Mustafa Barış ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
Mustafa Barış ÖZTÜRK
 

Geççek mi? Ne dersiniz?

Biz hayatı tanımıyorken bile önümüze engeller çıktı ve hepsini bir şekilde aştık. Hayat çok inişli çıkışlı ne ile karşılaşacağımız belli olmuyor. Pandemi Ekonomi Savaş Ve aşķ acısı Tarkan geççek dıyor ama ne zaman? Çevremizde bu kadar olumsuzluklara rağmen yinede ayaklarımızın üzerine durmak zorundayız. Bize bizden öte çare yok. Teselli edecek kimse yok... Hayat akıp gidiyor. Hiçbir zaman biz insanlar acı çekiyoruz diye zaman durmuyor. Biz bazen durduğunu zannediyoruz hayatın ama durmuyor. Kimse kimsenin bıraktığı yerde kalmıyor. Herkes bir şekilde hayatına devam ediyor, başka türlü devam etmek mümkün değil. Herkes paylaşabildiklerini koyuyor ortaya, kimi mutluluklarını, kimi acılarını, kimi korkularını. Herkes paylaşıyor elinden geleni gelmeyeni. Bir de hiçbir şey almamak için hiçbir şey vermeyenler var. Tüm acılarımızla mutlu olduğumuz tüm parçaları birleştirip kocaman bir yapbozu tamamlıyoruz. Bazen "Eyy hayat buradayız, senden korkmuyoruz" demek geliyor...göğe, suya, havaya karışırcasına. Veyahut Cem Yılmaz'ın dediği gibi su, hava ve "tahta", ben odun desem çokta sırıtmaz herhalde. Heves ettiğimiz şeylerin kursağımızda birikmesinden oluşan hayal kırıklıklarımızı, bir yorgan gibi üzerimize örtmüş gibiyiz… Olsun diye çabaladığımız her şeyin olmayışını, yutkunarak seyrediyoruz... Elimizi uzattığımız yeşil dalların kuruduğuna şahit olmak... Bu, aynı şey gibi…Hani, eskilerden birine rastlarsın, ayaküstü…Söylenecek çok şey varken, birbirinize bakıp gitmekten başka bir şey yapamazsınız… Yarım kalan, hala yarımdır… Susarsınız… Bir yerde okumuştum; Ruhunu kaybetmiş bir insanda yaşamın anlamını aramak, ne saçma ! Belki de yerin üstündeki cesetler, altındakilerden daha fazla demiş... Tarkan’ın söylediği bir şarkı gündeme  bomba gibi düşüverdi. Sözleri ve bestesi Tarkan’a ait olan Geççek geççek elbet bu da geççek…Şarkı milyonlarca insanın dinlediği, üzerinde yorum yaptığı bir hale hemencecik geliverdi. Uzun denen hayat geçer ! Uzun bir yolun kırıkları içinde ! Kimine sizin karar verdiğiniz, kiminden başkaları için vazgeçtiğiniz ! Tamam da, bu kadar kırığın içinde, kaç parçamız eksik, hiç düşündünüz mü ? Aslında çok parça, ki her vazgeçişimiz bir parçaysa eğer… Milyonlarca parça ! Koca bir puzzle olduğumuzun gerçeğinde, bize dair resmin hiçbir zaman tamamlanamadığı bir oyunuz galiba… Oysaki hem kendimizi delicesine anlatmaya çalışıyoruz, hem de hep eksiğiz… Toplanmamış kırıklar, aslında biziz ! Geride kalanlar da aslında kendimiziz ! Anlamaya çalıştığımız, Anlatmaya çalıştığımız, …ama her defasında vazgeçip, bir kırık daha yarattığımız hikayeleriz ! Tarkan’ın bu şarkısını siyasi mecraya çekildi. Kimileri ise pandemi için yazıldığını ifade etmeye başladı. Ben ise  Sait Faik’in “Bir insanı sevmekle başlar her şey” cümlesindeyim. Her şeyin insanla mana kazandığı gibi bir insanın hayatını anlamlı kılan da yine başka bir insandır . Sevmek zaten dünyanın en farklı duygusuyken bu duygu bir de başka bir insana karşı hissedildiğinde hayatın anlam kazandığını hissediyor insan . Seven insan artık bencil yaşamaması gerektiğini farkediyor ve adeta hayatının bir parçasını da sevdiği insan için ayırıyor. İnsan sevmeye başladığı zaman adeta hayata bakış açısı değişiyor . Daha pozitif duygular insanı sarıp sarmalarken adeta insana dünyayı dize getirecek bir güç veriyor sevgi. Bu devletleri yönetenler için bir başka mana kazanıyor. Bugünkü gibi sevgiden beslenmeyen ve nasiplenmemiş ülke ve yöneticileri milyonların hayatını hiçe sayarak kumar oynuyorlar. Bu bazen virüs pandemi ile bazen ekonomi ile bazen savaşla oluyor. Allah hepsinin kalplerini yumuşatsın sevgi ile doldursun. Yapacak birsey yok. Ya huni takıp gezeceğiz şarkı mırıldanarak ya da sabırla duayla bekleyeceğiz.  
Ekleme Tarihi: 25 Şubat 2022 - Cuma

Geççek mi? Ne dersiniz?

Biz hayatı tanımıyorken bile önümüze engeller çıktı ve hepsini bir şekilde aştık.

Hayat çok inişli çıkışlı ne ile karşılaşacağımız belli olmuyor.

Pandemi

Ekonomi

Savaş

Ve aşķ acısı

Tarkan geççek dıyor ama ne zaman?

Çevremizde bu kadar olumsuzluklara rağmen yinede ayaklarımızın üzerine durmak zorundayız. Bize bizden öte çare yok. Teselli edecek kimse yok... Hayat akıp gidiyor.

Hiçbir zaman biz insanlar acı çekiyoruz diye zaman durmuyor. Biz bazen durduğunu zannediyoruz hayatın ama durmuyor.

Kimse kimsenin bıraktığı yerde kalmıyor. Herkes bir şekilde hayatına devam ediyor, başka türlü devam etmek mümkün değil. Herkes paylaşabildiklerini koyuyor ortaya, kimi mutluluklarını, kimi acılarını, kimi korkularını. Herkes paylaşıyor elinden geleni gelmeyeni.

Bir de hiçbir şey almamak için hiçbir şey vermeyenler var.

Tüm acılarımızla mutlu olduğumuz tüm parçaları birleştirip kocaman bir yapbozu tamamlıyoruz. Bazen "Eyy hayat buradayız, senden korkmuyoruz" demek geliyor...göğe, suya, havaya karışırcasına. Veyahut Cem Yılmaz'ın dediği gibi su, hava ve "tahta", ben odun desem çokta sırıtmaz herhalde.

Heves ettiğimiz şeylerin kursağımızda birikmesinden oluşan hayal kırıklıklarımızı, bir yorgan gibi üzerimize örtmüş gibiyiz…

Olsun diye çabaladığımız her şeyin olmayışını, yutkunarak seyrediyoruz... Elimizi uzattığımız yeşil dalların kuruduğuna şahit olmak...

Bu, aynı şey gibi…Hani, eskilerden birine rastlarsın, ayaküstü…Söylenecek çok şey varken, birbirinize bakıp gitmekten başka bir şey yapamazsınız…

Yarım kalan, hala yarımdır… Susarsınız…

Bir yerde okumuştum;

Ruhunu kaybetmiş bir insanda yaşamın anlamını aramak, ne saçma !

Belki de yerin üstündeki cesetler, altındakilerden daha fazla demiş...

Tarkan’ın söylediği bir şarkı gündeme  bomba gibi düşüverdi.

Sözleri ve bestesi Tarkan’a ait olan Geççek geççek elbet bu da geççek…Şarkı milyonlarca insanın dinlediği, üzerinde yorum yaptığı bir hale hemencecik geliverdi.

Uzun denen hayat geçer ! Uzun bir yolun kırıkları içinde !

Kimine sizin karar verdiğiniz, kiminden başkaları için vazgeçtiğiniz !

Tamam da, bu kadar kırığın içinde, kaç parçamız eksik, hiç düşündünüz mü ? Aslında çok parça, ki her vazgeçişimiz bir parçaysa eğer… Milyonlarca parça !

Koca bir puzzle olduğumuzun gerçeğinde, bize dair resmin hiçbir zaman tamamlanamadığı bir oyunuz galiba… Oysaki hem kendimizi delicesine anlatmaya çalışıyoruz, hem de hep eksiğiz… Toplanmamış kırıklar, aslında biziz !

Geride kalanlar da aslında kendimiziz !

Anlamaya çalıştığımız,

Anlatmaya çalıştığımız, …ama her defasında vazgeçip, bir kırık daha yarattığımız hikayeleriz !

Tarkan’ın bu şarkısını siyasi mecraya çekildi. Kimileri ise pandemi için yazıldığını ifade etmeye başladı.
Ben ise  Sait Faik’in “Bir insanı sevmekle başlar her şey” cümlesindeyim.

Her şeyin insanla mana kazandığı gibi bir insanın hayatını anlamlı kılan da yine başka bir insandır . Sevmek zaten dünyanın en farklı duygusuyken bu duygu bir de başka bir insana karşı hissedildiğinde hayatın anlam kazandığını hissediyor insan . Seven insan artık bencil yaşamaması gerektiğini farkediyor ve adeta hayatının bir parçasını da sevdiği insan için ayırıyor. İnsan sevmeye başladığı zaman adeta hayata bakış açısı değişiyor . Daha pozitif duygular insanı sarıp sarmalarken adeta insana dünyayı dize getirecek bir güç veriyor sevgi.

Bu devletleri yönetenler için bir başka mana kazanıyor.

Bugünkü gibi sevgiden beslenmeyen ve nasiplenmemiş ülke ve yöneticileri milyonların hayatını hiçe sayarak kumar oynuyorlar.

Bu bazen virüs pandemi ile bazen ekonomi ile bazen savaşla oluyor.

Allah hepsinin kalplerini yumuşatsın sevgi ile doldursun.

Yapacak birsey yok.

Ya huni takıp gezeceğiz şarkı mırıldanarak ya da sabırla duayla bekleyeceğiz.

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi