Hatıralar bazen hayırla yâd edilir.2012 yılında yazdığım bu yazı bu türden.
Erzurum Valiliğinin balkonundan bizim Cemal Ağa konuşuyor’.
Olay 27 Mayıs ihtilalinden bir süre sonra oluyor.
Konuyu yaşayan duayen büyüğüm kendi deyişiyle 340 doğumlu Mithat Turgutcan’dan bizzat dinledim.
2012 yılında gazeteci arkadaşlarım Faik Bakoğlu ve B.Ali Kavalcı ile Erzurum’a gitmiştim. Erzurum’a gidipte Sn.Turgutcan’ı görmemek olmazdı. Zira Turgutcan amca bir tarih adamı. Güngörmüş Erzurum Dadaşı.
Erzurum doğunun tarih şehri. Çok sevdiğim şehirlerden birisi. Erzurum’u kapı koşumuz olması dolayısıyla her yaz mevsiminde sık sık ziyaret ederim.
Ovit Tüneli tamamlandığında bir kış günü Erzurum’u görmeyi çok arzu ediyorum, çünkü Erzurum’da Kış mevsimi hiç yaşamadım. Kar’ını soğuğunu bilmem.
Yıllardır kader birliği ettiğim Tahsin Bayramoğlu unutulmaz dadaşların başında gelir. Her gittiğimde yeni dostlarla karşılaşıp dadaşların sohbetlerine tanık olmaktan da mutlu olurum. Tahsin Bayramoğlu’da bunlardan biri ve en önemlisi.
Erzurum İl Genel Meclisinde en uzun hizmet yapmış Üyesi ve Ovit sevdalısı Tahsin Bayramoğlu ağabeyden rica etmiştim Mithat beyi görebilir miyiz diye. İlk kez 2007 yılında tanıştığım Gazeteci büyüğüm Mithat Turgutcan yaşayan en eski Kızılay’cı aynı zamanda. Yarım asırdan fazla Erzurum’da Kızılay temsilciliği yapıyor.
Yaşın kaç deyince ayrıntı vermeyen Mithat Bey 1340 doğumluyum. Yaşımı siz bulun diye şaka yollu cevaplar verdi.
Bölgedeki en eski gazetecilerden birisi. Gazeteci Nazmi Bilgin’in babası daha sonra yani 50 li yıllarda Devlet Bakanlığı yapan Turan Bilgin ile Erzurum’da ilk Gazeteciler Cemiyetini kurmuş bir şahsiyet. Yaptığı hizmetler anısına 2008 yılında TBMM tarafından üstün hizmet madalyası ile taltif edilmiş Sn. Turgutcan.
Çok arzulamasına rağmen sağlığı elvermediği için Ovit Tünelinin temel atma törenine gelememişti. Ovit temeli atılırken rahatsızlanan Gazeteci hanginizdi söylemesi Oviti bildiğinin ispatıydı. Zira o gün güneş çarpması sonucu acilen hastaneye kaldırılınca tarihi temel atma anını görememiştim.
Kendisinden öğrenecek dinleyecek çok konular var. Ovit Yolu kitabımda 980 yılına ait bir anısından bahsetmem çok hoşuna gitti. Tarihe ışık tutan ve şahitlik eden bu şahsiyetlere çok ihtiyacımız var. Bizde hatıra yazan az olduğu için geçmişte yaşananları da kulaktan duyduklarımıza öğrenmekte yetiniyoruz.
Yazımın başlığını Cemal Gürselle başladım ama konu değişik mecralara gitti. Yazacağım iki olayı bizzat Mithat Turgutcan yaşadığı için rahatlıkla yazabilirim.
Erzurumlu olan eski Genelkurmay Başkanlarından Cemal Gürsel’in lakabı Cemal ağa. Erzurum’un Cemal ağası 27 Mayıs ihtilalinin devlet, hükümet, Genelkurmay Başkanı olarak görev başında. Cemal ağayı İhtilal yapan cunta devletin başına getirmiş.
Komite Başkanı olarak Erzurum Valiliğinin balkonundan hemşerilerine konuşma yapmış. Askerler siyasetçiler gibi konuşamaz bunu hepimiz biliriz. Cemal ağa konuşurken kürsünün yanında parmağıyla söz alarak bende konuşma yapacağım diyen bir Binbaşının olduğunu görmüş Mithat Turgutcan. Yapılan cunta darbesinin zavallılığını burada rahatlıkla görebiliyoruz.
Bugün bir Binbaşının Orgeneralin yanında konuşma istemesini hayal edebilir misiniz? Mümkün olamayacak bir teklifi getiren Binbaşının adını hatırlayamayan Mithat Turgutcan’a bu Binbaşının Muzaffer Özdağ olduğunu ben söyledim. Muzaffer Özdağ bugün MHP Milletvekili adayı olan Ümit Özdağ’ın babası.
Bir diğeri 12 Eylül sonrası Erzurum’a gelen geçen hafta 98 yaşında vefat eden 12 Eylülün kudretli ama bana göre diktatör lideri Kenan Paşanın gafı.
Halkın örf adet gelenekleriyle dalga geçen omuzu doluların başındaki Evren Paşanın Ramazan gününde iftara 30 dakika varken Erzurum konuşmasında ben seferiyim diye su içmesi ile meydanın birden bire boşalması Cemal ağa gibi Kenan Paşaya da posta koyan Erzurumlunun güzel bir tepkisiydi.
Hatıraları dinlemek güzel, yazarak kayda geçirmek daha da güzel.
Not: Bugün Erzurum’dan Tahsin Bayramoğlu abimle yaptığım telefon görüşmesinde Mithat Turgutcan beyefendinin ağır bir rahatsızlık geçirerek Erzurum’da tedavi altına alındığını öğrenmiş bulunuyorum. Yüce Allahtan mübarek üç aylar hürmetine Mithat Turgutcan beyefendiye acil şifalar diliyorum.’’2012 yılında yazmıştım.