendika başkanları ve özel sektör işverenleri var. Bu komisyona bakınca emin olun bu komisyonun en masumu bu ezici ve ağır vergilerle eleman çalıştırmak için çabalayan özel sektör işverenleri olduğunu söylemek mümkün.
Meselenin siyasi tarafında yer alan, kendi aldıkları paralara, görkemli yaşam tarzlarına bakmadan 2002 – 2019 yılları arasında asgari ücretin nasıl arttığını inceleyen güya milletin vekillerine ve onların onulmaz yandaşlarına sebep oldukları adaletsizlikleri görebilmeleri adına aynı dönemde milletvekili maaşlarının ve yanlarında yer alanların kazançlarının ne kadar arttığını da karşılaştırmalarını tavsiye ediyorum.
İlgililere sordum; oturum ücreti, yolluk, iletişim ücreti adı altında birçok ek ödeme ile birlikte bir ay tek, bir ay çift maaş alan milletvekillerinin maaşı 2002 - 2019 arasında on binlerce lira artarken, asgari ücret aradan geçen 18 yılda sadece 1800 TL artmış. Burada sayın vekillerin çift maaşları ve diğer gelirleri değerlendirmeye alınmamıştır.
Kimsenin parasında gözümüz yok, gün gelecek herkes helal, haram yediğinin, içtiğinin, eline geçirdiği güç ve yetki ile yaptığı adaletsizliklerin, haksızlıkların veya varsa doğru işlerin hesabını nasıl olsa verecek.
Devletin imkânlarıyla sınırsız tokluğu, sınırsız varlığı, sınırsız zenginliği, sınırsız gücü yaşayanların açlığın, yokluğun, fakirliğin sınırını bilmeleri, çekilen çileleri, anlamaları, hissetmeleri ve kendilerini karşıdakinin yerine koymaları mümkün değildir.
Asgari ücretliler ve emekliler gerçekten sıkıntı çekmektedirler. Ücretleri insani değerler ölçüsünde iyileştirilmelidir. Mecliste bulunan AK Partili, CHP’li, HDP’li, MHP’li, İYİ Partili, Saadet Partili, Türkiye İşçi Partili, Büyük Birlik Partili, Demokrat Partili vekiller kendilerine gelince nasıl ki el ele, kol kola, güle eğlene maaşlarını artırmaktadırlar asgari ücret için de bu birlik beraberlik ruhuyla hareket etmelidirler.
Yıllardır ve bizzat birlikte yaşadığımız iç acıtan, insanı üzüntüden kahreden, insanı insanlığından, yediği lokmadan, diğer evlatları düşününce kendi evlatlarının yüzüne bakmaktan utandıran yüzlerce olay vardır.
Toklar, açların halinden anlamadığı için, kuru soğana muhtaç olan yiğit hepinize sormaktadır; “Adaletin bu mu dünya?”