Mustafa Semih  ARICI
Köşe Yazarı
Mustafa Semih ARICI
 

RİZE: PARLAK BİR GELECEĞİN KIYISINDA MI?

Dünyayı ve ülkemizi ilgilendiren distopik gelişmeler ister istemez Rizemizi de etkileyeceğinden dizinin bu son yazısında yalnızca bu bölgede olabilecek şeylerden bahsedeceğiz. Bir defa daha vurgulamak lazım: Olacak değil olabilecek…Yani mevcut verilerden faydalanarak tahminler yapıyoruz. Yoksa geleceği bilmek yalnızca geleceğin de yaratıcısı Allah’a mahsustur.             Önce iklimdeki değişmelerden başlamak gerekirse, gelecek on yıllarda ülkemizin güneyinin fena ısınacağı söyleniyor. Yani yer adı da verilecek olursa haziran-eylül ayları arası Antalya’da 40-50 derece Sıcaklar mevsim normalleri olacak. İşte bu gerçeklikte 25-30 dereceye ancak varabilen, nisbeten yağışlarını koruyan Doğu Karadeniz kıyıları ve özellikle Rize, en gözde turizm bölgesi olacak. Yaz mevsimi daha uzun ve sıcak geçeceğinden yayla turizmi yanında plaj turizmi önem kazanacak. Ve Antalya Lara sahillerini süsleyen ultra-lüks oteller Rize sahillerinde de görülebilecek. Ancak Kuzey Karadeniz sahilleri de yaz turizm bölgesi niteliği kazanacağından, Sivastopol’dan Batum’a kadar güçlü rakiplerimizin olacağı da kesindir. Bunun doğal bir sonucu da Rus turistlerin tatillerini artık kendi ülkelerinde geçirmesi olacak.             Dolayısıyla bu gelişme sıra dışı bir betonlaşmaya neden olacak ve Rize ve ilçeleri batıdan doğuya adeta birleşip bir yandan da dağlardan yukarı çıkacak. Bölgeye girecek yüksek turizm geliri önemli bir refah artışı getirirken kalabalık, gürültü ve çevre kirliliği cabası olacak.             İklimin giderek sıcaklaşması bol yağış ve ılıman bir hava isteyen çay tarımını vurabilir.  Ancak Orta Afrika, Güneydoğu Asya gibi yerlerde şiddetli kuraklıklar belki de çay tarımına son vereceğinden Rize Çayı altın gibi değer kazanabilir. Bu arada kahve gibi sıcak ve nemli bir iklim isteyen yeni ürünlere hazır olmalıyız.             Önceki yazılarımızda Rize Ekonomisini incelerken çay tarımı ve turizmin yeterli olmayacağını, mutlaka yüksek katma değerli sanayi yatırımlarına yönelme gereğini yazmıştık. Ancak bu, devlet desteği ve teşviği verilmeden gerçekleşemez. Rizeli ünlü iş adamlarının kısa dönemde yüksek kâr getirmeyecek böyle bir sahaya değil, her zaman olduğu gibi inşaata yöneleceğini tahmin edilemeyecek bir olgu değildir.             Bu nedenle mutlaka devlet destekli projelerle bir “ İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi” kurularak, iç pazar yanında, Kafkasya ve Orta Asya’nın üretim üssü haline gelinebilir. Bu proje için en uygun yer yeni yapılan hava alanına yakın olan Ardeşen veya Pazar’daki düzlüklerdir. Ancak bunu yapmayıp, İyidere’de yapılacak Lojistik Merkezle yetinecek olursak, Gelişmiş Batının dağıtım bölgesi olmak bize sadece “Depoculuk ve nakliyatçılık” getirecektir.             Hızla gelişen turizm ve yeni sanayi yapısı daha büyük ve hızlı ulaştırma sistemi sistemi isteyeceğinden denizyolu ve hava yolu yanında, Samsun’dan Hopa’ya gelişmiş bir YHT ve hızlı yük treni demiryolu hattı da öncelikli hale gelecektir.             Görüldüğü gibi dünyanın, ülkemizin ve ilimizin geleceği hakkında düşünmek aydınlarımız için zorunlu bir görevdir. Geçmişte bunu en iyi yapan Rahmetli Ekrem Orhon bizim için en iyi örnektir.
Ekleme Tarihi: 28 Ağustos 2021 - Cumartesi

RİZE: PARLAK BİR GELECEĞİN KIYISINDA MI?

Dünyayı ve ülkemizi ilgilendiren distopik gelişmeler ister istemez Rizemizi de etkileyeceğinden dizinin bu son yazısında yalnızca bu bölgede olabilecek şeylerden bahsedeceğiz. Bir defa daha vurgulamak lazım: Olacak değil olabilecek…Yani mevcut verilerden faydalanarak tahminler yapıyoruz. Yoksa geleceği bilmek yalnızca geleceğin de yaratıcısı Allah’a mahsustur.

           
Önce iklimdeki değişmelerden başlamak gerekirse, gelecek on yıllarda ülkemizin güneyinin fena ısınacağı söyleniyor. Yani yer adı da verilecek olursa haziran-eylül ayları arası Antalya’da 40-50 derece Sıcaklar mevsim normalleri olacak. İşte bu gerçeklikte 25-30 dereceye ancak varabilen, nisbeten yağışlarını koruyan Doğu Karadeniz kıyıları ve özellikle Rize, en gözde turizm bölgesi olacak. Yaz mevsimi daha uzun ve sıcak geçeceğinden yayla turizmi yanında plaj turizmi önem kazanacak. Ve Antalya Lara sahillerini süsleyen ultra-lüks oteller Rize sahillerinde de görülebilecek. Ancak Kuzey Karadeniz sahilleri de yaz turizm bölgesi niteliği kazanacağından, Sivastopol’dan Batum’a kadar güçlü rakiplerimizin olacağı da kesindir. Bunun doğal bir sonucu da Rus turistlerin tatillerini artık kendi ülkelerinde geçirmesi olacak.

           
Dolayısıyla bu gelişme sıra dışı bir betonlaşmaya neden olacak ve Rize ve ilçeleri batıdan doğuya adeta birleşip bir yandan da dağlardan yukarı çıkacak. Bölgeye girecek yüksek turizm geliri önemli bir refah artışı getirirken kalabalık, gürültü ve çevre kirliliği cabası olacak.

           
İklimin giderek sıcaklaşması bol yağış ve ılıman bir hava isteyen çay tarımını vurabilir.  Ancak Orta Afrika, Güneydoğu Asya gibi yerlerde şiddetli kuraklıklar belki de çay tarımına son vereceğinden Rize Çayı altın gibi değer kazanabilir. Bu arada kahve gibi sıcak ve nemli bir iklim isteyen yeni ürünlere hazır olmalıyız.

           
Önceki yazılarımızda Rize Ekonomisini incelerken çay tarımı ve turizmin yeterli olmayacağını, mutlaka yüksek katma değerli sanayi yatırımlarına yönelme gereğini yazmıştık. Ancak bu, devlet desteği ve teşviği verilmeden gerçekleşemez. Rizeli ünlü iş adamlarının kısa dönemde yüksek kâr getirmeyecek böyle bir sahaya değil, her zaman olduğu gibi inşaata yöneleceğini tahmin edilemeyecek bir olgu değildir.

           
Bu nedenle mutlaka devlet destekli projelerle bir “ İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi” kurularak, iç pazar yanında, Kafkasya ve Orta Asya’nın üretim üssü haline gelinebilir. Bu proje için en uygun yer yeni yapılan hava alanına yakın olan Ardeşen veya Pazar’daki düzlüklerdir. Ancak bunu yapmayıp, İyidere’de yapılacak Lojistik Merkezle yetinecek olursak, Gelişmiş Batının dağıtım bölgesi olmak bize sadece “Depoculuk ve nakliyatçılık” getirecektir.

           
Hızla gelişen turizm ve yeni sanayi yapısı daha büyük ve hızlı ulaştırma sistemi sistemi isteyeceğinden denizyolu ve hava yolu yanında, Samsun’dan Hopa’ya gelişmiş bir YHT ve hızlı yük treni demiryolu hattı da öncelikli hale gelecektir.

           

Görüldüğü gibi dünyanın, ülkemizin ve ilimizin geleceği hakkında düşünmek aydınlarımız için zorunlu bir görevdir. Geçmişte bunu en iyi yapan Rahmetli Ekrem Orhon bizim için en iyi örnektir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi