Dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs tehlikesi altına Ramazan Bayramımızı buruk kutluyoruz.     10 Marttan bu yana yurdumuzu her yönden etkileyen Virüs tehlikesini Rize de de yaşıyoruz.     Bu vaka dolayısıyla ömrümce hiç şahit olmadığım olaylarla karşılaştık. Ben bugüne kadar hiç şahit olmamıştım.20 Mart Cuma gününden bugüne 10 haftadır Cuma Namazı kılınmayan bir süreç geçirdik. Yıllarca iktidar ekibi tarafından söylenirdi ya camileri kapattılar, camiler ahır yapıldı sözü bu kez ahır yapılmadı ama gerçek oldu.     21 Mayıs gününe kadar 1.729.988 kişiye test uygulaması yapıldı. Koronavirüs sonucu 4.249 vatandaşımız hayatını kaybetti. Tehlikenin önemini kavrayarak yetkililerin aldığı tedbirlere herkesin uyması gerekir.    Ülkemizde bu tehlike dolayısıyla her bakımdan hayat durdu diyebiliriz.    Ekonomik yönden hareket yok.    Ulaşımda bütün sektörlerde mecburi engellemeler oldu.    Hava, kara ve tren seferleri günlerdir yapılamadı.    Birçok iş yeri kepenk kapadı. Kepenk indiren işyerlerinin çalışanları ya ücretsiz veya ücretli mecburi izine gönderildi.     Rize’de neler olmadı ki.     Türkiye’de yaşananların aynısı bize de yansıdı. Caddelerde gezerken hemen göze batıyor.10 Mart öncesi canlılık hareketlilik hiç yok. Bölgede sembol olmuş Huzur, Liman Lokantalarımız aylardır kapalı, kıraathaneler kapalı, diğer yemek yerleri kapalı, çay içilecek yer kalmamış, oturulacak parklar bantlarla örülmüş oturmak yasak.    Allah daha beterinden muhafaza etsin durumun hiçte iyi olmadığını görüyoruz.     Rize’deki Yerel Basınımızda bu tehlikeden nasibini aldı.    Gazetelerimiz süreç boyunca günlük çıkmadı. Düzenlenen ayarlamalara göre Zümrüt Rize Gazetemiz hafta bir Çarşamba günü çıkmaya başladı. Diğer gazeteler başka günlerde çıktı.     Maskesiz dolaşmak yasak. Toplu bir arada olmak yasak. Sosyal mesafe denilen ayarlamaya uymak mecburi. En fazla yoğunluk Bankalarda gözleniyor. Vatandaş ya kredi almak ya da borç ödemek için Banka kuyruklarında uzun süre sıra bekliyor.      Hayati önem taşıdığı için sağlık bakımından bu yaşadıklarımız mecburiyetten oldu ama yıllar önceki Camiler kapanmasını her daim eleştirenler gelecek nesillere biz cami kapattık diyebilecek mi?