Yaylalar son yıllara kadar hayvanlar için vardı.  Hayvancılığın azalması, daha doğrusu köyden kentlere göçler artınca köyde hayvan yapacak insanımız sayısı çok azaldı.  Hayvan olmayınca yaylalar yaz tatillerini geçirenler için tatil amaçlı kullanılan yerler oldu.  Parası olan köyde yapamadığı evlerinden çok daha modern ve güzelini büyük paralar harcayarak yaylada yaptı. Niye yayla derseniz plan yok, proje yok iskân ruhsat parası da yok. Bunca para olmayınca vatandaşımıza ev yapmak cazip geldi.  Devletin kitabında, Mera olduğu söylenen yerlerde kalıcı konut yapılamaz deniyor ama bunca yıl bina yapılırken yapılan binalara yol, elektrik getirende bu devlet kurumlarıydı.  Devlet yapılırken göz yumduğu bunca binayı şimdi yıkma derdinde.  Yıkılmak istenen aynı zamanda milli servettir.  Bunca yaylada izinsiz ruhsatsız bu binalar bir gecede yapılmadı.  Devlet bu binaları niye görmezden gelerek bugün böyle sıkıntılara maruz kaldı.  O partili bu partili demeden yapılan binlerce bina var. Oysa yaylalarda modern hayvancılık yapılırsa tek katlı ev yapmak serbest olmalıydı.  Birileri Ankara’dan karar verdi, bunca bina yıkılacak.  Vatandaşın harcadığı bunca para ne olacak.  Birine izin ver birine verme, birisi çok zengin onu görme fukarayı gör bu nasıl iş.  Deniliyor ki 1 Ocak 2018 den önce yapılanlar serbest bu tarihten sonra yapılanlar yıkılacak. Bazıları parasını vererek Hükümetin çıkardığı İmar Barışı denilen ucube uygulamadan Yapı Kayıt Belgesini de almış. Mademki yıkılacaktı bu vatandaşın müracaatı internetten niye kabul edildi veya niye parası alındı.   Parasını aldığınızda vatandaş yasal ev yaptım demekte haklı oluyor.  Rize’mizde de var. Birçok yaylada apartman gibi bina yapılırken İlimizin yetkilileri ne iş yapıyordu.  Yaylalar hayvancılık için kullanılırsa adına yayla denir. Binalaşan yer yayla olmaktan çıkıp tatil yeri haline getiriliyorsa buralarda devlet köklü bir çözüm bulmalıdır.