Şu günlerde Dünya, COVID-19 virüsünden kaynaklı olarak adeta bir ölüm kalım mücadelesi vermektedir. Tabiidir ki insan sağlığı öncelikli. Verilen bu mücadele günlerinde bir yandan da hayatın mümkün olduğu kadar kendi akışı içerisinde gitmesine de çaba gösterilmektedir.
Devletler ekonomik destek programlarını revize etmenin yanı sıra sosyal hayatın kısıtlanması gereken şu günlerde mümkün olduğu kadar eğitim faaliyetlerinin de yürütülmesine çalışmaktadır. Ülkemizde de alınan tedbirler, sağlık çalışanlarımızın Bilim İnsanlarımızın takdirle izlediğimiz çabaları ve vatandaşlarımızın kurallara uyarak evde kalma sabırları ile en kısa sürede bu musibetten kurtulmamızı sağlayacaktır. Geçeceğine inandığımız bugünlerin ardından hafızalarda kalan ise yitirdiğimiz canlarımızın üzüntüsü ve bugünleri atlatırken Devlet-Millet sevdası öncelikli fedakârlık yapanlar ve gayret sarfedenler olacaktır. Bu anlamda Sağlık Çalışanlarımız millet vicdanında ve gönlünde altın tacı başlarına takarak hak ettikleri en üst sıraya oturmuş bulunmaktadır. Kendilerine buradan şahsım ve insanlarımız adına bir kez daha şükranlarımı ifade etmek istiyorum.
Tabi bu süreçte ülke güvenliği başta olmak üzere, adeta seferberlik günlerini aratmayan şu günlerde, birçok alanda çaba gösteren güvenlik çalışanlarımızın çabaları da takdirle izlenmektedir. Devlet dairelerinde görevli memur arkadaşlarımız dönüşümlü olarak çalışıp sürece katkılarını sunmakta, hatta okullarımızın açık tutulması için sınırlı sayıda olan hizmetli - memur arkadaşlarımız kesintisiz olarak işlerine devam etmektedirler.
Ülkece seferber olduğumuz şu süreçte sağlık alanındaki mücadele kadar yarınlarımız geleceğimiz olan öğrencilerimizin eğitim-öğretimden kopmaması hususu da herkesten çok özellikle Öğretmenlerimizin dikkat ve gayretine bağlı bir husustur. Tabi böyle kapsamlı ve altyapısı daha önce denenmemiş sürecin yürütülmesi ve yönetilmesi o kadar da kolay olmayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığımız bu konuda tıpkı Sağlık Bilim Kurulu gibi; ortak akıl yürütecek kurum ve kadrolarla işbirliği yapabilir en azından görüş alışverişinde bulunmalıdır.
Eğitimde Fırsat Eşitliği adeta doğru iliklememiz gereken birinci düğmedir. Bu hususta fırsatı imkânlar belirlemektedir. Bilgisayar, tablet, cep telefonu, internet imkân ve kullanımının çocuk ve aile becerilerine, hatta Öğretmen’in bu teknik teçhizata sahip olup olmamasına kadar irdelenmesi, araştırılması ve çözüm bulunması gerekmektedir. Öte yandan bırakın iller arası kıyaslamayı büyükşehirlerimizde dahi bu anlamda ciddi farklılıklar ve imkân eşitsizleri mevcuttur. Bir çocuğumuz bilgisayar internet kullanımı açısından her türlü imkâna sahip iken bu imkânları bulunmayan çocuğumuz belki de bu sebeple bile psikolojik olarak Eğitim – Öğretim sürecinden kopabilecektir. Öğretmen arkadaşlarımız açısından da bu imkâna sahip olamayan kısa vadede de ekonomik imkânları bu teknik altyapıyı elde edemeyecek öğretmenlerimiz diğer meslektaşları ile kıyaslanacak, belki de bu hususta acımasız eleştirilere dahi muhatap olabileceklerdir.
Sürecin zorlu olan bu kısmı için Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Sayın Talip GEYLAN, yetkililere eğitimde fırsat eşitliği adına her evde bulunan TV’nin bu anlamda ihtiyaca cevap verebileceğine işret ederek eğitim hizmetlerinin tv kanalları aracılığı ile verilmesinin akıllı ve doğru bir yol olacağını bildirmiştir. EBA TV her eve girebilir ancak internet tabanlı uygulamalardan her yavrumuzun faydalanabileceğini söylemek; istenen ve arzu edilen bir husus olmakla birlikte realiteden uzak bir yaklaşım olacaktır.
Öte yandan Öğretmenlik Mesleği; sorumluluk bilinci en yüksek ve neredeyse ömrünüzün sonuna kadar bu sorumluluğu taşıyacağınız nadir meslek gruplarındandır. Sizin Öğretmenlik Mesleğinden emekli olduğunuzu bilen ya da öğrenen herkes size bu sıfatla hitap etmeye devam ederler ve hatta ihtiyaç halinde size müracaat ederken de hiçbir kaygıya düşmezler. Çünkü Öğretmenlik; yaşadığı sürece kendini İnsana ve insanlığa yardımcı olmaya adamış, bu ruh hali ile de saygınlığını koruyabilen nadir mesleklerdendir. Dolayısı ile Ülkemizin bu zor günlerinde evlerinde okul ortamlarından uzak mahzun çocuklarımızın yarınlarına hizmet etmek üzere izinli sayılan ( bu konuda bazı çevrelerde sanki Öğretmenler tatildeymiş gibi yanlış bir kanaat olduğu hususuna da dikkat çekmek isterim) Öğretmenlerimiz’in sorumluluk duygusu içerisinde hareket ettiklerine, edeceklerine dair kanaat ve inancım tamdır.
Kurtarılmayı bekleyen canlar için nasıl ki Sağlık Çalışanlarımız mücadele veriyorlarsa, Öğretmenlerimiz de yaşayan canların hayat ile dolması için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Kaldı ki birçok okul idareci ve öğretmenlerimiz sadece evlerinde eğitim hususunda destek vermekle kalmayıp, aynı zamanda kaymakamlıklar nezdinde kurulan VEFA KOMİSYONLARI içerisinde adeta cephede sürece katkı verme ferasetini de göstermektedirler. Burada aslolan gönüllülük ve sorumluluk şuurudur. Öğretmenlerimiz tüm iradesi ile sorumlu, imkânları ölçüsünde de gönüllüdür. İstisnalar var mıdır? Varsa da bu umuma matuf gösterilemez bütüne zarar veremez, buradan hareketle hiç kimse Öğretmenlerimize ve Eğitim Çalışanlarımıza dil uzatamaz! Tabii burada bir de telafi eğitimi gibi bir husus var; titizlik ve dikkatle izlediğimiz! Buradan hareketle; hiç kimse, mevcut birlik ve beraberliğimize mücadele azmimize gölge düşürecek işlere kalkışmasın, öğrenciler yaz tatilinde iken öğretmenleri mevcut birlik beraberliğe ve mücadele azmine gölge düşürecek işlere kalkışmasın! Bu sürecin sonunda yani ülke normal şartlara ulaştığında öğrenciler tatildeyken öğretmenleri sıradan memurlaştırmaya kalkışmasın! Konu ile ilgili olarak yine gerekli izahat ve görüşmeleri Sendikamızın Genel Başkanı Sayın Talip GEYLAN yerinde ifadelerle izah etmiştir. Konu buraya gelmişken bazı kişileri de buradan ikaz etmekte fayda var diye düşünüyorum. Okul idarecilerine Öğretmeler tarafından Öğrencilerin şifrelerinin alınarak sisteme girilmesini sayının fazla görülmesini isteyen gibi sözüm ona iş yaptığını zanneden işgüzarlar! İşte yukarıda belirttiğim istisnalardansınız, istisnai özrünüz genele zarar vermez ama işgüzarlığınız yüz kızartıcı! Takibimizdesiniz. Kaymakamlık tarafından oluşturulan vefa komisyonlarında hizmet gösteren idarecilere İlçe Müdürlüğü taslamak için insanların iş moral gücünü olumsuz etkileyen hani düğünde damat cenazede mevta kadar iltifat ilgi görmek isteyen işgüzarlar! Genelimize zarar veremezsiniz ama içine düştüğünüz bu zavallılıktaki ibretlik tutumunuzla takibimizdesiniz… Adı üstünde gönüllülük esası ile yürütülecek hizmetler için baskı oluşturmaya çalışan halden ve dilden anlamaz dostun yüzkarası düşmanın maskarası olanlar… Takibimizdesiniz… Bütün olumsuzluklara rağmen Büyük Türk Devleti ve Asil Türk Milleti’nin aydınlık yarınları için kendini yakıp tutuşturan, BİRLİKTE TÜRKİYE olma yolunda gösterdiği gayretlerle gurur kaynağımız olan
TÜRK EĞİTİM ÇALIŞANLARI; GURURLA YANINIZDAYIZ!..