İnsanlar yaşarken bir yerler hayatlarına devam ederler. Bu çalışma yerleri değişiktir. Bazıları önemsiz gibi görünen yerlerde bazıları da önemli yerlerde olabilir. Her görevin belirli etkilediği alan vardır. Bir temizlik işçisi temizlik yaparken yerdeki kırık camları boş verip toplamamışsa görev ihmali olmalıdır. Ola ki o cam kırıklarının üstüne düşen birileri yaralanıp ölebilir diye düşünmek gerekir. En basit bir iş gibi görünen temizlik işinin bile ne kadar önemli olduğu bilinmektedir. Tabii daha önemli görevlerde bulunanların sorumluluğu çok daha fazladır. ;Değişik ülkelerde sorumluluğuna verilen görevleri tam olarak yapamayanların olası olumsuz sonuçlar karşısında af dileyip istifa ettiklerini görebilmekteyiz. Son olarak gazete haberlerinde okuduğum bir haber: Bulgaristan çevre ve su bakanı bir barajın kurumaması için gerekenleri yapmadığından dolayı hakkında soruşturma açılmış ve gözaltına alınmıştır.8 yıla kadar hapis cezası alabilirmiş. Tabii bizim ülkemizde normal bir olaymış gibi görünen bu olay başka ülkelerde farklı görülmektedir. Bir işte çalışırken alınan bir maddi karşılık vardır. Siz maddi karşılığı alıp görevinizi tam olarak yapmazsanız bunun karşılığı olmalıdır. Özel bir şirketteyseniz sizi işten çıkarırlar. Ama devlete bağlı bir kurumdaysanız ve halkın deyişiyle arkanız güçlüyse çalışmaya devam edersiniz. Bu çalışma anında görevinizi tam yapmadığınız zaman çıkacak zararlarda da hiçbir sorumluluğunuz olmaz. Görev karşılığı sorumluluk olmalı. Görevini yapmamaktan doğan zararlar o görevliye dönmeli. Yani görevini tam olarak yapmadığından veya bilerek yanlış yaptığından dolayı oluşacak zarar ödettirilmelidir. Bu düşünce siyasiler içinde geçerli olmalıdır. Bizler siyasileri daha iyi yönetsinler diye seçiyoruz. Onlarda daha iyi çalışacağım diye geliyorlar. Ama bakıyorsunuz ülkenin ülke insanlarının geleceği ile ilgili öyle yanlış kararlar alıyorlar ki düzeltmek mümkün olmuyor. O zaman bu görev yapanlarda suçlu kabul edilmelidirler. Düşünün bir hakim karar verirken yanlış karar veriyor. Belki yanlışlığını anlamıyor belki satın alınmıştır. Karşılığında vatandaş suçlu görünüyor. İş hayatı bitiyor, özgürlüğü ortadan kalkıyor. Aile düzeni yok oluyor. Alınan yanlış bir karar her şeyi yok edebiliyor. Yıllar sonra bu durum ortaya çıksa bile hiçbir şey geri gelmiyor. Bazen devlet mağdur olan vatandaşa tazminat ödüyor. Burada devlet suçlu değil ki neden devlet ödeme yapıyor. Suçlu yanlış kararları alanlardayken o kararları alanlar hiçbir şey olmamış gibi yaşamlarına devam ediyorlar. Bu görev -sorumluluk anlayışı yeniden ele alınmalı. Suçlu kim ise ortaya çıkarılmalı. Suçu işleyenden zararlar alınmalı. Eğer böyle yaptığımızda görevde olanlarda görev sorumluluğunu daha iyi anlar o sorumlulukla daha iyi çalışırlar. Bireyin hak ve özgürlüklerin artması gereken bu çağda tüm görev alanlar ortak akılla projelerini masaya yatırmalı yapılacak olan tüm işler şeffaf projelerle bireylere anlatılmalıdır.