Türkiye’de haddini aşan çok sayıda kaçak yapılaşma var.  Yapılan mücadele konusunda uygulamalar kafa karıştırıyor. Ankara’dan verilen kararlar yerelle bağdaşmıyor konusunda benim gibi yöre halkı hemfikir.  Cumhurbaşkanımız Rize gezilerinde fırça atınca bölgede öncelikle Ayder ve Uzungöl üzerinde yıkın talimatları verildi.  Bölgede yıllarca çirkin yapılaşma yapılırkenRizedeki sorumlular tarafından göz yumulmuş veya görmezden gelinmiş, Reis emir verince bunca binaya sanki yeni yapılmış gibi hurra yıkın talimatları yağmaya başladı.  Kadastro çalışmaları sevabıyla günahıyla birçok yanlışlıkla yapıldığı için köylerde rahatsızlık önlenebiliyor.  Kaçak bina veya ev konusunda Yaylalarımız veya meralar ön planda. Adamı ve parası olanın yaptığı binaya inşaat halinde iken dahi dokunulamıyor.  Örnek vereceğim, bir süre önce İkizdere’nin Varda Yaylasında dört katlı apartman gibi büyük bir bina yapılıyor diye vatandaşın şikâyeti olmuştu. Bizzat bende gittiğim için biliyorum ve her yerde örnek gösteriyorum. Kamu görevlileri Jandarma korumasında inşaata gelip inşaatın durdurulması ve yıkılması konusunda tutanak tutmuş.   Aradan bunca zaman geçti. Yıkım gerçekleşmedi ve İmar Affı denilen para alma yasasına göre adam binasına yapı kullanma izni almış. Oysa Devlet burada tükürdüğünü yalamış pozisyonda ve madara duruma düşürüldü.  Niye yıkılmadı bu bina söyleyeyim. Adamın Ankara’da İktidara yakın büyük dostları varmış bina bu sayede yıkım tutanakları tutulduğu halde yıkılmadan tamamlandı.  Şimdi gelelim fukara tarafına, geçen gün İkizdere’nin Anzer Yaylasında kaçak yapılar var diye devletin yüzlerce güvenlik kuvvetiyle çıktığı yıkım olayına.  Şunu duyuyorum, zenginler veya İktidar partisi büyükleri bina yapınca Yapı Kullanım belgelerini aldıkları için yıkılacak bir şey olmuyor söylentisi var.  Bölgede kaçak yapılarla gerekli mücadele yapılmıyor.  Yetkililerin söylediği şikâyet olmadığı sürece kaçak inşaatlara bir şey yapılmıyormuş. Bu nasıl uygulama anlamış değilim.  Birçok yaylada beton evler yapılırken ses çıkmıyor, hatırlarsınız Trabzon’un bir yaylasında vatandaş için yıkım başlamıştı, yıkım devam ederken sıradaki bina bir Bakanın Babasının evi olunca yıkım durdurulmuştu.  İkizdere de de benzer durum var. Anzer Yaylası güzelce korunmuş. İki kattan yüksek bina yok veya çok az. Hayvancılık için ahırlar var. Vatandaş tek kat 24 m2 briketten sağlıklı ve güvenli(yağmur, dolu, fırtına ve yabani hayvan saldırısından korunmak) oturmak için ev yapıyor. Çatısını galvanizli sac ile örtmüş, evin dış duvarlarını ahşap ile kaplamış. Bu durum ihbar edilerek Devlet bütün imkânlarıyla bu fukara vatandaşın 24 m2 lik tamamlanmamış evini yıkmak için hücuma geçmiş.   Bu yapılan yaylada hayvancılık yapmak isteyen vatandaşlara zulümdür.  24 m2 lik ev yapan vatandaş burada tatil yapmıyor, hayvancılık yaparak geçimini sağlıyor. Sizler zengin veya partili diye lüks villa gibi bina yapanlara niye dokunmuyorsunuz da garibana dokunuyorsunuz.  Vebali günahı çok böyle yıkımların. Önce 15 günlük tatil yapmak için Yaylalara gelip villa, köşk yapan zengin adamların binasını yıkın ki samimi olduğunuza ikna olalım.