Mustafa Semih  ARICI
Köşe Yazarı
Mustafa Semih ARICI
 

HAFRİYAT CELLATLARI

Geçtiğimiz Pazar günü, İstanbul Altunizade’de az daha dev bir hafriyat kamyonunun altında kalıyordum. Normal şehiriçi hızıyla, sinyal verip sol şeride geç-miştim ki, 200 metre kadar arkamdan en az 80-90 km.hızla gelen kocaman hafriyat kamyonunu fark edince can havliyle sağ şeride kırıp, bunun altında kalarak, feci bir şekilde ezilmekten kıl payı kurtuldum. Allah’tan arkamda başka bir vasıta yoktu da bu vartayı ucuz atlattım. Çok değil birkaç saniye daha geç kalsaydım dev kamyon; aracımı altına alacak ve feci bir kazaya kurban gitmiş olacaktım. Panik ve telaştan kamyonun plakasını alamadım. Adam hızını bile azaltmadan sola dönüp savuşup gitti. * * *  Yalnız İstanbul’da değil, Türkiye’nin neresinde olursa olsun trafik kurallarını, can ve mal emniyetini hiçe sayan hafriyat kamyonlarının ya da beton mikserlerinin karıştığı kazasız bir gün olmasın! Ne şekilde çalışıyorlar bilmiyorum ama herhalde iş kapmak için trafik kurallarını çok takmayan, yukarıda anlatmış olduğum gibi aşırı hız yapan, takip mesafesine uymayan, sol şeridi devamlı surette işgal eden, yollara taş, toprak, harç döken bu adamlar  trafikteki herkesin ve hatta yayaların korkulu düşü durumunda. “Nasılsa aracım dev gibi, bana hiçbir şey olmaz” mantığıyla kelle koltukta giden, hepsi değil ama çoğunluğu müteahhit patronlarınca korunup kollanan, adam ezse bile Somali Cumhurbaşkanının oğlu gibi cüzi bir para cezasıyla serbest kaldıkları için böylesine aymazlık içinde ve pervasızlar! Gayet tabii ki içlerinde trafik kurallarına uyan, yoldaki diğer araçların can taşıdığının bilincinde hafriyat kamyonu sürücüleri de yok değil. Ancak üzülerek görüyoruz ki bunlar azınlıkta… Huylu huyundan vaz geçmeyeceğine göre Trafik Zabıtasına büyük iş ve sorumluluk düşüyor. Bu şahısları “ Olağan şüpheli” olarak kabul edip, gözleri (Radar madar, kamera, dron..neleri varsa) üzerlerinde olmalıdır. Herhangi bir ihlalleri tesbit edilince de “Sen benim kimin adamı olduğumu biliyor musun?” demelerine aldırmadan en ağır cezayı vermelidir. Aksi halde yollarda daha çok kan akar ve çok kişinin anası ağlar!
Ekleme Tarihi: 17 Ocak 2024 - Çarşamba

HAFRİYAT CELLATLARI

Geçtiğimiz Pazar günü, İstanbul Altunizade’de az daha dev bir hafriyat kamyonunun altında kalıyordum. Normal şehiriçi hızıyla, sinyal verip sol şeride geç-miştim ki, 200 metre kadar arkamdan en az 80-90 km.hızla gelen kocaman hafriyat kamyonunu fark edince can havliyle sağ şeride kırıp, bunun altında kalarak, feci bir şekilde ezilmekten kıl payı kurtuldum. Allah’tan arkamda başka bir vasıta yoktu da bu vartayı ucuz atlattım. Çok değil birkaç saniye daha geç kalsaydım dev kamyon; aracımı altına alacak ve feci bir kazaya kurban gitmiş olacaktım. Panik ve telaştan kamyonun plakasını alamadım. Adam hızını bile azaltmadan sola dönüp savuşup gitti.
* * * 
Yalnız İstanbul’da değil, Türkiye’nin neresinde olursa olsun trafik kurallarını, can ve mal emniyetini hiçe sayan hafriyat kamyonlarının ya da beton mikserlerinin karıştığı kazasız bir gün olmasın!
Ne şekilde çalışıyorlar bilmiyorum ama herhalde iş kapmak için trafik kurallarını çok takmayan, yukarıda anlatmış olduğum gibi aşırı hız yapan, takip mesafesine uymayan, sol şeridi devamlı surette işgal eden, yollara taş, toprak, harç döken bu adamlar  trafikteki herkesin ve hatta yayaların korkulu düşü durumunda.
“Nasılsa aracım dev gibi, bana hiçbir şey olmaz” mantığıyla kelle koltukta giden, hepsi değil ama çoğunluğu müteahhit patronlarınca korunup kollanan, adam ezse bile Somali Cumhurbaşkanının oğlu gibi cüzi bir para cezasıyla serbest kaldıkları için böylesine aymazlık içinde ve pervasızlar!
Gayet tabii ki içlerinde trafik kurallarına uyan, yoldaki diğer araçların can taşıdığının bilincinde hafriyat kamyonu sürücüleri de yok değil. Ancak üzülerek görüyoruz ki bunlar azınlıkta…
Huylu huyundan vaz geçmeyeceğine göre Trafik Zabıtasına büyük iş ve sorumluluk düşüyor. Bu şahısları “ Olağan şüpheli” olarak kabul edip, gözleri (Radar madar, kamera, dron..neleri varsa) üzerlerinde olmalıdır. Herhangi bir ihlalleri tesbit edilince de “Sen benim kimin adamı olduğumu biliyor musun?” demelerine aldırmadan en ağır cezayı vermelidir.
Aksi halde yollarda daha çok kan akar ve çok kişinin anası ağlar!
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi