Bir zamanlar “Çocuklarımızı ekrandan uzak tutalım, ekran bağımlılığı, uyuşturucu bağımlılığından daha beter” diye konuşmalar yapılan günlerden, milyonlarca öğrenciyi, öğretmeni ve veliyi, "gerçek diploma" alabilme adına "ekran manyağı" haline getirdiğimiz bu günlere;
Bir mubarek "Cuma Akşamı" yeni takvim yılına girmemiz bir mesaj mıdır? Bilmiyorum ama,
eğer öyleyse, milletçe gece yarısı "Aşı Duasını" eksik etmeyelim !
Acısıyla tatlısıyla çok zorlu geçen bir yılı geride bırakırken, umutla, yeni bir yıla giriyoruz.
2021 yılının öncelikle tüm dünyaya şifa getirmesini diliyorum.
Biz genelde yeni yıl gecesinde aile ortamında, evde oluruz.
PTT (Pijama, Terlik, Televizyon)
Bu yılda kuralı bozmayacağız. Malum kısıtlamalar sebebiyle zorunlu olarak böyle olacak. Tamda asgari ücrete müthiş bir artış yapılmışken...
Vatandaş tamda müthiş paraya kavuşmuşken, doyasıya eğlenecekken...
Nice mutlu yıllara demeyeceğim. Çünkü değişen bir şey yok !
Günler aynı, insanlar aynı, dekorlar aynı, sahne aynı, kandırılanlar aynı...
Dünyanın büyük bir bölümü pandemi etkisinde...
Kadın cinayetleri,
İşsizlik,
Yoksulluk,
Çocuk işçiliği,
Sahte sözler,
Sıra dışı böğürmeler…
Betonlaşan şehirler…
VE
Evrenin taşımakta güçleştiği kentsel yoğunluk,
Tüketim çılgınlığı,
Kuraklık,
Sevgisizlik,
Her geçen gün yalnızlaşan insanlar...
Her yıl gibi geride bıraktığımız bu yılda da çocuklar “açlıktan” ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti.
Ve yine araştırmalar dünyada 42 milyonu yakın kişinin modern kölelik mağduru olduğunu gösteriyor.
Çocuk işçiliğiyle ilgili olarak, 5 ile 17 yaşları arasında yaklaşık 167 milyon çocuk işçi olduğu rapor ediliyor.
Çocuk işçilerin yüzde 70'i tarım, yüzde 17’si hizmet sektöründe çalışırken, yüzde 12'si de sanayi sektöründe çalışıyor.
Salgın süresince okulların kapanması ile beraber çocuk işçiliğinin de artış gösterdiği yönünde bilgiler var.
Okulların geçici olarak kapanması 130’u aşkın ülkede halihazırda 1 milyarın üzerinde öğrenciyi etkilemekte.
Dahası, okullar tekrar açıldığında, bazı ebeveynlerin maddi imkânları çocuklarını okula göndermeye yetmeyebilir.
Bunun sonucunda ise, daha fazla çocuk onları ekonomik olarak sömüren tehlikeli işlere girmeye mecbur kalabilir.
Kadın cinayetleri hız kesmiyor.
Sadece Kasım ayında;
Erkekler tarafından öldürülen 31 kadının 7’si şüpheli ölüm, 8’inin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 11’i hayatına dair karar almak isterken öldürüldü, 5’i ise ekonomik bahanelerle öldürüldü.
2020 yılının 20 Kasım tarihi itibariyle 234 kadın öldürüldü...
Aylin, Ceren, Pınar, Melek, Emine, Fatma, Özlem, Esma, isimlerini sayamadığımız nicesi, pandemi ya da depremden değil, erkek şiddeti ile öldürüldü.
Aylin Sözer
Vesile Dönmez
Selda Taş
Güleda Cankel
Ceren Özdemir
Ayşe Tuba
Emine Bulut
Şüle Çet...
Araba camlarına, “beni yıka” yazarak, arabanın duygularına bile tercüman olan bu toprağın insanı, kadınların çığlıklarına neden kayıtsız kalıyor !
İnsana ve hayvana eziyetler bitmek bilmiyor.
İnsan olarak doğmak, maalesef insan olmaya yetmiyor işte.
Hayvanlara zulmedenler aciz kokuşmuş yaratıklar;
Sevmek ve beslemek zorunda değilsiniz onların canlarını yakmayın yeter...
Yeni yıl yeni bir umut olsun;
Sağlıklı bir evrenin, sağlıklı bireylerini yetiştirmekle; doğayı koruyan, ötekileştirmeyen, kadın erkek ayırımı yapmayan, insanca değerlerin ortaklaştığı yeni kuşaklar yetiştiren ve bunca eşitsizliğe rağmen, her renkten insanın kucaklaştığı, virüssüz yeni bir yılın umudunu taşıyalım...
Belki yorgun, ama mutlu, umutlu, sevgi dolu nice yıllara.. Sevgiyle, sağlıkla kalın…