Siyasi partiler ve siyasetçiler vatana ve milletimize hizmet için birer araçtır. Bir kişinin herhangi bir siyasi partide bulunmuş olması ebediyen orada kalacağı anlamına elbette ki gelmemelidir. Siyasetçi ile parti ilişkisini iyi analiz etmek gerekmektedir. Siyasetçiler hangi partiyi bu millete hizmet edebilecek anlayışta görürse, elbette o siyasi hareketin içinde bulunma hakkına sahiptir.
Mesela; “Siyaset adına hava atmaya çalışan bu AKP’ye ve Tayyip Erdoğan’a gününü göstereceğiz”, “bu milleti AKP’den kurtaracağız” diyen Sn. Süleyman Soylu ’nun vakti geldiğinde AKP de siyaset yapmasına bizler saygı duyduk.
Mesela; AKP’ye “Adaletsiz Kalkınma Partisi” diyen, “edebinizi takının ve inin şu kibir kulelerinden” diyen Sn. Numan Kurtulmuş’un zamanı geldiğinde AKP’de siyaset yapmak istemesine de saygı duyduk.
Mesela; “biz iyiyi de biliriz kötüyü de biliriz, eğer biz kötüyü bilmeseydik şimdi hepimiz AKP’de milletvekiliydik” diyen, “yılanlarda gömlek değiştirir fakat zehirleri bitmez” diye AKP’yi kuranların gömlek değiştirmesini eleştiren Sn. Savcı Sayan’ın şu an da AKP’de belediye başkanı olmasına da saygı gösteriyoruz.
Fazilet Partisi’nden ayrılıp “yenilikçiler hareketi” adı altında yeni bir partinin temellerini atanlarda bizim gözümüzde ihanet etmemişti.
Peki şimdi sizlere sormak istiyorum; AKP’ye en ağır eleştirileri yöneltenlerin, AKP’de siyaset yapmaya başlaması taktir edilmesi gereken bir durum oluyor da iktidar gücünü elinde bulunduran hem Sn. Ali Babacan’ın hem de Sn. Hasan Karal’ın ülkemizin gidişatından ve geleceğinden endişe duymaları sonucu yeni bir parti kurup bu millete hizmet etmek istemesi neden ihanet olarak algılanıyor?
Mesela; “Erdoğan aklı ile arasını açmış, klinik bir vaka haline gelmiştir” diyen, “Sn. Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir ya Türk düşmanıdır” diyen Sn. Devlet Bahçeli ile Sn. Tayyip Erdoğan’ın bugünlerde yan yana durmasına, beraber siyaset yapmasına bizler saygı gösteriyoruz. Fakat aynı şekilde Rize’mize hizmet eden ve Rize’de her vatandaşın cep telefonunda numarası bulunan Sn. Hasan Karal’a da vermiş olduğu bu karardan dolayı aynı şekilde saygı gösterilmesini rica ediyoruz.
Mesela; “İktidar gemisinin rotasını biz çiziyoruz” diyen Doğu Perinçek’in rotasını belirlediği AKP gemisine binmeye devam edenlere bizler yine saygı duyuyoruz da 28 Şubatçıların rotasını belirlediği AKP gemisinden inenlere sizler neden saygı duymuyorsunuz?
Yapılan hizmetleri reddetmeden şunu belirmek istiyorum ki; 3Y ile yani yolsuzluklar, yoksulluk ve yasaklar ile mücadele edeceğiz diye yola çıkanlar gelinen son noktada başladıkları yere geri dönmüşlerdir. Nefret dilinin siyaseti kuşattığı, ötekileştirmenin moda olduğu, seçimde 1-2 puan alabilir miyim diye Öcalan’ın kardeşinin TV’lere çıkarıldığı, genç işsizliğin 35’lere dayandığı, enflasyonun 40’ları zorladığı, ihalelerin 3-5 yandaşa peşkeş çekildiği ve medyanın tekelleştiği bir durumda AKP’nin vizyonunu tamamladığı ve vaat edecek bir şeyi kalmadığı apaçık ortadadır. Dün AKP’ye en ağır küfürleri edenlerin bugün AKP’de siyaset yapmasını nasıl ki sevinçle karşılıyorsanız, rotası şaşmış ve kurucu değerlerini kaybetmiş bir oluşumdan ayrılanları da en azından saygı ile karşılamanızı istirham ediyoruz.
Rizeli olmak ve bu topraklarda yaşam sürmek kolay değildir. Fakat nasıl ki Türk milletinin feraseti yüksek ise aynı şekilde Rizelinin de feraseti bir o kadar yüksektir. Yıllardır Türkiye siyasetine yön vermiş bu topraklar, bağrından yetiştirdiği vatansever bireyler ile her daim Türkiye’mizin siyasetine yön vermeye devam edecektir. Bu topraklar her an vatanperver ve fedakâr yiğitler yetiştirmeye müsaittir. Yeter ki yapıcı olalım ve birbirini kırmayalım. Rizeli her vatandaşımızın güzel bir konumda olmasından geri kalan her hemşerimizin mutluluk duyması ve desteklerini esirgememesi gerekir.
DEVA Partisi Rize İl Başkanlığı olarak bizler daima Rize’ye ve Rizeli hemşerilerimize “ne katabiliriz” sorusunun cevabını aramaktayız. Siz hemşerilerimizden beklediğimiz İl Başkanlığı’mıza gelip, çayımızı içip, bizi tanımanız ve varsa bir öneriniz veya eleştiriniz bizlere iletmenizdir.
Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor şartlarda öncelik alıp taş üstüne taş koymak için yola çıkan DEVA Partisi Genel Başkanı Sn. Ali Babacan’a, DEVA Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Sn. Hasan Karal’a ve DEVA Partisi Rize İl Başkanı Sn. Metin Erdoğan’a ve tüm Rizeli hemşerilerimize saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
Onur ÇOLAK
DEVA Partisi Rize İl Gençlik Çalışmaları Başkanı