Bundan birkaç ay önce yazdığım bir makalede CHP ve yandaşlarının 150 yıldır bu ülkede iktidarda olduklarını söylediğimde bana herkes gülmüştü!..   Yine tekrar ediyorum CHP ve onun gibi düşünen sözde insan hakları savunucuları özgürlükleri savunan Zümre, İttihat ve terakkiden bu yana, ülkeyi fiili olmasa da, kurumlarıyla teşkilatlarıyla derin yapılarıyla her daim iktidarda olmuşlardır!.. Resmi olarak 1923'ten 1950 yılına kadar tek partili CHP yönetimini bir masaya yatırırsak, bugün demokrasiden özgürlükten dem vuranlar, maalesef tam 25 yıl iktidarda kalarak hiçbir zaman sandığı halkın önüne getirmemişlerdir!.. Sözde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdiler ama bu özgürlük 1950 yılından sonra faaliyete geçmiştir!. Yapılan ilk  özgür seçimde Adnan Menderes halkın büyük bir teveccüh ile yıllar sonra yapılan ilk demokrasi  seçiminde iktidara gelmiştir. Ama her daim iktidara alışık olan bu Kemalistler ve derin yapı, II.Abdülhamid'i 31 Mart vakası ile düzmece bir olayla tahttan indirip, koca Osmanlı Devleti'ni 6 yılda yıktılar!. Türkiye Cumhuriyet tarihinin en nazik merhametli Başbakanına karşı 1960 yılında yaptıkları bir cunta darbesi ile, hepimizin bildiği gibi, bu süreç 3 arkadaşıyla birlikte idama kadar gitmiştir!.. Yine 12 Eylül 1980'de Faşist  Kemalist  KENAN EVREN cuntası tarafından yapılan İhtilal ve yine zulme uğrayan Müslümanlar.. Ardından yine halkın büyük bir teveccüh ile Türkiye'nin ufkunu açan, Türkiye'nin yüzünü batıya ve doğuya çevirip, yaptığı büyük bir atılım ve gelişmelerle 60 yıldır kabuğuna çekilen Türkiye'yi her alanda gelişime ve çağa ayak uyduran Özal dönemini yaşadık.. Ama ne oldu yine bir Amerikan CIA FETÖ Operasyonu ile merhum Özal zehirlenerek dönemi sona erdi. Bunların yaptıkları zulümler saymakla bitmez daha, 28 Şubat post modern darbesinin izleri silinmeden Türkiye'nin başına örülen çorapların bugün hala yansımalarını görüyoruz.. Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümetlerinden olan milli görüş lideri Erbakan önderliğinde kurulan Eşel Mobil’in mimarı, işçi, çifti ve memurun dostu, REFAH-YOL hükümeti, düzme bir postmodern darbe ile yine kemaliler tarafından (karadayi Çevik bir ) kapatıldı. Sonraki dönemde iktidara gelen azınlık hükümeti ile en az 100 bankayı batırılarak 100 milyar dolar) Türkiye tam 30 yıl geriye gitmiştir, İnançlı insanlar yıllarca zülüm gördüler ve halen  görmeye devam ediyorlar.. Bir şiir okudu diye O zamanki gazetelerde boy boy artık, Bundan Muhtar bile  olamaz denilen İstanbul Büyükşehir eski Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2002'de kurulan AK Parti iktidarı bugün Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde yaklaşık 18 yıldan beri, birçok ihtilal darbe ,darbe teşebbüsleri suikastlar aklımıza gelebilecek her türlü oyunları oynadılar ve oynamaya devam ediyorlar!.. Daha bundan 5 yıl önce yine CIA MOSSAD ve Türkiye'deki yansımaları olan FETÖ terör örgütü hainlerinin gerçekleştirmiş oldukları 15 Temmuz darbesinin daha henüz izleri silinmedi . O gece 250 şehit ve 2500 Gazi verdiğimiz ikinci Kurtuluş Savaşı'nda, bu Vatan millet İslam düşmanlarının bir kez daha oyunlarını bozarak sekteye uğrattık ama, ne hikmetse  yıllardan beri iktidarda olmamıza rağmen maalesef bazı kriptolar sayesinde bugün bu Kemalist yapının uzantıları her yerde mevcuttur!.. Ak parti 18 Yıldan beri  iktidar olmasına rağmen bu din düşmanı faşistler yine inançlı insanlara Müslümanlara özgürlük adına saldırmaktan geri kalmıyorlar.. Rahmetli Özal'ın bir lafı vardı ne demişti "Hükümetleri biz kurduk ama hiçbir zaman iktidar olmadık"!. Şu anda Bugün AK Parti döneminde yaşadığımız  dönemde aynı.. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde 50'den fazla aldığı oyla iktidar olan AK Parti olmasına rağmen ,bugün  LGBT'li sözde özgürlükçülerin temsilciler, Türkiye’deki Müslümanların temsilcisi olan Diyanet İşleri Başkanına, Allah'ın kelamını İslam'ı anlattığından dolayı İzmir ve Ankara'nın Kemalist Baro Başkanları tarafından mahkemeye verecek kadar cesur ve özgür olduklarını, bu gücü kimlerden aldıklarını açıkçası bir vatandaş olarak merak ediyorum... Suç onların değil suç bizim, çünkü o küçük azınlıklar kendi davalarına nasıl sahip çıkıyorlarsa, biz çoğunluk olan Müslümanlar olmamıza rağmen, bugüne kadar hiçbir zaman davamıza sahip çıkmadık, işte onun için başımıza 28 Şubatlar, 12 Eylüller geldi! 15 Temmuz darbesinin daha kanı kurumadı.. Eğer aklımızı başımıza almazsak daha birçok 15 Temmuz’lar  yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. Ondan dolayı kendimize çeki düzen vermeliyiz.. başta sosyal medyada olmak üzere, iyi örgütlenip Kemalistler ve bu LGBT  Homoseksüel’lerin   birbirlerine vermiş oldukları desteklerden daha fazla biz birbirimize sahip çıkmalıyız!..