Mustafa Semih  ARICI
Köşe Yazarı
Mustafa Semih ARICI
 

ŞİRİN RİZE’DEN SORUN RİZE’YE – III APART KÖYLER

Memleketimizde bildik anlamda toplu köyler yoktur. Herkes belli bir mevkide, toplulaştırılmış şekilde değil ( Anadolu’nun köyleri beyaz boyalı minaresi, yeşillikler arasında iç içe geçmiş bir iki katlı ve  kırmızı kiremitli evleriyle çok tipiktir) herkesin kendi arazisinde evini inşa etmesi ve dolayısıyla çok dağınıktır. Normal bir köyün sınırları belli bir sahayı kaplaması gerekirken, Rize köyleri koca bir dağı ve hatta karşı beri bir iki dağı kaplaması olasıdır. Bir köy evinden öbürüne gitmek için bazen birkaç kilometrelik bir yolu katetmek icab edebilir.             Ancak son zamanlarda bu yerleşim düzeni tamamen değişmeye başladı. Asfalt köyiçi yolların her tarafa gitmesiyle, birbirine epeyce yakın çok katlı köy evleri ve hatta 8-9 katlı apartmanlar yapılmaya başlandı. Çok ilginçtir, dağ köylerinden birinde yedi katlı kocaman bir apartmanı görünce çok şaşırmıştım.             Tabii tek neden asfalt yolların her yöne gitmesi değil. Arazinin kıt olması, yurtluk veya başka bir deyişle ev arsası olabilecek yerlerin çok nadir olması, aile fertlerinin bu şartlarda, ayrı ayrı binalar yapmak yerine, üst üste oturmayı tercih etmesine yol açmıştır. Nüfus sayımı istatistiklerinde ilin nüfusu pek artmadığına göre köyler bu denli nasıl şişti ve apartmanlaştı? Bu olgunun nedenlerini araştırdığımızda başka vilayetlerde (Başta İstanbul) oturup da yaz tatilini kendi evlerinde geçirmek veya kendi çay hasadını kendi yapmak isteyenlerin sayısında büyük bir artış olmuştur. Başka bir neden de şehir içindeki yeni konut fiyatlarının  (ilçeler dahil) yarım milyon lirayla 1,5 milyon lira arasında değişmesi nedeniyle, köylüler kendi evlerini kendileri yapmaya karar vermişlerdir. Şehirde ne varsa ( elektrik, su, beyaz eşya, TV ve hatta doğal gaz) köyde de aynısı olunca şehre en fazla 1-2 saatlik mesafelerde oturmak tercih edilen bir seçenek olmuştur. Ancak köylerin bu dönüşümü birçok problemi de beraberinde getirmiştir. Su kıtlığı, belediye hizmetlerinde artış gereği, kanalizasyonların derelere bağlanması, çöp miktarında hızlı artış ve bu nedenle çevrenin hızla kirlenmesi söz konusu sorunların başlıcalarıdır. Bir zamanlar suyu kana kana içilen, gün boyu yüzülen, alabalık tutulan o güzelim dereler artık siyahlaşmaya durmuş, hele hele bir de HES gadrine uğramışsa içinden geçtiği doğayı yasa boğarak hepten kaybolmaya başlamıştır. Sonbaharda büyük şehirlere dönüşün başlamasıyla aylarca bomboş ve atıl kalan apartmanlar da kaynak israfının başka bir yönüdür. Şimdilik çok fazla sorun oluşturmuyor gibi görünen köylerin başkalaşımı yarın büyük skıntılara yol açabilir. Bu nedenle vadileri ve yamaçları kaplayan köylerde neler oluyor diye bakmakta büyük yarar var.
Ekleme Tarihi: 06 Temmuz 2021 - Salı

ŞİRİN RİZE’DEN SORUN RİZE’YE – III APART KÖYLER

Memleketimizde bildik anlamda toplu köyler yoktur. Herkes belli bir mevkide, toplulaştırılmış şekilde değil ( Anadolu’nun köyleri beyaz boyalı minaresi, yeşillikler arasında iç içe geçmiş bir iki katlı ve  kırmızı kiremitli evleriyle çok tipiktir) herkesin kendi arazisinde evini inşa etmesi ve dolayısıyla çok dağınıktır. Normal bir köyün sınırları belli bir sahayı kaplaması gerekirken, Rize köyleri koca bir dağı ve hatta karşı beri bir iki dağı kaplaması olasıdır. Bir köy evinden öbürüne gitmek için bazen birkaç kilometrelik bir yolu katetmek icab edebilir.

           
Ancak son zamanlarda bu yerleşim düzeni tamamen değişmeye başladı. Asfalt köyiçi yolların her tarafa gitmesiyle, birbirine epeyce yakın çok katlı köy evleri ve hatta 8-9 katlı apartmanlar yapılmaya başlandı. Çok ilginçtir, dağ köylerinden birinde yedi katlı kocaman bir apartmanı görünce çok şaşırmıştım.

           
Tabii tek neden asfalt yolların her yöne gitmesi değil. Arazinin kıt olması, yurtluk veya başka bir deyişle ev arsası olabilecek yerlerin çok nadir olması, aile fertlerinin bu şartlarda, ayrı ayrı binalar yapmak yerine, üst üste oturmayı tercih etmesine yol açmıştır. Nüfus sayımı istatistiklerinde ilin nüfusu pek artmadığına göre köyler bu denli nasıl şişti ve apartmanlaştı? Bu olgunun nedenlerini araştırdığımızda başka vilayetlerde (Başta İstanbul) oturup da yaz tatilini kendi evlerinde geçirmek veya kendi çay hasadını kendi yapmak isteyenlerin sayısında büyük bir artış olmuştur.


Başka bir neden de şehir içindeki yeni konut fiyatlarının  (ilçeler dahil) yarım milyon lirayla 1,5 milyon lira arasında değişmesi nedeniyle, köylüler kendi evlerini kendileri yapmaya karar vermişlerdir. Şehirde ne varsa ( elektrik, su, beyaz eşya, TV ve hatta doğal gaz) köyde de aynısı olunca şehre en fazla 1-2 saatlik mesafelerde oturmak tercih edilen bir seçenek olmuştur.


Ancak köylerin bu dönüşümü birçok problemi de beraberinde getirmiştir. Su kıtlığı, belediye hizmetlerinde artış gereği, kanalizasyonların derelere bağlanması, çöp miktarında hızlı artış ve bu nedenle çevrenin hızla kirlenmesi söz konusu sorunların başlıcalarıdır.


Bir zamanlar suyu kana kana içilen, gün boyu yüzülen, alabalık tutulan o güzelim dereler artık siyahlaşmaya durmuş, hele hele bir de HES gadrine uğramışsa içinden geçtiği doğayı yasa boğarak hepten kaybolmaya başlamıştır. Sonbaharda büyük şehirlere dönüşün başlamasıyla aylarca bomboş ve atıl kalan apartmanlar da kaynak israfının başka bir yönüdür.


Şimdilik çok fazla sorun oluşturmuyor gibi görünen köylerin başkalaşımı yarın büyük skıntılara yol açabilir. Bu nedenle vadileri ve yamaçları kaplayan köylerde neler oluyor diye bakmakta büyük yarar var.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi