Nasıl bilimsel kavramlarda, hukuki kavramlarda veya günlük hayatta kullandığımız kelimelerin bazılarından anlam değişikliği yaratarak, birbirimizi anlatmaktan uzaklaştırıyorsak, aynı şeyi dini alanda gözlemliyoruz.
Dinin mensupları olan insanların dini, kutsal kitapları temel alarak ve ‘’okuyarak’’ kendilerinin öğrenmesine teşvik edilmesi yerine, hatta islam dininin en büyük devrimi olan ruhban sınıfı reddeden yaklaşımı da yok sayılarak illa ki daha iyi bildiği kabul edilen ruhbanlar yaratılıyor.
Bu ruhbanlar vasıtasıyla da şahsın kendi dini inanışı temelindeki manevi yaşantısından daha çok sosyal yaşama, devlet ve vatandaş arasındaki ilişkiye ‘’dini inançlar’’ üzerinden müdahale eden bir düzen içerisine itilen insanlar ve bu insanların oy havuzları olarak yapılandırmasını için kullanılan din adamlarıyla karşılaşıyoruz.
Esasen islam dininin hiçbir şekilde kabul etmediği Allah ile kul arasındaki aracılar şeklinde türetilen bu kişilere din adamları demek de mümkün değildir.
Yaşadığımız bu sorunu giderebilmenin tek koşulu, her alanda olduğu gibi din alanında da öncelikle ruhban sınıfı reddetmek, sonrasında da dini asli kaynağından okumak suretiyle bizzat kendimizin öğrenmekle mükellef olduğumuzu idrak etmektir.
Anasayfa
Yazarlar
Nazım RAKICI
Yazı Detayı
Bu yazı 536+ kez okundu.
DİN ADAMLIĞINI MESLEK EDİLENLER
Nasıl bilimsel kavramlarda, hukuki kavramlarda veya günlük hayatta kullandığımız kelimelerin bazılarından anlam değişikliği yaratarak, birbirimizi anlatmaktan uzaklaştırıyorsak, aynı şeyi dini alanda gözlemliyoruz.
Dinin mensupları olan insanların dini, kutsal kitapları temel alarak ve ‘’okuyarak’’ kendilerinin öğrenmesine teşvik edilmesi yerine, hatta islam dininin en büyük devrimi olan ruhban sınıfı reddeden yaklaşımı da yok sayılarak illa ki daha iyi bildiği kabul edilen ruhbanlar yaratılıyor.
Bu ruhbanlar vasıtasıyla da şahsın kendi dini inanışı temelindeki manevi yaşantısından daha çok sosyal yaşama, devlet ve vatandaş arasındaki ilişkiye ‘’dini inançlar’’ üzerinden müdahale eden bir düzen içerisine itilen insanlar ve bu insanların oy havuzları olarak yapılandırmasını için kullanılan din adamlarıyla karşılaşıyoruz.
Esasen islam dininin hiçbir şekilde kabul etmediği Allah ile kul arasındaki aracılar şeklinde türetilen bu kişilere din adamları demek de mümkün değildir.
Yaşadığımız bu sorunu giderebilmenin tek koşulu, her alanda olduğu gibi din alanında da öncelikle ruhban sınıfı reddetmek, sonrasında da dini asli kaynağından okumak suretiyle bizzat kendimizin öğrenmekle mükellef olduğumuzu idrak etmektir.
Ekleme
Tarihi: 02 Aralık 2020 - Çarşamba
DİN ADAMLIĞINI MESLEK EDİLENLER
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.