Mustafa Barış ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
Mustafa Barış ÖZTÜRK
 

Bana bir anlatsana nedir bu iş Mehmet dedim.

Hafta sonu eski bir öğrencimle oturduk. Teknoloji, internet, sanal gerçeklik ile alakalı hoş bir sohbet oldu. Kendisi bilgisayar mühendisi, yazılımcı aynı zamanda. Bana bir anlat sana nedir bu iş Mehmet dedim. Başladı anlatmaya... Yeni dünyada amaç datalardır, yani verilerdir hocam. Yoksa hiçbir reklam geliri olmayan Whatsapp’ın 19 milyar Dolar’a satılması nasıl açıklanabilir. Bu datalar bu gibi platformlarda kullanılacak olduğundan, deyince anladim ki çokça Rize çayı içeceğiz yine ! Bu sohbet uzun sürecek... Benim anladığım; gerçek dünyada yaşamak istediğin anları sanal dünyada gerçekmiş gibi yaşamak, hissetmek amaç. Temelde, kullanıcının kurgulanmış ya da simüle edilmiş ortama katılmasını sağlıyor. Bu sayede hem eğlence sektöründe hem de çeşitli faaliyet alanlarında ihtiyaç duyulan etkileşim, dijital bağlamda yaratılabiliyor. Kısaca, Kadın-erkek, işçi-patron ve mülkiyetin olmadığı bir dünyaya, herkesin her şeyin sahibi olduğu yeni bir dünyadan bahsetti. Squid Game ve Metaverse sizi böyle bir dünyaya çağırıyor. Şimdi bir oyunla başlayacak, eğitilecek ve uyum performansımız test edilecek. Şuan denek aşamasındayız yani. Asıl ağzımın açık kaldığı zaman ise, sen bu işin neresindesin,  yani bundan nasıl para kazanıp hayatını idame ediyorsun deyince oldu. -Benim meslegim Dijital Defin İşlemleri UZMANI deyiverdi. Hani sorarlar ya tam zamanlı mi işin yol, sigorta, yemek var mı diye sorasım geldi ama vazgeçtim. Yani, dedim Yani, kişi ölünce fiilen ve sanalda; Tüm sosyal ağlarının kapanması Facebook YouTube kanalları vb ortamlardaki şifreleri aile bireylerine yönlendirme, kapama,dondurma,takip etme işlemleri... Sanal Bankacılık hesapları... Buluttaki yazışmaların paylaşımların kontrolü... Sanal platformlarda hukuki sorumlulukları...hakkındaki tüm işlemler... Vayyy, hiii dedim kaldım... Dilim çözülünce bir Rize cayı da söyledik ancak kendime geldim. 1990 yıllarda ICQ den nasıl geldik buralara... İnsanın sağlığını bozan yalnızlıktır. Kanımca bu ihtiyacı giderme amaçlı insanlar Facebook Twitter,  instagrama yöneldi. Bunu sömüren tekno şirketlere bu yetmedi nihayetinde artırılmış gerçeklere insanları yönlendirmeye başladılar. Facebook yakın zamanda ismini meta olarak değiştirdi. Ve metaverse için 10.000 kişilik bir kadro, yeryüzünde bir cennetin inşası için kolları sıvadı. Metaverse kelimesi, ‘meta’ (öte) ve ‘universe’ (evren) sözcüklerinin anlamlarının karışımından türetilen yeni bir sözcük. Metaverse, sanal dünyaların, artırılmış fiziksel gerçeklik ile sanal alanın yakınsaması ile oluşturulan kolektif bir paylaşım alanı olarak adlandırılıyor. Bu sürecin nereye doğru evrilebileceği ile ilgili beyin jimnastiği yapmak isteyen, mutlaka Netflix’teki Black Mirror yapımındaki bölümleri izleyebilirler. Burada herkesin özelleştirilebilir bir dijital karakter haline getirilmesi planlanıyor. Metaverse bu haliyle arkasında gerçek insanların olduğu dijital karakterlerin, özel “Horizon” ağı içerisinde etkileşime girip oyun oynadığı, farklı hayatlar yaşadığı, ahlaki ya da insani duyguların sınırlarının kaldırıldığı her türlü sapkınlığın ve ahlaksızlığın hüküm sürdüğü yapay evren olarak tanımlanabilir. Pandemi bu süreci hızlandırdı. 7 den 70'şe bunun ilk adımı pandemide sanal alışveriş ile vites arttırdı. Geçim sıkıntısı ile can sıkıntısı arasında sıkışan bir dünyada her ikisininde sorunu çözen vaatler toplamı gibi bir şey. Herkesin herseyi istediği kadar satın alıp erişebildigi bir ortam. "Ben senin aklını alayım sen kendi cennetinde diledigince yaşa,..." Ama tek şart aklını kiraya değil tapulu vereceksin. Haşa Tanrıyı tedavülden kaldıracağız diyorlar. Yeni bir ortak din, din dediğime bakmayın köleleştirilmiş ruhları teslim alınıp robatlaştırılmış insanların kullanım bakım kılavuzu. İnsani insan yapan tüm bilgiler bilgisayara yüklenecek, ruh falan yok... Tek bir devlet. Tektir bir din tek bir dil. 24 saat izlenen insanotlar. Herkes asgari ücretli olacak. İsterse kendileri İsterse avatar şeklinde o dünyanın içine girebilecekler, farklı formlarda. Netice de vatandaşlık puanları ile paralel olarak her türlü imkana sahip olacaklar. Arsa satışları başladı. Bu arsalar kripto paralarla açık açtırma. Yeryüzünde ki gerçek toprakları alıp insanlara hava satacaklar...Mulkiyetsizlestirme projesi... Belediyeler şirketler kuruluşlar burada şube alabilecekler... Güzel yönleride yok değil, İsteyen istediği kariyere hemencecık ulaşabilecek. Eflasyon döviz faiz tartışmaları son bulacak. İsteyen istediği yerde tatil yapılabilecek. Karşılıksız aşklar olmayacak. Mevlana, Eistain, Platon, Tesla, Atatürk ile karşılıklı oturup hasret giderebileceğiz. İstediğiniz film ve dizide başrol oyuncusu olabileceksiniz. Angelina Jolie ile Handüzü yaylasında el ele kolkola sarmas dolaş yürüyüp, akşam kayikhanede arkadaşlarla oturup birlikte okey oynayabileceksiniz. Icinizde kalmış lise aşkınıza hiç söyleyemediğimiz o cümleleri kurabileceksiniz. TV yi açmak diye bir kavram olmayacak. Tanju Çolak'ın Altın ayakkabı aldığı gol rekorunu kirabileceksiniz. Maradona,Pele Messi ile aynı anda tek gale maç yapabileceksiniz. Zamanında babam alsaydı dediğiniz sonrsdan değerlenen tüm arazileri alabileceksiniz. Orhan Gencabay'in batsın bu dünya şarkısının bir anlamı kalmayacak. Meydanlarda bağırıp çağırarak seçim çalışmaları yapan siyasilere buradan duyurulur. Siyasi partiler ortadan kalkacak. Yeni internet, internetin içinde insan olacak...Yani yönetim sanalda sözü geçende olacak... Vallahi bu sohbete kaç çay ve kahve içtim hatırlamıyorum. Zaman acayip bir şekilde geçti ama yazıyı yazarken şunu fark ettim. Ben böylede mutluyum. Sanal bir cennet peşinde değilim. Son sözüm gençlere ! Burada buna dur diyebilecek ne hükümetler ne devletler olacak. Sadece gençler Z kuşağı denen sizler; bütün dünyanın akıllı, namuslu, bilgili, cesur gençleri birleşiniz. Tüm dünya insanlık aynı tehditle karşı karşıya. Bütün bir insanlık olarak, felsefe, hukuk ahlak ve din, farklılıklarımıza rağmen erdem temelinde, ortak geleceğimiz için bir araya gelmek zorundayız. Sakın kafanızı kiraya vermeyin. Sorgulayın
Ekleme Tarihi: 25 Ocak 2022 - Salı

Bana bir anlatsana nedir bu iş Mehmet dedim.

Hafta sonu eski bir öğrencimle oturduk. Teknoloji, internet, sanal gerçeklik ile alakalı hoş bir sohbet oldu.
Kendisi bilgisayar mühendisi, yazılımcı aynı zamanda.

Bana bir anlat sana nedir bu iş Mehmet dedim.

Başladı anlatmaya...

Yeni dünyada amaç datalardır, yani verilerdir hocam.

Yoksa hiçbir reklam geliri olmayan Whatsapp’ın 19 milyar Dolar’a satılması nasıl açıklanabilir. Bu datalar bu gibi platformlarda kullanılacak olduğundan,
deyince anladim ki çokça Rize çayı içeceğiz yine ! Bu sohbet uzun sürecek...

Benim anladığım; gerçek dünyada yaşamak istediğin anları sanal dünyada gerçekmiş gibi yaşamak, hissetmek amaç.

Temelde, kullanıcının kurgulanmış ya da simüle edilmiş ortama katılmasını sağlıyor.

Bu sayede hem eğlence sektöründe hem de çeşitli faaliyet alanlarında ihtiyaç duyulan etkileşim, dijital bağlamda yaratılabiliyor.

Kısaca,

Kadın-erkek, işçi-patron ve mülkiyetin olmadığı bir dünyaya, herkesin her şeyin sahibi olduğu yeni bir dünyadan bahsetti.

Squid Game ve Metaverse sizi böyle bir dünyaya çağırıyor.

Şimdi bir oyunla başlayacak, eğitilecek ve uyum performansımız test edilecek. Şuan denek aşamasındayız yani.

Asıl ağzımın açık kaldığı zaman ise,
sen bu işin neresindesin,  yani bundan nasıl para kazanıp hayatını idame ediyorsun deyince oldu.

-Benim meslegim

Dijital Defin İşlemleri UZMANI deyiverdi.

Hani sorarlar ya tam zamanlı mi işin yol, sigorta, yemek var mı diye sorasım geldi ama vazgeçtim.

Yani, dedim

Yani, kişi ölünce fiilen ve sanalda;

Tüm sosyal ağlarının kapanması Facebook YouTube kanalları vb ortamlardaki şifreleri aile bireylerine yönlendirme, kapama,dondurma,takip etme işlemleri...

Sanal Bankacılık hesapları...

Buluttaki yazışmaların paylaşımların kontrolü...

Sanal platformlarda hukuki sorumlulukları...hakkındaki tüm işlemler...

Vayyy, hiii dedim kaldım...

Dilim çözülünce bir Rize cayı da söyledik ancak kendime geldim.

1990 yıllarda ICQ den nasıl geldik buralara...

İnsanın sağlığını bozan yalnızlıktır.

Kanımca bu ihtiyacı giderme amaçlı insanlar Facebook Twitter,  instagrama yöneldi.

Bunu sömüren tekno şirketlere bu yetmedi nihayetinde artırılmış gerçeklere insanları yönlendirmeye başladılar.

Facebook yakın zamanda ismini meta olarak değiştirdi. Ve metaverse için 10.000 kişilik bir kadro, yeryüzünde bir cennetin inşası için kolları sıvadı.

Metaverse kelimesi, ‘meta’ (öte) ve ‘universe’ (evren) sözcüklerinin anlamlarının karışımından türetilen yeni bir sözcük. Metaverse, sanal dünyaların, artırılmış fiziksel gerçeklik ile sanal alanın yakınsaması ile oluşturulan kolektif bir paylaşım alanı olarak adlandırılıyor.

Bu sürecin nereye doğru evrilebileceği ile ilgili beyin jimnastiği yapmak isteyen, mutlaka Netflix’teki Black Mirror yapımındaki bölümleri izleyebilirler.

Burada herkesin özelleştirilebilir bir dijital karakter haline getirilmesi planlanıyor. Metaverse bu haliyle arkasında gerçek insanların olduğu dijital karakterlerin, özel “Horizon” ağı içerisinde etkileşime girip oyun oynadığı, farklı hayatlar yaşadığı, ahlaki ya da insani duyguların sınırlarının kaldırıldığı her türlü sapkınlığın ve ahlaksızlığın hüküm sürdüğü yapay evren olarak tanımlanabilir.

Pandemi bu süreci hızlandırdı.

7 den 70'şe bunun ilk adımı pandemide sanal alışveriş ile vites arttırdı.

Geçim sıkıntısı ile can sıkıntısı arasında sıkışan bir dünyada her ikisininde sorunu çözen vaatler toplamı gibi bir şey.

Herkesin herseyi istediği kadar satın alıp erişebildigi bir ortam.

"Ben senin aklını alayım sen kendi cennetinde diledigince yaşa,..."

Ama tek şart aklını kiraya değil tapulu vereceksin.

Haşa Tanrıyı tedavülden kaldıracağız diyorlar.

Yeni bir ortak din,
din dediğime bakmayın köleleştirilmiş ruhları teslim alınıp robatlaştırılmış insanların kullanım bakım kılavuzu.

İnsani insan yapan tüm bilgiler bilgisayara yüklenecek, ruh falan yok...

Tek bir devlet. Tektir bir din tek bir dil.

24 saat izlenen insanotlar. Herkes asgari ücretli olacak.
İsterse kendileri

İsterse avatar şeklinde o dünyanın içine girebilecekler, farklı formlarda.
Netice de vatandaşlık puanları ile paralel olarak her türlü imkana sahip olacaklar.
Arsa satışları başladı. Bu arsalar kripto paralarla açık açtırma.
Yeryüzünde ki gerçek toprakları alıp insanlara hava satacaklar...Mulkiyetsizlestirme projesi...
Belediyeler şirketler kuruluşlar burada şube alabilecekler...
Güzel yönleride yok değil,
İsteyen istediği kariyere hemencecık ulaşabilecek.
Eflasyon döviz faiz tartışmaları son bulacak.
İsteyen istediği yerde tatil yapılabilecek.
Karşılıksız aşklar olmayacak.
Mevlana, Eistain, Platon, Tesla, Atatürk ile karşılıklı oturup hasret giderebileceğiz.
İstediğiniz film ve dizide başrol oyuncusu olabileceksiniz.

Angelina Jolie ile Handüzü yaylasında el ele kolkola sarmas dolaş yürüyüp, akşam kayikhanede arkadaşlarla oturup birlikte okey oynayabileceksiniz. Icinizde kalmış lise aşkınıza hiç söyleyemediğimiz o cümleleri kurabileceksiniz.

TV yi açmak diye bir kavram olmayacak.

Tanju Çolak'ın Altın ayakkabı aldığı gol rekorunu kirabileceksiniz.

Maradona,Pele Messi ile aynı anda tek gale maç yapabileceksiniz.

Zamanında babam alsaydı dediğiniz sonrsdan değerlenen tüm arazileri alabileceksiniz.

Orhan Gencabay'in batsın bu dünya şarkısının bir anlamı kalmayacak.

Meydanlarda bağırıp çağırarak seçim çalışmaları yapan siyasilere buradan duyurulur. Siyasi partiler ortadan kalkacak.

Yeni internet, internetin içinde insan olacak...Yani yönetim sanalda sözü geçende olacak...

Vallahi bu sohbete kaç çay ve kahve içtim hatırlamıyorum. Zaman acayip bir şekilde geçti ama yazıyı yazarken şunu fark ettim.
Ben böylede mutluyum.
Sanal bir cennet peşinde değilim.
Son sözüm gençlere !

Burada buna dur diyebilecek ne hükümetler ne devletler olacak. Sadece gençler Z kuşağı denen sizler; bütün dünyanın akıllı, namuslu, bilgili, cesur gençleri birleşiniz.

Tüm dünya insanlık aynı tehditle karşı karşıya. Bütün bir insanlık olarak, felsefe, hukuk ahlak ve din, farklılıklarımıza rağmen erdem temelinde, ortak geleceğimiz için bir araya gelmek zorundayız.

Sakın kafanızı kiraya vermeyin.


Sorgulayın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi