Kaçkar kadar yüce, fındık kadar enerjik, çay kadar  keyifli ve denizi kadar hırçın Karadeniz’den  izlenimlerimize devam ediyoruz..  “Rize’de Vali olmak” nasıl bir duygudur?  Cümlemizi söyle düzeltelim..  Başbakan ve Cumhurbaşkanının ilinde görev yapmak…  Hem zordur, hem de onurdur..  Rize’de görev yapan valiler, ya merkeze çekilir, ya da  terfi ettirilir..  Geçmişte örnekleri çoktur.  Neden zordur?  Rize’de herkes Cumhurbaşkanlığını temsil eder..  Her dönemde aynı olmuştur..  Bir yolunu bulup “İyi” ya da kötü” ne varsa Cumhurbaşkanına ulaştırılır.  ÇAYKUR Genel müdürü”Ben tepeye bağlıyım” der..  Gerçi  kurum vekaletle yönetiliyor..  Belediye başkanı” Teşkilattan geliyorum, herkes bana karışamaz hesabımı vatandaşa ve tepeye veririm” anlayışında..  İl başkanı haklı olarak, söz ve yetki sahibi olmak istiyor.   Milletvekilleri ise ağırlığı olsun ister..  İlin bakanları var…  Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ilde güvendiği ve rapor aldığı dostları vardır..  Devleti temsil edenleri üç koldan takıp ettiriyor.  Vali ve kaymakamlar devleti temsil eder..  Böylede olmalı..  *  Kaymakamlarla ilgili bir tespitim şu:  Dahası bazı meslekler deneyim ister. Buda yaş ile  olur..  Kaymakamlarımızın büyük çoğunluğu üstün niteliklere sahip olduğunu biliyorum..  “Yaşı kemale ermesi” denen bir deyim vardır..  24 veya 25 yaşındaki bir gence bir ilçe teslim ediliyor..  Çünkü o ilçede devleti temsil ediyor..  Aynı durum , Hakim ve Savcılarımız içinde geçerli..  35 yaş altındakilere kürsüyü teslim edilmemeli.  Böyle olunca ne mi oluyor?  Telafisi imkansız kararları, medyadan okuyoruz..  Anlattılar inanmadım. “olmaz dedim” muhtemelen de şakadır..  Bir ilçemizde, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı; kaymakamın önünde yürüyor(muş)..  Yanı devlet ikinci sırada…  Bir Havaalanı’nda görmüştüm..  Bakan karşılama töreni vardı..  İl başkanı önde vali arkadaydı.  Böyle bir durum kabul edilemez..  Her halde  bir dalgınlık, kargaşa  olmuştur..  *    “Müdür bey toplantıda..”  Önceki yazımda söz etmiştim..  Trabzon Karayolları Bölge Müdürü ile Rize Özel İdaresi Genel Sekreteri’nden söz etmiştim..  Trabzon ve Rize’de  moda oldu..  “Müdür bey toplantıda”..  Bürokrasiden gelmesem, bende yutacağım..  Toplantıyı anladık, toplantı sonrasında neredesiniz?  Devletin sekreteri emrinizde, telefon masanızda..  Makam aracı kapınızda…  O zaman vatandaşın içinde olacaksınız..  Bunu genelde,liyakatı olmadan, siyasi irade ile  tepeden inenler yapıyorlarmış.  *  Son notum Kaçkar Devlet Hastanesi’nden..  Yolum düştü, Başhekim Dr. İsmail Hakkı Yenilmez ile İdari Malı Hizmetler Müdürü Mevlut Oktan’a uğradık. Çaylarını içtik..  Her iki ikisi de bölgede tanınan, itibarları olan kişilerdir..  Ankara-İstanbul’a vatandaş aylarca beklerken, iki ilçeyi temsil eden Kaçkar, olağanüstü işler yapılıyor..  Her branştan doktor var..  Tomografi ve diğer çekimler,tahliler hemen yapılıyor..  Hasta beklemiyor..  Ayıp olmasam, sağlık taramasından geçip Ankara’ya dönmek isterdim. Sağlık taraması yarım günümü alırdı.  Tek sorun şu:  bölge insanı çok tez canlıdırlar..  Kavgacıdır. Hizmet vermekten başka amacı olmayan çok doktor dayak yedi..  O Yüzden fırsatını bulan kaçıyor..  Vatandaş  doktordan ambulans istedi..  Doktor, hastayı sordu, hastayı görmeden ambulans veremem dedi.  Demez olsaydı dayak yedi…