Son yıllarda Türkiye genelinde tarımın, ziraatın hayvancılığın gerilediğini yani azaldığını görüyoruz.
İstatistikçilerde azaldığı yönünde raporlar veriyor.
Hayvancık veya tarımın azalmasının sebepleri birden çok ama en önemlisi eğitim tarafından vurulan darbe.
Rize’den bahsedeceğim.
Bahçelerimizde güzel kokulu lezzetli sebzeler yetiştirilir merkezler hariç mahalle ve köylerde hemen her evde ailenin zaruri ihtiyacı olan Tereyağı, Süt gibi ihtiyacı gidermek için genellikle inek bakılırdı. Köy ve mahallelerde bakılan inaklar yaz mevsiminde yaylalara gönderilerek daha çok ürün alabilme yolları aranırdı.
Köylerde artık hayvancılık yok yaylada bile paket süt hazır yoğurt kullanılıyor.
Köylerde genç kalmadı.
Yaşlılarımız sağlıkları elvermediği için bağ bahçeyi hayvanları mecburiyetten bıraktı. Yarınlarımızda doğal ürünün ne olduğunu nasıl üretildiğini bilmeyen bir nesil ile karşı karşıyayız maalesef.
Doğal yiyecekler üretmek için köye dönüş başlatılmalı.
Köyler niye boşaldı onuda sorgulamak lazım.
Köylerimiz terörden değil taşımalı eğitim yüzünden boşaldı.
Öğrencilerin taşınmasıyla kapatılan okullar göç için en önemli etken.
Gelecek neslin hayvancılıktan tarımdan haberi yok. Çünkü şehirleşen nüfus tarım bilmez ziraat bilmez.
Kylerin yeniden şenlenmesi için tersine göç olmalı, ama nasıl.
Okulların tekrar öğrenciye açılması kesin çözüm bu da biraz zor.
Öğrenciler taşınacağına Öğretmenler okula taşınsa fena olmaz.
Kapatılan okulların açılması öncelikle öğretmenlerin o okullara taşınmasıyla gerçek olur. Burada görev alacak gönüllü olarak seçilmeli ve Öğretmenler maddi yönden daha iyi donatılmalı.
Köy okulları yeniden açılmalıdır.
Pakete giren yiyeceklerin sağlıklı olmadığını günümüzde görüyoruz. Hastalıklar hormonlu yiyecekler kullanılmayla arttı.
Gençlerimize çocuklarımıza tarım ve hayvancılık öğretilmeli yaşatılmalı. Sağlıklı nesillerin olması doğal gıda ürünleri kullanmaktan geçer.
Köyde Muhtar İmam, Öğretmen üçlüsü elbirliği içinde güzel çalışmalar yapabilir. Öncelikle köye dönüşün gerçekleşmesi lazım.