Yine yüreğimize ateş düştü. Gencecik çocuklarımız vatanı koruma yolunda hayatlarını kaybettiler. Acımız çok büyük.. Allah, tüm şehitlerimizin mekanını Cennet eylesin. Yıllardır süren ayrılıkçı terör nedeniyle binlerce insanımız hayatını kaybetti. Nice insanımız sakat kaldı. Milyarlarca maddi kaybımız var. Osmanlı Devletimizi parçalayan emperyalizm, şimdi de aynı oyunlarını Türkiye üzerinde oynuyor.  Taşeronları olan PKK ve kullandıkları maskeli yapılar üzerinden çeşitli yollarla devletimizi yok etmek istiyorlar. PKK, bunun için var, FETÖ bunun için aracıydı. Büyük risk alarak başlangıçta FETÖ ile işbirliği yapan siyasi iktidar, halkın desteğiyle 15 Temmuz 2016’da bu CIA örgütünün tepesine bindi. Ancak, din tabanlı, dış kaynaklı yapılanmaların tümüyle çökertilip yok edilmesi için uzun zamana ve mücadelede sürekliliğe ihtiyaç var. ABD, hala FETÖ’yu  korumayı sürdürüyor. Zira, bu yapı ABD’nin küresel anlamda kullandığı bir yapı. Bu gibi yapılar onları kullanan devletler tarafından kolayca gözden çıkarılmazlar. Aksine, gün geçtikçe ABD’nin bu gibi yapılara ihtiyacı artıyor. Bunlar, tıpkı lejyonerler/paralı askerler gibidirler. Her türlü desteklenirler ve her yerde kullanılırlar.  Küresel Emperyalizm devletleri çeşitli yollarla kontrolü altında tutmaya çalışırken, zaman zaman çatışma ve savaş yoluyla da hedeflerine ulaşmayı kolaylaştıracak ortamlar oluşturur. Bunu yaparken kendi askeri gücünün yanı sıra paralı askerleri, bağımlı devletleri de devreye sokar. PKK, ABD’nin devletleştirmeye çalıştığı paralı askerleridir. Görevi sadece Türkiye’yi bölmeye çalışmakla ilgili değildir, efendilerinin çıkarları doğrultusunda bölgesel bir görevi vardır. O nedenle bu taşeron örgüt Kürtler dahil bölgedeki her etnik grubun da düşmanı konumdadır. ABD ve küçük devleti İsrail’in çıkarları doğrultusunda kullanılmak üzere oluşturulmuş olan bu silahlı örgüt efendileri adına savaştığı için  etnisite ayrımı yapamaz.  ABD, bölgesel taşeronu PKK’ya her türlü silah ve lojistik destek vererek paralı ordusu haline getirirken  ,kirli gelir yollarını da güvenli hale getiriyor. Avrupa’yı, teröristler için güvenli bir sığınak olarak kullandırtıyor.  Öte yandan; PKK,( ve türevleri) her taşeron örgüt gibi sadece ABD ile işbirliği içinde olan bir örgüt değil. Başta Rusya ve İran olmak üzere birçok ülkeyle de stratejik ilişkiler içerisinde.. Yani Türkiye, birçok ülkenin hedefinde. Özetle; Türkiye, görüntüde PKK ile savaşıyor olsa da aslında başta AB(D) olmak üzere birçok ülkeyle (gizli/açık) savaşıyor. MÜCADELE YOLLARIMIZA GELİNCE: Bu derece zorlu bir mücadelenin içinde olan Türkiye’nin çok iyi eğitilmiş askeri birliklere, modern silahlara ve geniş istihbarat ağına ihtiyacı var.  Modern, iyi eğitilmiş ordular ancak askerliği meslek edinmiş kişilerle oluşturulabilir. Bunun için temelden eğitim ve askerliği cazip hale getirmek gerek. 6 ay askerlikle oluşturulacak askeri gücümüzle etrafımızdaki tehlike çemberiyle mücadele edebilmemiz mümkün değil. Askerlik çağına gelmiş işsiz gençlerimizi kısa eğitimlerden geçirerek sözleşmeli er adı altında cepheye sürmek de doğru olmasa gerek. Bu gençlerimiz sözleşmeyle bir tür paralı askerlik yapıyorlar gibi ancak onlara verilen eğitimler yetersiz. Aldıkları ücret ise ortaya koydukları canlarının karşılığı değil. Bu gençler eminim ki elbet askerliği sadece para için yapmıyorlar, vatana sahip çıkma aşkı olmasa kim o dağlarda, ağır kış şartlarında canını ortaya koyar? Ancak, madem ki onlara böyle bir meslek kapısı açılmış, onlara iyi eğitim ve iyi ücret imkanı sağlanmalı. Onların hepsine minnet borçluyuz. Allah, onlardan razı olsun.. ŞEHİTLİK VE FAKİRLİK KONUSUNA GELİNCE Şehit askerlerimizin ailelerinin yaşadıkları haneleri üzerinden ”parası olanlar askere gitmiyor, askerlik, şehitlik fakirlerin” gibi paylaşımların yapılması son derece yanlış.  Ülkenin bir kısmı iyi şartlarda, güzel evlerde yaşasa da Anadolu’nun birçok köyünde fakirlik var. Oralarda yaşayan onbinlerce, hatta yüzbinlerde insanımızın yaşam şartları böyle. Bırakınız Anadolu’yu, Ankara ve İstanbul gibi mega kentlerde yaşanılan öyle mahalleler, öyle evler var ki, gecekondular yanlarında lüks kalır! Askerdeki gençlerimizin birçoğunun ailesi bu gibi yerlerde yaşıyor. Sözleşmeli erlerin birçoğunun bu yerlerde yaşayan ailelerden olduğu da bir başka gerçek.. Paralı askerliğe gelince; Değindiğim gibi günümüz şartlarında niteliksiz büyük ordular yerine, modern ordular kurmak gerekmekte. İşe yaramayacak milyonları işlerinden, güçlerinden edip uzun askerliğe tabi tutmak devlete gereksiz bir yük. Silahlı kuvvetlerimizin yararlanamayacağı gençleri kısa süreli paralı askerlik yaptırıp onlardan elde edilen gelirle modern ordulara takviye yapmak çok daha yararlı.  Halkımızın kadın, erkek demeden muhtemel savaşlara karşı kısa eğitimlerden geçirilmesi de düşünülmeli.. Allah, asırlardır islama hizmet etmiş olan milletimizi, ülkemizi iç ve dış düşmanlarımıza karşı korusun.  İnşallah, yeniden düşmanlarımızı korkutan güçlü bir devlet haline geliriz.  Zira, bu coğrafyada varlığımızı sürdürebilmek için başka şansımız yok..