Malüm, haziran başından itibaren ülke, hiç korona yokmuş gibi açılıp saçılınca menhus şey tekrar atağa geçti. Sanki 2020 Martından beri yüzbinlerce insanı hasta eden, bizi aylarca evde hapis bırakan, bugüne kadar 50 binden fazla vatandaşımızı aramızdan alıp götüren, ekonomi ve iş hayatını alt üst eden bir fenomeni hiç yaşamamış gibi her şeyi unuttuk.
Ne maske kaldı, ne mesafe! Hijyende zaten oldum olası zayıfızdır. Düğünler gırla giderken, horon moron kol kola sarmaş dolaş, kahvelerde kafelerde, lokantalarda saatler geçirmeye başladık.
E, bir de buna tatil veya çay hasadı için gelip gidenlerin yoğunlaşması eklendi ve “Hoş geldin, boş geldin” derken, Korona zalimi arayıp da bulamadığı ortamına tekrar kavuştu. Böyle olunca da dibe vuran hasta oranı tekrar yükselişe geçti. Rize yüz binde 575 hasta ile Türkiye üçüncülüğünü alıverdi. Rizespor süper ligde tepe taklak giderken, “Korona liginde” en üst sıralara yerleştik. Sadece benim Rize’deki akrabalarımdan bir sürü kimse pozitif çıktı. Birisi hastanede ölümden döndü. Karaciğerinde ciddi hasar var.
Kimse kusura bakmasın da, bu kötü gidişatın en büyük sorumlusu “Korona hiç olmamış gibi davrananlarla”, saçma sapan nedenlerle aşı olmamakta direnenlerdir. Adam 60-70 yaşında “Aşılar kısırlık yapıyor” diye aşı olmuyor.
Başka biri çıkıyor “İçine çip koyuyorlar.Yarın beyinlerimizi esir edecekler” diye aşı olmuyor. Yahu, bütün Avrupa aynı aşıyı oluyor, onlar çip mip demiyor da sen nerden biliyordun?
Gerçi çoğuna “Çip nedir? Hele bir anlat bana!” diye sorsan bilemez. “Bildiğin kumdan yapılmıştır. Henüz insanı manipüle edecek kadar nano çip yapamadılar” dersen sana inanmaz. Hatta bu işin profesörü olsan bile.
Bu nedenle Rize’deki Hastanelerin başhekimlerinin adeta yalvararak söylediği gibi, hâlâ aşı olmamakta direnenlerin hemen sağlık ocaklarına, hastanelere koşarak aşı olması gerekiyor. İş işten geçmeden.
Böyle kimselere “Ne halleri varsa görsünler” diyeceğim ama sonucu bana da dokunmasa…