Sevgili okurlarım; Haluk Pekşen, ihmal ve bilgisizliğe kurban gitti.   CHP Trabzon eski milletvekili, hukuk adamı Haluk Pekşen, Türk siyasetinde önemli isimlerinden birisiydi. Bizim de 1980 yılından beri devam eden yakın dostumuzdu… Bir özel hastanenin beceriksizliği yüzünden hayatını kaybetti. Mekânı cennet olsun. Ülkemiz için büyük bir kayıptır… Hukuk adamı, Haluk Pekşen’in ölümüyle birlikte, özel hastanelerin yeniden masaya yatırılması gerekiyor. Önce meslek büyüğüm, Yavuz Donat’tan bir yaprak.. Denizli…10 Mart Çarşamba... Öğle saatleri... Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Erkaleli ile birlikteyiz. Vefakâr, cefakâr sağlık ordusu... 7/24 görev başında. Orhan Veli'nin, "İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı" dediği misal... Biz de Dr. Mehmet Erkaleli'yi dinlerken; Hay Allah... Zamanı mıydı? Ani bir fıtık sancısı... Dayanılır gibi değil. Dr. Erkaleli dedi ki: Misafirimizsiniz... Hemen ameliyata alacağız.   Ankara'ya... Doktorumuza sormadan olmaz... Prof. Mehmet Haberal... Hemen Ankara'ya dönmemizi istedi.   Yol arkadaşımız Yaşar Önel... Tam gaz... Ankara... Başkent Hastanesi... Tetkikler... Tahliller... Ameliyat masası…   Gerisini hatırlamıyoruz... Narkozun etkisi geçince... Dostlar başucumuzdaydı... Prof. Haberal ve arkadaşları.   Yavuz abi, en doğrusunu yaptı. Ankara’da emin ellere teslim oldu… Haluk Pekşen de keşke öyle yapsaydı… 22 gün zaman kaybetmeden… Kendini Prof.Dr. Mehmet Haberal hocaya ve ekibine teslim etseydi. Bugün aramızda olurdu. Bazen, insanın basireti bağlanıyor… Türkiye’de köklü devlet hastaneleri kapatıldı. Yetişmiş, kaliteli doktorlar dışlandı. Önemli özel hastanelerin eli kolu bağlandı. Bunun yanında her ilde ve ilçede özel hastanelerin açılmasına izin verildi. Bu hastanelerde sağlık hizmeti yerine, otel hizmeti veriliyor. Ayrıca denetlenmiyor. Hesap sorulmuyor. Durum böyle olunca, Haluk Pekşen örneği karşımıza çıkıyor. Bu durum ne ilk olacak ne de son…       Ankara’da üniversite ve devlet hastanelerinin yanında, ciddi anlamda “Başkent hastanesi” gibi birkaç “Özel Hastaneler” bulunuyor   Bu hastanelerde de hafta içi en iyi doktor kadrolarının görev yaparlarken… Gece ve hafta sonlarında, alanında uzman hiçbir doktorun ve gerektiğinde ameliyat yapacak ekibin bulunmadığını biliyoruz. (Başken Hastanesi’nde 7/24 saat tam kadro görev yapıyor) Bunun elbette ki farklı sebepleri ve açıklamaları vardır, diye düşünüyoruz. Dershaneler ve özel okullar gibi… Her merdiven altında açılan bu özel hastaneler, ciddi anlamda denetlenmeli…   Bir başka soru da şu: Hasta için hastane mi, doktor mu önemlidir? Her ikisi de önemlidir elbette… Hastaların tercihi doktordan yana olduğunu düşünüyorum. Tam donanımlı hastaneler de hayati önem taşır… Benim için de doktora olan güven esastır. Üzülerek ifade ediyorum, böyle devam ederse önlem alınmaz ise birkaç yıl sonra paramızla bile iyi doktor bulamayacağız… Çünkü sağlık sistemi çökmüş durumda… Kaliteli ve yetişmiş doktorlar ya emekli olmuş ya da yurt dışına gitmeye mecbur bırakılmışlar. Sağlık Bakanlığı, ”Suriyeli doktorların Türk Sağlık Sistemine Uyum Eğitimi” yapa dursun… Bundan sonra Türk sağlık sistemi Suriyeli doktorlara emanet olacak galiba... Evet… Geri getiremeyiz. Gerçekleri değiştiremeyiz. Gerçek olan şu: Haluk Pekşen, bilgisizliğe ve ihmale kurban gitti… Ailesine tekrar başsağlığı diliyorum…