Yapılan bir çalışmaya göre Türk halkının yeni yıldan en büyük beklentisi, başka bir ifadeyle yeni yıl dileği yüzde 58'le sağlık olmuş. Yine katılımcıların yüzde 12'si para, yüzde 9'u huzur, yüzde 6'sı kavgasız toplum, yüzde 6'sı mutluluk, yüzde 3'ü aşk, yüzde 3'ü kariyer, yüzde 2'si ise başarı beklediklerini söylemişler.
Her ne kadar yılbaşı yeni bir başlangıcı ifade ediyorsa da, geçmişteki yaşantının bir anda silinip, yepyeni bir hayata başlanacağının düşünülmesi gerçekten hayli uzak, hayalci bir yaklaşım olur. Ama biz yine de beklentilerimizi sıralayalım.
Yeni yılda;
Daha çok demokrasi,
İnsan gibi (!) insan hakları,
Güvenilir adalet,
Adil paylaşım,
İnsanca yaşam,
Ahlaklı, sorgulayıcı eğitim sistemi diliyorum…
Yeni bir yıla giriyoruz.
Sahi giriyoruz da yeni yılla birlikte ne değişecek.
Adı Noel olsa, yeni yıl olsa veyahut hiç biri olmazsa ne fark eder…
Nice mutlu yıllara demek istiyorum bu yeni yılda ama değişen bir şey yok sanki !
Mesela ben hala bekarım :)
Mesela Rize siyasetinde hep bilindik yüzler; bir dönem belediye, bir dönem Parti diğer dönem İl Genel Meclisi...
Daha sonra mı?
Tekrar başa, bu döngü devam edip duruyor. Lakin bu dönem farklı olacak inşallah !
Günler aynı, insanlar aynı, dekorlar aynı, sahne aynı, kandırılanlar yine aynı…
Burada özellikle "merhaba" deyip, mutlu sağlıklı nice yıllar dileyeceklerimiz var tabii ki !
Bitcoin alıp Mars’a çıkanlar, MERHABA !
Dolar, Altın satıp, korumalı TL mevduata kapı atanlar,
Geceden hisse emir yazanlar,
Tanrının adaleti ölünce gerçekleşir hipotezi ile teselli bulanlar,
Çatalla çorba içmeye çalışanlar,
Yaylalarda gezip şömine karşısında kötü bacağımımı iyi bacağımın üzerine atayım yoksa iyi bacağımımı kötü bacağımın üzerine atıp oturayım sorunu ile uğraşıp dertlenenler,
Çay mı kahve mi içeyim sorunuyla uğraşanlar,
İyi elini kötü elinin üzerine vurarak meclis kürsüsünden halkı ikna etmeye çalışanlar,
En nihayetinde
Salatalığa HIYAR deyince adı değişiyor tadının değişmediğini anlayanlar…MERHABA !
Sizin de Yeni yılınız kutlu olsun.
Dünyanın büyük bir bölümünde;
Kadın cinayetleri,
Savaş,
İşsizlik,
Yoksulluk,
Yolsuzluk,
Çocuk işçiliği,
Çocuk istismarı,
Sahte sözler,
Sahte şeyhler,
Sıra dışı böğürmeler,
Betonlaşan şehirler,
Tüketim çılgınlığı,
Kuraklık,
Sevgisizlik,
Hayvanlara eziyet,
Bencillik,
İnsafsizlık…
Her geçen gün yalnızlaşan insanlar…
Ve
Evrenin taşımakta güçleştiği kentsel yoğunluk...
Her yıl gibi geride bırakacağımız bu yılda da çocuklar “açlıktan” ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Yanı başımızda ise bazıları tokluktan; fazla beslemekten, şeker, tansiyon, kilodan… muzdarip !
Gazze'de gerizekalı büyükler ve siyasetçiler yüzünden binlerce çocuk öldürülüyor. Dünya buna yeterince ses çikartmıyor, dur demiyor.
Ve yine araştırmalar dünyada 42 milyonu yakın kişinin modern kölelik mağduru olduğunu gösteriyor.
Çocuk işçiliğiyle ilgili olarak, 5 ile 17 yaşları arasında yaklaşık 165 milyon çocuk işçi olduğu rapor ediliyor.
Çocuk işçilerin yüzde 72’i tarım, yüzde 16’si hizmet sektöründe çalışırken, yüzde 12’si de sanayi sektöründe çalışıyor.
Kadın cinayetleri hız kesmiyor.
Sadece Kasım ayında;
Erkekler tarafından öldürülen 37 kadının 8'i şüpheli ölüm, 8’inin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, hayatına dair karar almak isterken 12'si öldürüldü, 9'u ise ekonomik bahanelerle öldürüldü.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre geçen yıl 216 kadın cinayeti işlendi. Bu yılın ilk 10 ayındaki veriler ise kadın cinayeti sayısında 2022’i şimdiden yakaladı. Ekim 2022′ itibariyle öldürülen kadın sayısı 216 oldu.
Aylin, Ceren, ilayda, Pınar, Melek, Emine, Nurten, Nermin, Hilal, Nurcan, Özlem, Esma, isimlerini sayamadığımız nicesi, hastalıktan ya da depremden değil, erkek şiddeti ile öldürüldü.
Araba camlarına, “beni yıka” yazarak, arabanın duygularına bile tercüman olan bu toprağın insanı, kadınların çığlıklarına neden kayıtsız kalıyor !
İnsana ve hayvana eziyetler bitmek bilmiyor.
Çocuk istismarcılarından BEZDUK , midemiz bulandı. Bitmediniz…
İnsan olarak doğmak, maalesef insan olmaya yetmiyor işte.
Hayvanlara zulmedenler aciz kokuşmuş yaratıklar, hayvanları
sevmek ve beslemek zorunda değilsiniz onların canlarını yakmayın yeter…
Dünya kişinin kendisinden oluşmuyor. Kendiniz dışında ki insana, hayvana, doğaya saygı göstermeyi öğrenelim artık…
Yeni yıl yeni bir umut olsun;
Sağlıklı bir evrenin, sağlıklı bireylerini yetiştirmekle; doğayı koruyan, ötekileştirmeyen, kadın erkek ayırımı yapmayan, insanca değerlerin ortaklaştığı yeni kuşaklar yetiştiren ve bunca eşitsizliğe rağmen, her renkten insanın kucaklaştığı yeni bir yılın umudunu taşıyalım…
Aklıma gelmişken tüm yıl içerisinde olduğu gibi yılın bu son günlerinde
sağlık ve emniyet çalışanlarımız görevlerinin başındalar. Kendilerine minnettarız.
Belki yorgun, belki bitkin, belki biraz belirsizlik telaşı içindeyiz ama umut etmek, çaba sarf etmekten vazgeçmemeliyiz.
2024 yılının öncelikle tüm insanlığa şifa, BARIŞ, sevgi getirmesini diliyorum.
Bu vesileyle mutlu, umutlu, sevgi dolu nice yıllara.. Sevgiyle, sağlıkla, aşkla kalın…
Yeni yılda ALLAH devletimize milletimize zeval vermesin.
Yeni yılda;
Daha çok demokrasi,
İnsan gibi (!) insan hakları,
Güvenilir adalet,
Adil paylaşım,
İnsanca yaşam,
Ahlaklı, sorgulayıcı eğitim sistemi diliyorum…
Yeni bir yıla giriyoruz.
Sahi giriyoruz da yeni yılla birlikte ne değişecek.
Adı Noel olsa, yeni yıl olsa veyahut hiç biri olmazsa ne fark eder…
Nice mutlu yıllara demek istiyorum bu yeni yılda ama değişen bir şey yok sanki !
Mesela ben hala bekarım :)
Mesela Rize siyasetinde hep bilindik yüzler; bir dönem belediye, bir dönem Parti diğer dönem İl Genel Meclisi...
Daha sonra mı?
Tekrar başa, bu döngü devam edip duruyor. Lakin bu dönem farklı olacak inşallah !
Günler aynı, insanlar aynı, dekorlar aynı, sahne aynı, kandırılanlar yine aynı…
Burada özellikle "merhaba" deyip, mutlu sağlıklı nice yıllar dileyeceklerimiz var tabii ki !
Bitcoin alıp Mars’a çıkanlar, MERHABA !
Dolar, Altın satıp, korumalı TL mevduata kapı atanlar,
Geceden hisse emir yazanlar,
Tanrının adaleti ölünce gerçekleşir hipotezi ile teselli bulanlar,
Çatalla çorba içmeye çalışanlar,
Yaylalarda gezip şömine karşısında kötü bacağımımı iyi bacağımın üzerine atayım yoksa iyi bacağımımı kötü bacağımın üzerine atıp oturayım sorunu ile uğraşıp dertlenenler,
Çay mı kahve mi içeyim sorunuyla uğraşanlar,
İyi elini kötü elinin üzerine vurarak meclis kürsüsünden halkı ikna etmeye çalışanlar,
En nihayetinde
Salatalığa HIYAR deyince adı değişiyor tadının değişmediğini anlayanlar…MERHABA !
Sizin de Yeni yılınız kutlu olsun.
Dünyanın büyük bir bölümünde;
Kadın cinayetleri,
Savaş,
İşsizlik,
Yoksulluk,
Yolsuzluk,
Çocuk işçiliği,
Çocuk istismarı,
Sahte sözler,
Sahte şeyhler,
Sıra dışı böğürmeler,
Betonlaşan şehirler,
Tüketim çılgınlığı,
Kuraklık,
Sevgisizlik,
Hayvanlara eziyet,
Bencillik,
İnsafsizlık…
Her geçen gün yalnızlaşan insanlar…
Ve
Evrenin taşımakta güçleştiği kentsel yoğunluk...
Her yıl gibi geride bırakacağımız bu yılda da çocuklar “açlıktan” ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Yanı başımızda ise bazıları tokluktan; fazla beslemekten, şeker, tansiyon, kilodan… muzdarip !
Gazze'de gerizekalı büyükler ve siyasetçiler yüzünden binlerce çocuk öldürülüyor. Dünya buna yeterince ses çikartmıyor, dur demiyor.
Ve yine araştırmalar dünyada 42 milyonu yakın kişinin modern kölelik mağduru olduğunu gösteriyor.
Çocuk işçiliğiyle ilgili olarak, 5 ile 17 yaşları arasında yaklaşık 165 milyon çocuk işçi olduğu rapor ediliyor.
Çocuk işçilerin yüzde 72’i tarım, yüzde 16’si hizmet sektöründe çalışırken, yüzde 12’si de sanayi sektöründe çalışıyor.
Kadın cinayetleri hız kesmiyor.
Sadece Kasım ayında;
Erkekler tarafından öldürülen 37 kadının 8'i şüpheli ölüm, 8’inin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, hayatına dair karar almak isterken 12'si öldürüldü, 9'u ise ekonomik bahanelerle öldürüldü.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre geçen yıl 216 kadın cinayeti işlendi. Bu yılın ilk 10 ayındaki veriler ise kadın cinayeti sayısında 2022’i şimdiden yakaladı. Ekim 2022′ itibariyle öldürülen kadın sayısı 216 oldu.
Aylin, Ceren, ilayda, Pınar, Melek, Emine, Nurten, Nermin, Hilal, Nurcan, Özlem, Esma, isimlerini sayamadığımız nicesi, hastalıktan ya da depremden değil, erkek şiddeti ile öldürüldü.
Araba camlarına, “beni yıka” yazarak, arabanın duygularına bile tercüman olan bu toprağın insanı, kadınların çığlıklarına neden kayıtsız kalıyor !
İnsana ve hayvana eziyetler bitmek bilmiyor.
Çocuk istismarcılarından BEZDUK , midemiz bulandı. Bitmediniz…
İnsan olarak doğmak, maalesef insan olmaya yetmiyor işte.
Hayvanlara zulmedenler aciz kokuşmuş yaratıklar, hayvanları
sevmek ve beslemek zorunda değilsiniz onların canlarını yakmayın yeter…
Dünya kişinin kendisinden oluşmuyor. Kendiniz dışında ki insana, hayvana, doğaya saygı göstermeyi öğrenelim artık…
Yeni yıl yeni bir umut olsun;
Sağlıklı bir evrenin, sağlıklı bireylerini yetiştirmekle; doğayı koruyan, ötekileştirmeyen, kadın erkek ayırımı yapmayan, insanca değerlerin ortaklaştığı yeni kuşaklar yetiştiren ve bunca eşitsizliğe rağmen, her renkten insanın kucaklaştığı yeni bir yılın umudunu taşıyalım…
Aklıma gelmişken tüm yıl içerisinde olduğu gibi yılın bu son günlerinde
sağlık ve emniyet çalışanlarımız görevlerinin başındalar. Kendilerine minnettarız.
Belki yorgun, belki bitkin, belki biraz belirsizlik telaşı içindeyiz ama umut etmek, çaba sarf etmekten vazgeçmemeliyiz.
2024 yılının öncelikle tüm insanlığa şifa, BARIŞ, sevgi getirmesini diliyorum.
Bu vesileyle mutlu, umutlu, sevgi dolu nice yıllara.. Sevgiyle, sağlıkla, aşkla kalın…
Yeni yılda ALLAH devletimize milletimize zeval vermesin.
Yanıtla