27 MAYIS UTANCININ SENE-İ DEVRİYESİ!..
1950 yılına kadar ülkeyi tek başına askeri bir rejimden farksız yöneten(Demokrasinin olmadığı seçim yapılmadı) İsmet İnönü yönetiminde ki Cuntacılar,(savaşa girmedikleri halde)milleti açlık ve sefalete sürükledikleri gibi, Müslüman Türk halkını dininden diyanetin’den uzaklaştırmak için Ezan-ı Muhammedi'yeyi yasaklayarak, minarelerden yıllarca “ Tanrı Uludur Naraları Attırdılar!..
Camileri ahıra çevirerek, Allah'ın kelamı Kuranı Kerim'in okumanın dahi yasak olduğu o karanlık despot rejimden 1950 yılında yapılan seçimlerde Türk halkı, milletin adamı Adnan Menderes'i bağrına basarak, “Yeter söz Milletindir diyerek” yüzde 55 oy oranıyla halkın adamı milleti kucaklıyordu !..
14 Mayıs 1950 günü yapılan seçimlerde DP ezici bir çoğunlukla sandıktan çıkarken 27 yıldır ülkeyi despot bir şekilde yöneten CHP iktidardan düştü. Demokratlar 487 milletvekilliğinin 408'ni kazandı. Seçim sloganında olduğu gibi artık 'Söz Milleti’ndi !..
Türk tarihinin en nazik Başbakanı merhum Adnan Menderes, ilk iş olarak Ezan-ı Muhammedi'yeyi esaretten kurtararak aslına çevirdi ve büyük bir zulmü sonlandırdı !
İktidardaki Demokrat Parti'nin ilk icraatı ise 18 yıldır Türkçe okunan ezanın yeniden Arapça okunmasını sağlaması oldu.16 Haziran 1950 günü yapılan düzenlemenin sonucu Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a telsiz aracılığıyla bildirildi. Bayar'ın onaylaması ile CHP'nin 1932'de çıkardığı Türkçe ezanın zorunluluğu tarihe karıştı. Arapça ezanın serbest bırakıldığı gün Bursa'da bir camide ikindi ezanı 7 defa Arapça olarak okundu.
Ama bu Kemalist Cuntacı Emperyalistlerin işine gelmeyecekti !..
Hatta ülke dışında Sürgünde olan Osmanlı Hanedanı’nın Öz yurtlarına Türkiye'ye dönmesi için istifayı dahi düşünen Merhum Adnan Menderes, elinden geleni yaparak, Osmanlı Hanedanı’nın sürgünde olan kadınlarının ülkeye dönmesine olanak sağlamıştı.
Kim ne söylerse söylesin 27 Mayıs İhtilali'nin arkasında demokrasiyi içine sindiremeyen CHP' nin olduğunu anlamamak için kâhin olamaya gerek yok!..
Tek partili Cunta (İnönü) rejiminden Demokrasi'yi içine sindiremeyen Emperyalist ve Türkiye'deki derin Yapı, bugün 15 Temmuz'da olduğu gibi yalan ve iftiralarla Başbakan Adnan Menderes'i millet nezdinde itibarlaştırarak, 27 Mayıs 1960 yılında cuntacı bir askeri darbeyle milletin hayat damarını kestiler!..
Kötü adamları duvarlara
İyi adamları ağaçlara astılar !..
Bu ülkenin has evlatları cefa çekerken, kötü adamlar yıllarca sefa ve saltanat sürdü !..
Kurtuluş Savaşı yıllarında İzmir ve dolaylarında büyük katliamlar ve soykırım yapan, Yunan Başbakanı Venizelos Gavurunu birkaç yıl sonra kırmızı halılar üstünde karşılayan Kemalistler, 600 yıl Dünya'ya Adalet de hüküm süren, Türk İslam sancaktarlığını yapan Ecdadımız Atalarımız, Osmanlı Devleti ve hanedanına neden nefretleri ve kinleri geçmemişti!..
Osmanlı Devleti'nin parçalanmasında başrol oynayan ve uzun süre İstanbul'u işgal eden Emperyalist İngilizler, Lozan'da Halifeliğin kaldırılmasını şart koşup emellerine ulaşınca, bir mermi dahi atmadan İstanbul'u neden ve niçin terk ettiklerini şimdi daha iyi anlıyoruz!.
Çanakkale Savaşı'nda inançlı Müslüman çok ordusunun karşısında büyük bir hezimet yaşayan ve on binlerce askerini kaybeden telef eden İngilizler, Kurtuluş Savaşı sonrasında neden en iyi dostumuz oluverdi?..
Bu aziz millet eninde sonunda tek partili dönemde, gerçeklerden uzak sansürlenen gerçek tarihini mutlaka öğrenecektir.
II.Abdülhamit ile başlayan, şehit Başbakan Adnan Menderes, Özal Erbakan'la devam eden bu darbeci Cuntacıların son hedefi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı!..
Şimdi tekrar aynı senaryolar olmasın diye, bu ülkeye bir yüz yıl daha kaybettirmemek için biz halkımızla birlikte 15 Temmuz'da olduğu gibi, onurlu bir dik duruş sergilememiz gerekiyor!..
Bu ülkenin bir Adnan Menderes daha kurban etmeye tahammülü yoktur, kimsenin gücüde buna yetmeyecektir !.
NOT: Başta Kamu'da olmak üzere, Vatan haini kriptolar bir an önce açığa çıkarılmalıdır..