Geçmişte de yalanlar bu denli şiddetli ve pervasızca söylenmiş olabilir. Fakat geçmişte haberleşme alanındaki kısıtlı iletişimi göz önünde bulundurursak; yalanların yalan olduğunu teyit edecek mekanizmaların çokça az olduğunu görürüz. Bu sebeple belki de birçok yalan toplumlara "doğru" diye yutturulmuş olabilir.
Yalanları topluma doğru diye yutturmak eski dönemlerde pek tabi mümkün olabilirdi. Fakat günümüzde söylenen yalanların ömrü "ne yazık ki" birkaç dakikadan ibaret. Çünkü elimizin altında internet gibi bir nimet var. Milyonlarca bilgiye anında ulaşabildiğimiz ve akıl süzgecinden hızlıca geçirebildiğimiz bir ağ avuçlarımızın içinde. Ve bu ağda bilgiye erişme konusunda gençler olarak son derece yetenekliyiz. Dolayısıyla artık hunharca söylenen yalanlara gençler olarak karnımız tok. Hani eskilerin söylediği gibi "yalancının mumu yatsıya kadar yanar" sözü geçerliliğini yitirmiş durumda. Şimdi ne mum kaldı ne de o eski dönem. Artık mumlar raflara kalkmış. Dolayısıyla yanmaya bile fırsatları yok ki sönsünler...
Böyle bir giriş yaptım. Çünkü insan aklıyla alay etmenin en azından şu dönemde bu kadar basit olmaması gerekir diye düşünüyorum. Evet, insan aklıyla alay ediliyor çünkü ayan beyan yalan söylüyorlar. Evet, ayan beyan yalan söyleniyor hem de bunu canlı yayınlarda milyonlarca insana karşı yapıyorlar. Gücünü halktan alan siyasetçiler dönüp o halkın aklıyla yalan söyleyerek alay ediyor.
-Mesela çıkıp utanmadan "Avrupa'da Covid-19 aşıları 100-150 euro ya yapılıyor" dediniz. Ama tüm kaynaklar gösterdi ki Avrupa'da aşılar ücretsiz. Zaten baş iktidar yetkilisi bu söylemden daha sonra vazgeçti. Yani başta yalan söyledi.
-Enflasyonu yıllık bazda 21 diye açıklıyorlar fakat vatandaş bunun en az 50 olduğunu yaşayarak görüyor. Bu konuda yalan söyleyip halkın buna inanmasını nasıl bekleyebilirsiniz?
-"İşsizlik sorunu yok kalifikasyon sorunu var" var dedi baş iktidar yetkilisi. Ama KPSS den 90-95 alıp atanamayan fakat 60 ile atanan insanlari görüyor ve biliyoruz. Doğru ülkemizde işsizlik sorunu yok fakat kalifikasyon sorunu da yok. Ancak "torpilsizlik" sorunu var diyebilirsiniz. Zira torpili olanın iş sorunu yok. Topilinize göre 5 maaş 10 maaş hak temin edebilirisiniz.
Vaka sayılarından tutun büyüme oranlarına, Merkez Bankası rezervlerinden tutun "gaz bulduk" demelere birçok alanda yalanlarla karşılaşmak mümkün. Fakat yalanları sıralamak istemiyorum. Zira yalan söylediklerini kanıtlamaya da gerek yok. Herkes biliyor herkes görüyor. Çünkü bunu ayan beyan yapıyorlar.
Fakat şunları söylemek istiyorum: Yetkisini ve gücünü doğrudan milletten alan siyasetçiler ve de özellikle icra gücünü elinde bulunduran iktidarın mensupları; yalanlarınızla ve propaganda aygıtlarınızla kandırabileceğiniz çok az bir kitle kaldı. Onlarda internet çağından uzak kalmış, niyeti temiz fakat "kandırılmış" ileri yaştaki büyüklerimiz. Onun dışında sizin yalanlarınıza itibar edebilecek bir kesim yok. Daha siz canlı yayında konuşmaya devam ederken söylediklerinizi aynı hızda teyit edebilecek gençlere yalan söyleyerek; ancak kendinizden ve mensubu olduğunuzu iddia ettiğiniz ideolojiden onları soğutmuş olursunuz.
İktidarın kalemlerinin "İnstagram Çocukları" diyerek hedef aldığı gençler; sizin yalanlarınıza itibar etmediği için hedef tahtasına konmuş durumdalar. Youtube da "dislike" rekoru kırmanıza sebep oldukları için hedef tahtasındalar. Twitterdan sizin "bağımlı yargı" erkinizin teslim edemediği hakları savundukları için hedef tahtasındalar. Üniversitelerde demokratik bir şekilde haklarını savundukları için aykırılar. Sizin yalanlarla ve kutuplaştırmalarla dolu siyaset gündeminiz ilgilerini çekmediği için "apolitik" olarak niteleniyorlar.
Fakat merak etmeyin. Biz neyin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Gençleri tanıyor ve DEVA Partisi olarak gençlerle hareket ediyoruz. Genel Başkanımız Sn. Ali Babacan "ben gençlerin arkasından yürüyorum" diyerek ve bunu uygulamada hissettirerek bizlere vermiş olduğu değeri göstermiş oluyor. Keza Gençlik Politikaları Başkanımız Sn. Doğa Şanlıoğlu bizlerle kurmuş olduğu yakın temaslardan partimizin gençlerle vermiş olduğu değeri yaşayarak görüyoruz.
Buradan iktidara naçizane bir önerim var; iktidarınızın son döneminde yapacağınız icraatlarda ve söyleyeceğiniz sözlerde lütfen yalanı tercih etmeyin ve ne olur gençlere rağmen bir iş yapmayın. Böylelikle belki de sizleri belli başlı konularda hayırla yad ederiz.
"Siyaset yalan işidir" diyenlere karşın, hep doğruyu söyleyerek siyaset yapılabileceğini göstereceğiz. Çünkü biz "yalanın binası olmaz" diyerek yetiştirildik.
Saygı ve sevgiyle...
Onur ÇOLAK / DEVA Partisi Rize İl Gençlik Çalışmaları Başkanı