İnsanın en özel organı olarak tanımlar tıp doktorları gözleri…Hatta bazı gözler bence mucize ötesi!
Doğduğumuz andan ölene kadar dış dünyadaki tehlikelere karşı, etrafına konumlanmış askerleriyle her an tetikte yaşayan organımız haliyle bu övgüyü de hak ediyor. İnsanoğlu bu özel organın günlük hayatta karşılaşabileceği güneş, kar, rüzgâr vb. tehlikelere karşı kalkan olması amacıyla müthiş bir icada imza atmış: güneş gözlüğü! Böyle düşünürken güneş gözlüğünün bu amaçla icad edilmediğini öğrendim.
Haziran ayına gelmemize rağmen hala Rize’de güneş yüzü göremedik. Yine de gözlerim güneşe karşı bayağı bir hassas olduğundan güneş gözlüğü kullanıyorum. Yeni bir güneş gözlüğü almak için optik mağazalarını gezerken merak edip güneş gözlükleri ilk nerede ne zaman ne amaçla üretildiğini merak ettim, araştırdım.
Bu ilginç icadın geçmişi nereye dayanıyor, yüzyıllar içinde nasıl bir serüven yaşamış…
Aslında güneş gözlükleri; gözleri korumak için değil de adaleti korumak için üretilmiş. Adalet için bu hassasiyeti öğrenince; bugünlerde onlarca silahla resim veren hakimler de aklıma gelmedi değil.
Güneş gözlükleri ilk olarak mahkemelerde takılmış…
İlk güneş gözlüklerinin camları duman renkli kuartzdan yapılırmış.1420’li yıllarda camın ateşin isi ile karartılmasıyla meydana getirilen güneş gözlükleri, mahkemelerde düşünceleri ve hisleri gözlerinden okunmasın diye Çinliler tarafından kullanılan bir araç olarak ortaya çıkmış.
Çin'deki hakimler davaya girdiklerinde güneş gözlüğü takıyorlardı çünkü fikirlerini gözlerinden anlaşılmasını istemiyorlardı. Hatta o dönem yapılan adalet heykellerinde, heykellerin gözünde güneş gözlüğü takılıydı.
O günlerde bunlar gözleri güneş ışınlarından koruma özelliği taşımıyormuş. Ultraviyole ışınlarından koruyan gözlükler ise İtalya’da geliştirilmiş; bunlar da yine mahkeme salonlarında kullanılmak üzere üretilmiş, dış kullanım için tasarlanmamış.
Eskimolar ise kar ve buzun yansımalarından rahatsız olmamak için gözlük kullanıyorlardı 1930'larda Bausch ve Lomb pilotların yüksek irtifada yaşadıkları parıltıyı azaltmaya yarayan özel bir güneş gözlüğü tasarlamaları için, Ordu Hava Kuvvetleri'nce işe alındı. Bir süre sonra fizikçiler ve optikçilerin ortakçalışmalarının ürünü olan, ışığı emebilen koyu yeşil renkli bir gözlük geliştirildi. 1960'larda ise Hollywood yıldızlarının da gözlerinde görülmeye başlandı.
Güneş gözlüğünün altın çağı diyebileceğimiz bu dönemde, güneş gözlükleri sadece güneşten korunmak için değil "cool" olmak için de satın alınmaya başlandı. Tarz sahibi olmak isteyen herkesin gözdesi haline geldi.
İlginçtir, adalet heykeli Themis'in gözü Batı'da bir bezle bağlı iken Çin'de aynı figürü güneş gözlüğü takmış vaziyette buluyoruz.
Güneş gözlüklü kişiler seçkin ifadelerle dolaşır. Bu nedenle toplumda motosikletli polislerden sivillere, mafyadan tanınmış aktör ve aktrislere kadar güneş gözlüğünün uzmanlaşmayı ima ettiğine dair bir yanlış olgu oluştu.
Son olarak, güneş gözlüğündeki bu kullanım alanındaki değişİMin nereden nereye geldiğini düşünümce;Adaletin de nereden nereye geldiğini anlamış oluyoruz sanırım.
Hayırlı cumalar!