Hastaneler içinde hakkında doğru yanlış en üzüntü verici ve hatta ürkünç hikâyeler anlatılan sağlık kuruluşları psikiatri hastaneleri ya da diğer bir adıyla Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastaneleridir. Gerçi günümüzde bu kötü san büyük ölçüde giderilmiş ve modern psikiatri hastaneleri yapılmış olmakla beraber gene de ihtiyaca cevap vermekten uzaktırlar. Bilinen en ünlü psikiatri hastanesi Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’dir. İlk kurulduğu senelerde ünlü  Baştabibi Doktor Mazhar Osman hastaneyi ziyarete gelen Atatürk’e: “Paşam, herkeste bir parça delilik vardır” der. Atatürk gülerek “Ben de var mıdır acaba Mazhar Bey?” diye sorunca Baştabip “ Hiç olmaz mı paşam? Yoksa yedi düvele kafa tutabilir miydiniz?” diye cevap verir.   Bakırköy Hastanesi uzun yıllar iyi kötü çok şey gelip geçirdi. Türkiye’nin tek psikiatri hastanesiydi. Ancak ihtiyaca cevap veremez olunca Anadolu Yakasında Erenköy Hastanesi açıldı. Bunu Manisa ve Samsun Hastaneleri izledi. Koskoca ülkede üniversitelerin psikiatri kliniklerini saymazsak, sadece beş tane kamu  hastanesi var. Bazı özel sektör grupları da ruh hastalıkları merkezi açtılar. Bunların arasında en ünlüsü Yedikule’deki Ermeni Hastanesi bünyesindedir. Hemen herkesi bildiği şeydir. Çağımızın ağırlaşan sorunları ve hele hele son senelerde yaşadığımız dehşetengiz pandemi sürecine eşlik eden şiddetli ekonomik kriz, insanımızın ruh sağlığında birçok olumsuz gelişmeye neden olmuştur. Nevroz adı verilen hafif pisikatrik rahatsızlıklarda (Depresyon, kaygı bozukluğu, obsesyon vb.) patlama görülürken, psikoz adı verilen ağır tablolarda (Şizofreni, kişiliğin bölünmesi, psikopati vb.) büyük bir artış yaşanmıştır. Gazetelerin üçüncü sayfalarına yansıyan üzücü olayların başlıca nedenini meydana getiren bu hastalıkların acil olarak tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde toplum içinde serbest dolaşan ruh hastalarının özellikle kadın ve çocuklar açısından (Samuray kılıcıyla bir kadını katleden şahıs da tehlikeli bir ruh hastasıdır) ne kadar tehlikeli olabileceği ortadadır. Ayrıca madde bağımlılarının da oluşturduğu azımsanmayacak bir kitle de toplum için büyük bir potansiyel risk kaynağıdır.  Tüm bunların yanında yaşlılığa bağlı demans ve alzemayr kökenli bozuklukların da kapsamlı olarak rehabilite edilmesi gerekecektir. İşte tüm bu nedenlerle modern psikiatri hastanelerinin yaygınlaştırılması icab etmektedir. Sırf İstanbul, Manisa gibi birkaç ilde değil, tüm yurt sathına dengeli olarak dağılmış, tedavi ve yatak kapasitesi yeterli modern psikiatrı hastaneleri çok büyük bir ihtiyaçtır. Son günlerde Rize’de gündem oluşturan psikiatri hastanesi inşa edilmesini de bu kapsam dahilinde düşünüyoruz. Şehir hastanesi gibi çok büyük kaynak yutan binalar topluluğu yerine, Çamlıhemşin gibi ruha dinginlik bir mevkide optimal büyüklükte bir psikiatri hastanesi yapılması çok daha isabetli olacaktır.