Rizeli olup da Ekrem Orhon’u tanımayan yoktur. Şehrin yakın tarihinin en önemli simalarından biri olan rahmetli Ekrem Orhon hakkında yazılar, makaleler ve hatta kitaplar yazıldı.
Amerika’da inşaat mühendisliği tahsili yaptıktan sonra bir süre bu ülkede çalışan Ekrem Orhon, KGM’ye girerek 10.Bölge Müdürlüğü’ne kadar yükseldi. Kariyerini burada sürdürseydi genel müdür veya müsteşar gibi en yüksek mevkilere gelebileceği muhakkak iken, o memleketine hizmet etmeyi tercih etti ve Rize Belediye Başkanlığına seçildi. Uzun seneler sürdürdüğü bu görevinde neleri başardığı, hangi eserler bıraktığı herkesin malümüdur. Esas üzerinde duracağım konu “Reyizin kitaplarıdır”.
Orta okula başladığım 1968 yılından itibaren Rize İl Halk Kütüphanesi’nin müdavimlerindendim. O zamanlar kütüphanede ders çalışma alışkanlığı pek yoktu. Tek tük gelenler oturup kitap okurdu. Şehirle oturduğumuz mahalle arasında yokuş yukarı kilometrelerce mesafe olmasına rağmen okul çıkışı kütüphaneye uğrar, gece karanlığı çökmeden eve dönebilmenin telâşıyla ne bulursam okumaya çalışırdım. Mesela zihnimde derin izler bırakan Boris Pasternak’ın “Doktor Zivago” romanını ilk defa burada, kütüphanede okumuştum.
Galiba lise sıralarındaydım. Kütüphane mesaim aksamadan devam ediyordu. Müdürü rahmetli Rasim Kalafat Hoca’ydı. Müdavim öğrencilerden biri olduğumu bildiği için benimle yakından ilgilenirdi. Birgün baktım raflar İngilizce kitaplarla dolmuş. Ansiklopediler, mühendislik, ekonomi, doğal bilimler, edebiyat kitapları…Her konuda yüzlerce pırıl pırıl, kaliteli lüks cilt kitaplar. Görevli memura sorduğumda Ekrem Bey kütüphaneye bağışlamış dedi.
Tabii benim gibi okumaya öğrenmeye aç bir lise talebesi için bir bayram vesilesi oldu bu. Ancak ne yazık ki orta öğrenimde İngilizce eğitimi tamamen havanda su döğmek olduğu için bu kitapları okuyamamanın üzüntüsünü çekiyordum. Buna rağmen başlıklara bakmak, resim ve şemaları incelemek bana yetiyordu. Bu yolla çok iyi bir genel kültür seviyesi kazandım ama ÖSS sınavlarında olmasa bile sonraki yıllarda başlayacağım yazarlık kariyerim için çok faydalı oldular.
Üniversite yıllarında da yaz tatillerinde ilk durağım gene kütüphane olurdu. (Tabi İstanbul’da da gitmediğim kütüphane kalmamıştı) .İngilizce seviyem pek değişmediği için “Reyizin kitaplarını” çat pat okumaya, incelemeye devam ettim. Mezuniyetten sonra artık sürekli olarak İstanbul’da kalınca bir daha o kitapları göremedim.
Üç sene önce, artık büyüyen ve modernleşen kütüphaneye uğradığımda nedense bu kitaplara rastlayamadım. Çok da uzun kalamadığımdan aramak fırsatım da olmadı.
Bence merhum Orhon, o kitapları kütüphaneye bağışlamakla çok önemli bir iş yaptı. Kitap okumanın angarya gibi görüldüğü ilimizde en azından benim gibi birkaç kişi onlardan istifade ettiyse Reyize bunun kazancı yetmiştir. Ruhu şad olsun.