Deprem bölgesindeki arama kurtarma çalışmalarında acayip şeyler duydum.
Söyleyenlerin doğru söylediğine inanırım.
Telefonla söyleyen arkadaşım’ ’burada enkaz altında canlı insan bulunuyor ama hemen duyan yetkili olduğunu söyleyenler gelerek basın ve kameraları çağırıyor. Canlıyı kendileri bulup çıkarmış gibi haber yaptırıyorlar’’
Böyle bir şey o enkaz anında doğru olamaz.
Kabul edilemez.
Adamlar reklamları için arama kurtarma yapanların şevkini de kırıyor.
------
Medyatiklik cenazede de var
İlin Mülki amirleri veya Vekilleri protokolde en ön saflarda bulunur, kanunen zaten yerleri belirlenmiştir.
Cenazede cemaati ezercesine ön safta yer almak kanuni protokol değildir.
Cenaze namazında önce gelen önde yer tutar.
Bir siyasetçi veya siyasi partililer seçmene ben buradayım havasını vermek için ön safta bulunması mı gerekir.
Ön safta yer alan vatandaşı iteleyerek kendine yer açtırmak veya açtırtmak siyasetçiye yakışmıyor.
Yazımda isimlere takılacak değilim, onlar zaten kendini bilir.
Demek istediğim değerli siyasetçiler sizin ne olduğunuzu kim olduğunuzu vatandaş zaten biliyor. Cenazenize bende katıldım havasını vermek için medyatik olmaya gerek yok.
-------
Depremde hata kimde
Yurdumuz 6 Şubat gecesi saat 04.17 de son yüzyılların en büyük depremini yaşadı.
7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerde 40 bini aşkın insanımız can verdi. Maddi hasarı düşünmek dahi istemiyorum.
Depremle yaşayan bir bölgedeyiz, neredeyse 3 yılda bir yurdumuzun muhtelif yerlerinde deprem olur. Deprem olduğunda olay yerine ilk koşanın Türk Kızılay’ı olduğunu yakından hatırlarız. Kızılay’ın kara gün dostu olduğunu öğrettiler bize.
Son yıllarda daha doğrusu AKP döneminde yardıma ilk koşan Kızılay’la uğraştılar ve AFAD ismiyle başka bir kurtarma ekibi hazırlandı.
Yardıma koşmada çok başlılık hizmeti güçleştirir. Çok başlılık olmamalı.
Oysa afetlerde hızlı müdahale şart.
Not-Bu konu hakkında Muhlis Recep Gür isimli emekli bir Mülkiye Müfettişi-Kaymakam müthiş bilgili donanımlı güzle bir yazı yazdı, imkânı olanlar bulsun okusun.