‘’Bölgemizde sağanak yağışlar bekleniyor, tedbir alın.’’ Anonsları işittiğimiz zaman, aklıma tuhaf şeyler geliyor.
Nasıl tedbir bunlar?
Şemsiyeleri mi, yağmurlukları mı hazırlayalım?.
Evlerimizi nasıl terk ederiz diye tatbikat mı yapalım?
Bana hiç de bilimsel gelmiyor bu açıklamalar.
Bu sorun kısa-orta-uzun vadeli planlarla çözülebilir.
Defalarca söyledik, yazdık, açıklamalarda bulunduk, bulunuyoruz, dile getirdik. Ama dilimizde tüy bitti.
Bilimsel çalışma ve araştırmalarla, uygulamalar bir türlü yan yana gelmiyor.
Ya biz bilim adamları yanlış yapıyoruz, ya da, uygulamalar yanlış gidiyor.
Bunun başka izahı var mı?
Ama bu güzel ülkemiz bunları hiç hak etmiyor, yazık oluyor.
Kabahati, tamamen coğrafi koşullara bağlamadan, artık bu çarpık gidişe dur demeliyiz.
O halde Özet Neler Yapmalıyız?
1. Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki bütün havzaların envanter çalışması ortaya çıkarılmalı
2. Bu havzaların detaylı hidrolojik ve hidrolik etütleri yapılmalı
3. Ruhsatlı planlama gerçekleştirilmeli, bu planlara aykırı yapılar, derhal yıkılmalı
4. Taşkın koruma alternatifleri araştırılıp, en uygunları yapılmalı
5. Uygulamacı kurumlar ve yerel yönetimlerle, üniversitenin birlikte çalışması için,
Gerekli yasal düzenlemeler çıkarılmalı
6. Yerel yönetimlerde, sürekli çalışacak ve değişik kurumlardaki yetkililerden oluşacak
‘’DOĞAL AFETLER KOMİSYONU’’ kurulmalı ve bu komisyonda, üniversite en ön sırada bulunmalı
Aksi halde, bu afetler sürecek, can ve mal kayıpları oluşacak, ahlar, vahlarla dizlerimizi döveceğiz, ağıtlar yakacağız…
Hayır, hayır…
Artık, bilimsel akıl ve mantık işletilmeli, bilimle uygulama birlikte yürütülmelidir. Mal kayıplarını tamamen ortadan kaldıramazsak bile, parayla ölçülemeyecek can kayıplarını ortadan kaldırabiliriz.
Zira, bilim bunu açıkça belirtiyor. Bilime saygılı olmalıyız. Bunun başka yolu yok