TÜİK enflasyonun gerilediğini ilân etse de çarşı Pazar öyle demiyor. Başta hayvancılık ve tarım ürünleri olmak üzere fiyat artışları gazı köklemiş gibi. Hatta bazı ürünlerde yüzde 300’e varan fiyat artışları var. Tek bir hafta içinde bile artış kaydeden fiyatları görünce insanın gözü fal taşı gibi açılıyor. Peki diyelim ki maliyet enflasyonu yavaşladı, dolar ve avro 20 TL. civarında ayak diriyor. Nedir öyleyse bu artışların sırrı? Denizi kim dalgalandırıyor böyle? Ya da amiyane bir deyimle bayram değil, seyran değil, eniştem niye durmadan beni öpüp duruyor? Gerçekten de üzerinde düşünülmeye değer değil mi? Bizce bu sorunun cevabında artık engellenemez hale gelmiş beklentiler var. Kimse yarının neler getireceğinden emin değil. Kendine göre bir hesap yapıyor ve zammı yapıştırıveriyor. Hele hele seçim öncesi havada uçuşan popoülist vaatler ve bunların pahalıya patlayacak maliyeti insanları ürkütüyor. Çay mevsimi başlarken Koca bir kış mevsimi geride kaldı. Yakın tepelere kadar inen kar örtüsü yavaş yavaş Kaçkarların zirvelerine doğru geri çekilirken, baharın güzelliği her tarafı süslemeye başladı. Bu aynı zamanda çay mevsiminin ufukta göründüğünü ilân ediyor. Her yıl olduğu gibi bu sezonda da yaş çay taban fiyatının ne olacağı tartışmaları var. Yani geçen yıl verilen ve şimdi çok güdük kalan 6 liranın üzerine ne gelecek? Enflasyonun yıl içinde yüzde yüzü geçtiği dikkate alınırsa 12 TL. makul gibi görünüyor. Bunun altında bir fiyat üreticiyi zora sokar. Tonu 15 bin liraya fırlayan gübreyi alabilmesi mümkün olmaz. Taban fiyatı 20 lira olsun diyenler var. Ağanın eli tutulmaz ama yaş çay 20 TL.olursa kuru çayın kaça malolacağını hesaplayan var mı? Yaklaşık 6 kilo yaş çaydan 1 kilo kuru çay elde edildiğine göre diğer maliyet kalemlerini de hesaba katarsak kilosu 200 lirayı geçecek kuru çay kahvelerde bile 10 liraya satılan bir bardak çayı 30 liraya çıkarmaz mı? Ekonomik gerçekler çift taraflı keskin bir bıçak gibidir. Kullanırken yaralanmamak için çok dikkatli olunmalıdır. Rizespor istim üzerinde Birkaç maç önce istikrarsız bir seyir izleyen Rizespor gemisi son maçlarda seyircisinin yüzünü güldürmeye başladı. Bu gidiş süper lige doğru. Bir yıl aradan sonra düştüğü yere tekrar yükselip marka değerini katlayacak.  Önümüzdeki cumartesi günü iddialı takımlardan Pendiksporla maçımız var. İstanbul’daki Rizelilerin büyük bir seyirci kitlesiyle takımı desteklemesi büyük önem taşıyor.  Haydi İstanbul Rizeliler, hep beraber maça gidiyoruz!