Yurt çapında yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre Türkiye’de “Gelecek” dendiğinde ortalama 10 yıl ve öncesi akla geliyor. Başka bir deyişle şu anda 2021 yılında bulunduğumuza göre en fazla 2031 yılına kadar olan yakın geleceği öngörüyoruz. Bundan ötesi, toplumun ezici çoğunluğunu pek fazla ilgilendirmiyor. Normal bir vatandaş bu süre içerisinde araba-ev sahibi olmayı, çocuklarına iyi bir eğitim verdirmeyi veya başka bir kente taşınıp, kendisine daha iyi bir hayat kurmayı düşlüyor. İş sahipleri de işlerini büyütüp geliştirmeyi en çok 10 yıla kadar planlayabiliyorlar. Gerisine Allah kerim!
İster istemez bu bakış açısı hane halkından siyasetçilere, futbol kulüplerinden inşaatçısına kadar herkese sirayet ediyor. Tüm öngörüler ortalama 10 yıl için!
Sözgelimi, A-Spor Futbol Kulübü, süper ligde veya daha alt liglerde şampiyon olabilmek ya da üst sıralarda yer alabilmek için bırakın 10 yıl veya sonrasını, gelecek sezon için neler yapabileceğini düşünüyor şu sıralar…Avrupa’nın futbolcu fabrikası kulüpleri gibi futbol okulları açarak alt yapıdan kendi yıldızlarını yetiştirmeyi pek aklına getiren yok. (Altınordu gibi bir iki örnek hariç) Zira bunun için yıllarca gayret sarfetmek, sabır göstermek ve ter akıtmak gerekiyor. Halbuki alıyorsun 3-5 tane sıradan Afrikalı veya Brezilyalı, işi götürüyorsun. Hele içlerinden biri veya ikisi birazcık oynamayı, gol atmayı becerebilirse İstanbul’un üç büyükleri onları kapmaya hazır zaten! Böylece epeyce para da kazanılabilir.Taş attın da kolun mu ağırdı?
Bu bakış açısı ülke bazında da böyledir iller bazında da. Şöyle bir çevremize bakalım: Rizemiz’de 10 yıl sonrasına matuf neler yapıldı veya yapılıyor? Şimdiye kadar yapılan veya devam etmekte olan yatırımların hemen hepsi kısa vadeli yararlar için mi, yoksa ilimizin 20 ve hatta 50 yıllık geleceğini planlayarak mı icra edilmiş? Bazılarımız hemen ayağa fırlayarak, “Hava alanı ve lojistik merkez tam da böyle değil mi?” diyebilir. Eğer bir bölgenin tüm alt yapısını (Tarım, sanayi, ticaret ve turizm) tam kapasitede harekete geçirmeden yapacağınız böylesi büyük yatırımlar istenilen hareketlilik ve verimliliği sağlayamaz. Fizibilitesi ve inşaatı yılda 2 milyon yolcuya göre yapılan YİD yatırımı Afyon Zafer Hava Alanı’nı görüyoruz. Yanında yöresinde oraya mal yığacak sanayi tesislerini kurmazsanız Lojistik Merkeze Türkiye’nin her tarafından neden külliyetli miktarda mal gelsin? Gemilerle ilgili pazarlara daha yakın limanlara gider veya Tırlarla doğrudan İran’a veya Kafkasya’ya devam ederler.
Gelişmiş ülkelerde 20-30 ve hatta 100 yıllık planlar öngörüler yapılır. Bu firmalar, devletler ve hatta hane halkı için geçerlidir. Bu amaçla çaba gösteren, çalışmalar yapan think tank kuruluşları, fikir üreten, makale, kitap yazan sayısız kişi ve kurumlar vardır. Bunların büyük bir kısmı gerçekleşmeyebilir ama tutarlı, gerçekçi ve ayağı yere basan birçok tahmin ve öngörüler hedefi 12’den vurarak göz kamaştırıcı işlerin yapılmasında büyük pay sahibi olurlar. Üniversite öğrencisi iken babasının garajında birtakım çılgın plan ve projeler yapan Elon Musk,25-30 yıl sonra Mars’a gitmeyi organize ediyorsa bu sonucu; yaptığı ve sıkı sıkıya bağlı kaldığı uzun vadeli gelecek planlarına borçludur.
Bu nedenle bu günden itibaren güzel bir iş yapalım ve 2031’den sonrasını da düşünelim.