Pireleri bilirsiniz. Onlarla ilgili yapılan bir deneydir öğrenilmiş çaresizlik. Hani bir kavanozun içine pireler doldurulur ve üzeri bir camla kapatılır, alttan ısıtılır. Amaç pireleri zıplatmaktır. Pireler kurtulmak için zıplayıp zıplayıp cama çarpar ve kavanozun içine düşer. Bütün pireler defalarca bunu tekrarlar ve sonuç hep aynıdır.
Bir süre sonra kavanozun üzerindeki cam kaldırılır. Aaa hiçbir pire zıplamamaktadır. Halbuki bir zıplayışta dışarı çıkıp kurtulabileceklerdir oysa. Öğretinmiş çaresizlik budur işte.
Korona virüsü salgını yüzünden evlerimize tıkılmışız ya, bu pirelere benzetiyorum bizi. Şimdi sokağa salsalar, kimsenin sokağa çıkmayacağını veya çekinerek dolaşacağını düşünüyorum. Tamam tedbirli olalım ama çaresiz kalmayalım. Çünkü “Öğrenilmiş Çaresizlik” bir psikolojik sorundur. Bizi hiçbir zaman pes ettirmemelidir. Hayatın her kademesinde hayata 4 elle sarılmalı ki, başarılı olabilelim. Yoksa hayat bizi yorar, zora sokar. Bir kurbağa hikayesi anlatılır:
İki kurbağa bir süt kazanına düşerler. Kazan derindir ve çıkmaları pek mümkün görünmemektedir. Bir tanesi bir zıplama denemesinden sonra kendini bırakır ve sütün içinde boğulur. Ötekisi ise pes etmeye niyetli değildir. Sürekli olarak çırpınır, çırpınır. Süt katılaşmaya, yoğurtlaşmaya başlamıştır. Hikaye bu ya, kazanın dibinde bir tereyağı tabakası oluşur. Kurbağa da yağın üzerinden bir zıplamada dışarı çıkar ve kurtulur.
Bu yüzden pes etmemeli, yorulduğumuz, yıldığımız zamanlarda, niçin başladığımızı hatırlamalıyız. Sokaklara çıkın, deli danalar gibi dolaşın demiyorum ama izin çıktığında, kontrolü elden bırakmamak şartıyla, hayatın tadını çıkaralım yine.
ABD Bunu Hep Yapıyor
Türkiye, korona mücadelesinde başarılı bir tablo çiziyor. Sağlık Bakanlığı’nın ve özellikle sağlık çalışanlarının özverili çabası, taraflı tarafsız herkes tarafından takdir ediliyor. Halen bazı kimseler, maske alamamış olsa da ve maske satışlarının serbest bırakılması bir lütufmuş gibi sunulsa da, yurt dışında hele hele burunlarından kıl aldırmayan İngiltere, ABD gibi ülkelere yapılan tıbbi yardımlar da bugünlerde çok konuşuluyor. Ancak Amerika, yine kalleşliğini gösterdi. Türkiye’den gönderilen yardımlardan, PYD’ye (PKK’nın Suriye’deki kolu) de göndermiş. Bu yüzden kalleşsin Amerika diyoruz. Ulan insanın yüzü kızarır. Senin PKK’ya yardım yaptığını, Afrika’nın balta girmemiş ormanlarında medeniyetten uzakta yaşayan ilkel kabileler bile biliyor. Çünkü yerle gök anlaşmış, kalleşliği gizlemiyor. Kalleşsin Amerika, kalleşsin Batı.
Canınız cehenneme.
Muhabbetle Efendim!