İman ettiğimiz, emrettiği gibi dosdoğru olmaya çalıştığımız, ahiret günü bizi hesaba çekecek olan,
Kâinatı, samanyolunu, yeri, göğü, güneşi, gezegenleri, dünyayı, bütün varlıkları, ahiret gününü, cenneti, cehennemi, seni, beni, her şeyi yaratan, yaşatan, öldüren,
İslam’ı son din, Hz. Muhammed'i (SAV) son peygamber olarak gönderen,
Adaleti mutlak olan, her türlü adaletsizliği, haksızlığı, hukuksuzluğu, kötülüğü, yalanı, iftirayı, fitneyi, fesadı, hakareti, tehdidi, küfrü yasaklamış olan,
Güçlü olanın haklı değil, haklı olanın güçlü olmasını, haklı olanın kazanmasını isteyen, emanete riayet etmeyi ve liyakati emreden,
Rahmeti ve ilmi her yeri ve her şeyi kuşatmış olan,
Müslüman, Hristiyan, Yahudi, kâfir, müşrik, ateist, isyankâr, Türk, İngiliz, Rus, Arap, İnsan, hayvan, çiçek, böcek farkı gözetmeksizin her canlının rızkını veren, koruyup gözeten,
Dünya hayatında din, dil, ırk ayrımı yapmadan, hiçbir millete, dine, ülkeye, hiçbir kişiye, gruba torpil yapmayan,
Her bir emrinin sorgulanmadan ve tartışılmadan yerine getirilmesi, kendisinden başkasına bağlanılmaması, inanılmaması, güvenilmemesi, el açılmaması gereken,
O’na duyulan sevginin, saygının, güvenin, korkunun, bağlılığın ve O’nun hatırının bütün sevgilerin, saygıların, korkuların, hatırların, bağlılıkların üzerinde olması gereken eşi, benzeri olmayan Yüce Yaratandan mı bahsediyorsunuz?
Yoksa;
Farklı düşünenlere hayat hakkı tanımadığınız,
Hakkı, hukuku, adaleti güçlüye ve kendi çıkarlarınıza göre belirlediğiniz,
Sizden olmayana bir yudum su bile vermediğiniz,
İnsanlara istediğiniz gibi davrandığınız, korku, tedirginlik saldığınız, istediğiniz gibi hakaret edebildiğiniz, yalan söyleyebildiğiniz, iftira atabildiğiniz, hak, hukuk, adalet dinlemeden istediğiniz gibi davrandığınız bir dünyaya ait olan,
Kurallarını biat ettiğiniz kişilerin hevâ ve heveslerine göre koyduğu, değiştirdiği, menfaatleri doğrultusunda kullandığı bir dinin içinde mecburen var olması gereken,
Rolünü, sınırlarını sizin belirlediğiniz, işine karışabildiğiniz, başkalarının hatırı ve menfaatleriniz için yok sayabildiğiniz, emirlerini bir kenara koyabildiğiniz bir varlıktan mı bahsediyorsunuz?