2020’de yapılması gereken “Copa Europe” yani Avrupa Futbol Şampiyonası İtalya’nın şampiyon olmasıyla sona erdi. Tam bu sıralarda da “Copa Amerika’yı” Brezilya’yı 1-0 yenen Arjantin kazandı. Arjantinlilerin büyük bir bölümü İtalyan kökenli olunca Dünya Futbolunda bir İtalyan hakimiyeti çağı yaşıyoruz.
Türkiye’nin de katılma şansı bulduğu ancak ilk maçında İtalya’ya 3-0 yenilince şirazesi bozulup, şampiyonanın sonuncu takımı olarak yurda döndüğü turnuvada harika maçlar seyrettik. Herkes dolu dizgin giden Belçika’ya şans veriyordu ama futbolu adeta bir artistik jimnastiğe çeviren İtalyanlar baskın çıktı. Gerçi İngiltere ile yaptıkları şampiyonluk maçına, İngiliz teknik direktör Southgate’in yanlış tercihleri damga vurduysa da, turnuvanın başından sonuna kadar oynadıkları futbol dikkate alınırsa şampiyonluk İtalyanların hakkıydı diyebiliriz.
Tüm dünya olduğu gibi futbol da değişiyor. Bu değişimin dışında kalanların başarısızlığı kesin. İşte Türk milli takımı! İçerde yabancı topçuların egemenliği, yerli yeteneklerin yetişmemesi ve başta ülkelerde oynayan yetenekli Türk oyuncuların takım ruhu kazanamaması…
Benzer şeyleri siyasette, ekonomide, eğitim politikalarında da yaşamıyor muyuz? Türkiye’den bir “Dünya Markası” çıkmıyor, çıkamıyor. Çıkmaya aday olanlar da ne millet, ne de hükümetçe destekleniyor. Aksine bilinçli olarak çökertilmeye çalışılıyor. Bu meyanda devlet kendi şirketlerini büyütmek ve birer dünya şirketi yapmayı asla düşünmüyor. Haraç mezat sat gitsin! Özel sektör de aynı metodu benimseyince ülkede yerli ve milli sanayi kalmadı dense yeridir. Halbuki İtalyanlar hem dünyaya birçok dünya markası ( Fiat, Ferrari, Eni gibi) sunarken hem de moda ve teknoloji üretim merkezi olmayı başarmış durumdalar. Uyguladıkları çok başarılı futbolcu yetiştirme sistemiyle de Chiesa’ları yüzbinlerce yetenekli genç arasından seçme şansları var. Böyle olunca da İtalyan Milli Futbol takımı her kulvarda başa güreşiyor.
İtalya’nın Avrupa şampiyonluğunu kutluyoruz!